Yargıtay Kararı 8. Hukuk Dairesi 2018/14218 E. 2021/1180 K. 11.02.2021 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 8. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2018/14218
KARAR NO : 2021/1180
KARAR TARİHİ : 11.02.2021

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Ecrimisil

Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş olup hükmün davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü.

K A R A R

Davacı, kardeşi davalı ile birlikte eşit oranda paydaşı oldukları 11646 sayılı parseldeki mesken niteliğindeki 8 nolu bağımsız bölümü davalının uzun süredir kullandığını, ihtara rağmen 01.01.1997-01.12.2011 tarihleri arasındaki dönem için payına isabet eden aylık 200,00 TL den toplam 33.400,00 TL ecrimisil bedelinin ödenmediğini ileri sürerek ortaklığın giderilmesine aylık kira bedelinin 350,00 TL olarak tespiti ve yasal faizi ile birlikte 33.400,00 TL ecrimisil isteminde bulunmuştur.
Davalı, çekişmeli taşınmazdaki davacının payı hakkında davacı aleyhine tapu iptal ve tescil davası açtığını belirtip davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece yapılan yargılama sonunda, ortaklığın giderilmesi ve kira bedelinin tespiti yönünden uyuşmazlığın Sulh Hukuk Mahkemesince çözümleneceği gerekçesi ile davanın tefrik edilerek intifadan men koşulunun gerçekleştiği tarih olan tapu iptal ve tescil davasının açıldığı 09.12.2011 tarihi ile dava tarihi olan 14.12.2011 tarihi arasındaki dönem için hesaplanan bilirkişi raporuna atfen 66,05 TL ecrimisile karar verilmiş, kararın davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Yargıtay 1. Hukuk Dairesinin 16.09.2015 tarihli, 2015/8315 Esas- 2015/10828 Karar sayılı ilamı ile, çekişme konusu 11646 parseldeki 8 nolu meskende tarafların 1/2 oranında paydaş oldukları, davacının davalıya 22.11.2011 tanzim ve 05.12.2011 tebliğ tarihli ihtarname göndererek ecrimisil istediği, taşınmazdaki davacının payı hakkında davalının davacı aleyhine 09.12.2011 tarihinde Küçükçekmece 4. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2011/809 E. sayılı dosyası üzerinden harici satışa dayalı olarak tapu iptal ve tescil davası açtığı, eldeki yargılama sırasında Mahkemenin 2013/380 K. sayılı ilamı ile davanın açılmamış sayılmasına karar verildiği ve temyiz edilmeksizin 12.09.2013 tarihinde kesinleştiği, anılan yeri davalının ikâmet etmek suretiyle kullandığı, özellikle davacı vekilinin dava dilekçesinde delil bildirmediği gibi yargılama aşamasında (son celse) “toplanacak başka delil yoktur.” beyanı karşısında ve iptal-tescil davasında dinlenen tanık beyanlarından intifadan men koşulunun ihtar tarihinden önce gerçekleştiği iddiasının kanıtlanamadığı saptanmak suretiyle ecrimisile karar verilmesinde kural olarak bir isabetsizliğin olmadığı, ne var ki; ihtarın tebliğ tarihi itibariyle intifadan men koşulunun gerçekleştiği gözetilerek bu tarih esas alınmak suretiyle bilirkişi tarafından hesaplanacak ecrimisil bedeline hükmetmek gerekirken iptal-tescil davasının açıldığı tarih esas alınarak hesaplanan ecrimisile hükmedilmesinin doğru olmadığı gerekçesi ile hükmün bozulmasına karar verilmiş, Mahkemece uyulmasına karar verilen bozma ilamı uyarınca yapılan yargılama sonunda ihtarnamenin tebliğ tarihinden geriye dönük beş yıllık süre için bilirkişi tarafından hesaplanan bedel hükme esas alınmak sureti ile davanın kabulü ile 20.025,00 TL ecrimisilin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiş, karar davalı tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, paydaşlar arasında ecrimisil isteğine ilişkindir.
Hemen belirtmek gerekir ki, bozmaya uyulmakla tarafların leh ve aleyhine usuli kazanılmış hak doğar. Ayrıca, mahkemece bozma kapsamı çerçevesinde araştırma ve inceleme yapılarak hüküm kurma yükümlülüğü ortaya çıkar. Mahkemece bozma ilamına uyulduğu halde bozma gerekleri tam olarak yerine getirilmemiştir.
O halde, Mahkemece uyulmasına karar verilen bozma ilamında ayrıntılı şekilde açıklandığı üzere, ihtarın tebliğ tarihi itibariyle intifadan men koşulunun gerçekleştiği gözetilerek bu tarih ile dava tarihi arasındaki dönem esas alınmak suretiyle bilirkişi tarafından hesaplanacak ecrimisil bedeline hükmetmek gerekirken, yazılı şekilde ihtarın tebliğ tarihinden geriye yönelik beş yıllık dönem için bilirkişi tarafından hesaplanan bedelin hüküm altına alınması doğru olmamış hükmün bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Davalının temyiz itirazları yukarıda açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile usul ve kanuna aykırı bulunan hükmün 6100 sayılı HMK’nin Geçici 3. maddesi yollaması ile 1086 sayılı HUMK’nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, HUMK’un 440/III-1, 2, 3 ve 4. bentleri gereğince ilama karşı karar düzeltme yolu kapalı bulunduğuna, peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine, 11.02.2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.