Yargıtay Kararı 8. Hukuk Dairesi 2018/14211 E. 2018/19056 K. 22.11.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 8. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2018/14211
KARAR NO : 2018/19056
KARAR TARİHİ : 22.11.2018

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş olup hükmün davacılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü.

KARAR

Davada, davacıların ………’de kurulu) galle fazlasına müstehak vakıf evladı olduklarının tespiti istenilmiştir.
Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, Yargıtay 18. Hukuk Dairesinin 24.01.2013 gün 2012/11005-2013/818 sayılı ilamı ile, davacıların vakıf evladı olduklarının tespitine ilişkin kararın onanmasına, ancak galle fazlasına müstehaklığın tespiti yönünden vakıflardaki galle şartlarını inceleyen detaylı rapor alınması gerektiği yönünden bozulmasına karar verilmiştir. Mahkemece bozma ilamına uyularak davanın tekrar kabulüne karar verilmiş ancak Yargıtay 18. Hukuk Dairesinin 17.02.2015 gün 2014/22171-2015/2312 sayılı ilamı ile ilk bozma nedeni gibi tekrar bozulmuş, bu kez mahkemece bozmaya uyularak alınanan rapor ve ek rapor doğrultusunda davanın reddine karar verilmiştir. Karar davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, galle fazlasına müstehak vakıf evladı olduğunun tespitine ilişkindir.
Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere göre, ………nın 4 adet asıl 11 adet zeyl olmak üzere 15 adet vakfiyesinin bulunduğu anlaşılmaktadır. Bozmadan önce alınan raporda davacıların galle fazlasına müstehak vakıf evladı olduğu belirtilmiştir. Yargıtay’ın temyiz incelemesinde bu rapor yeterli bulunmamıştır. Bozmadan sonra ilk raporu düzenleyen bilirkişiden alınan ek raporda da vakfiye koşulları tek tek incelenmeden yine davacıların galle fazlasına müstehak vakıf evladı olduğu tespit edilmiş, Yargıtay’ın temyiz incelemesinde bu ek raporda yeterli bulunmayarak yeni bir bilirkişiden rapor alınmak üzere karar bozulmuştur. Mahkemece bozmaya uyularak farklı bir bilirkişiden rapor ve ek rapor alınmış, bu raporlarda “vakfiyelerde galle fazlası verilmesine ilişkin bir şart bulunmadığı gibi vakıf tarihinde 2. nesilden sonraki soybağında olan kişilere galle fazlası ödendiğine dair bir belge veya uygulamanın bulunmaması nedenleri ile davacıların galle fazlasına müstehak vakıf evladı olmadıkları” bildirilmiştir.
Vakıf evlatlarından …… Tutanç tarafından açılan alacak davasında alınan bilirkişi raporları bu dosya içerisine ibraz edilmiş olup, bu raporlarda vakfın tüm vakfiyelerindeki galle şartları tek tek incelenmiş ve vakfiyelerin bir kısmında evlada galle bırakıldığı tespit edilmiştir. Bu durumda dosya içerisindeki tüm bilirkişi ve bilirkişi kurulları raporları arasında çelişki bulunmaktadır. Mahkemece, işin uzmanı bilirkişi kurulundan, bozma ilamında açıklanan hususları da dikkate alarak ve roporlar arasındaki çelişki de açıklanmak sureti ile tüm vakfiyelerdeki galle şartlarını ayrı ayrı inceleyerek davacıların galleye müstehak evlat olup olmadıkları hususunu tespit eden rapor alınarak sonucuna göre karar verilmelidir.
Açıklanan bozma nedeninden ayrı olarak, davalı idare vekili, vakıf evlatlarından …… Tutanç’ın vakfın galle fazlasını almaya ehil evladı olduğunun tespitine dair … 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2000/797 esas 2004/2 karar sayılı ilamının iptali için … 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2010/185 esas sayılı menfi tespit davası açtıklarını, davanın derdest olduğunu bildirmiş, temyize cevaplarında da menfi tespit davasının varlığını açıklamışlardır. Bu iddia karşısında mahkemece menfi tespit davasının derdest olup olmadığı araştırılarak, dava sonucunun eldeki dava için güçlü bir delil oluşturacağı hususu dikkate alınarak, davanın derdest olması durumunda dava sonucu beklenmesi ve ona göre bir karar verilmesi gerektiğinin dikkate alınmaması da yerinde görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün 6100 sayılı HMK’nin Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK’un 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, taraflarca HUMK’un 440/I maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, peşin harcın istek halinde temyiz eden davacılara iadesine, 22.11.2018 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.