Yargıtay Kararı 8. Hukuk Dairesi 2018/14125 E. 2020/3118 K. 08.06.2020 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 8. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2018/14125
KARAR NO : 2020/3118
KARAR TARİHİ : 08.06.2020

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Ecrimisil

Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş olup hükmün davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü.
KARAR
Davacı vekili, 50 ada 1 parsel sayılı taşınmazda vekil edeninin 3/4, davalının 1/4 paydaş olduğunu, bu parsel üzerinde bulunan 3 katlı yalının Adalar Asliye Hukuk Mahkemesinin 2010/119 Esas sayılı dosyası ile davalının giriş zemin 1 nolu bölümdeki işgalinin tespit edildiğini, mevcut alanın tespit olunan işgal durumunun aynen devam ettiğini belirterek, 23.05.2007-02.11.2012 tarihleri arası için ecrimisil talebinde bulunmuş, ıslahla taleplerini 74.872,60 TL’ye çıkarmıştır.
Davalı, taşınmazın orta katının protokol gereği eylemli kullanma nedeniyle tarafına özgülendiğini, ortada fiili taksim olduğunu, bundan başka bir yeri kullanmadığını ve zamanaşımı defi ileri sürerek, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, giriş katta bulunan 1 nolu bağımsız bölüm için 01.11.2007-02.11.2012 arası için 63.268,70 TL’nin tahsiline karar verilmiş olup; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, ecrimisil istemine ilişkindir.
Dosya içeriği ve toplanan delillerden; ecrimisile konu yapının bulunduğu 50 ada 1 parsel sayılı, 2 parselle ve sokaklarla mücavir duvarları kendisine ait olan sarnıçlı kuyulu bahçeli ahşap hane niteliğindeki taşınmazda davacının 3/4, davalının 1/4 paydaş olduğu, 28.05.2007 tarihli resmi akit tablosuna göre dava konusu taşınmazın çıplak mülkiyeti davacı üzerinde bırakılarak toplam 500.000 YTL bedel ile dava dışı … Banu Küçükköylü lehine intifa hakkı tesis edildiği anlaşılmıştır.
Türk Medeni Kanunu’nun 794. maddesindeki tanıma göre intifa hakkı taşınırlar, taşınmazlar hatta haklar veya bir mal varlığı üzerinde tesisi mümkün olan ve hak sahibine konusu olan şeyden aksi kararlaştırılmadıkça tam kullanma ve yararlanma yetkisi veren bir irtifak türüdür. Taşınmaz mallar üzerinde intifa hakkı, resmi senedin düzenlenerek tapuya tescili ile; taşınırlar üzerinde ise taşınır eşya zilyetliğinin intifa hakkı sahibine geçirilmesiyle; alacaklar üzerinde intifa hakkı ise hakkın temliki, kıymetli evrakın teslimi suretiyle kurulabilir (TMK mad.795).
İntifa hakkı; bir süreyle sınırlı olarak kurulmuşsa sürenin dolması veya bu süreden önce intifa hakkı sahibinin hakkından vazgeçmesi, intifa hakkı sahibinin ölümü veya tüzelkişi ise tüzel kişiliğin sona ermesi, konusu olan şeyin bütünüyle, harap olması sebebiyle artık ondan yararlanma olanağının kalmaması durumlarında sona erer (TMK mad.796). Ayrıca, intifa hakkının danışıklı kurulduğu iddiası veya iradeyi sakatlayan nedenlerin varlığı da ileri sürülerek terkin isteğinde bulunulabilir.
Somut olayda dava konusu taşınmazda davacı payı üzerinde 28.05.2007 tarihinde dava dışı … lehine intifa hakkı tesis edildiği ve davacının talebi davalının zamanaşımı savunması doğrultusunda dava konusu dönemin 02.11.2007-02.11.2012 tarihleri arası olduğu halde, Mahkemece bu tarihler arasında intifa hakkının devam edip etmediği, intifa hakkı devam ediyor ise tam kullanma ve yararlanma hakkının intifa hakkı sahibine ait olduğu, çıplak mülkiyet hakkı sahibi olan davacının ecrimisil talep edemeyeceği dolayısıyla aktif husumet ehliyetinin olamayacağı hususları üzerinde durulmadan, yanılgılı gerekçe ile yazılı şekilde karar verilmiş olması doğru değildir.
SONUÇ: Davalı vekilinin temyiz itirazlarının yukarıda yazılı nedenlerle kabulüyle hükmün 6100 sayılı HMK’nin Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK’un 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, taraflarca HUMK’un 440/I maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine, 08.06.2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.