Yargıtay Kararı 8. Hukuk Dairesi 2018/14123 E. 2018/19087 K. 22.11.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 8. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2018/14123
KARAR NO : 2018/19087
KARAR TARİHİ : 22.11.2018

MAHKEMESİ : Sulh Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş olup hükmün davacı Hazine vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü.
K A R A R

Davacı vekili dava dilekçesinde, kimlik ve adres bilgileri tespit edilemeyen dava konusu …, Çoraklık semti 222 ada … taşınmaz malikleri …, Abdullah (Kalelioğull.): oğlu, Fatma (Kalelioğlull. …): kızı’na Hazinenin hak ve menfaatlerinin korunması için İl Defterdarının yönetim kayyımı olarak atanmasına karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece, tapu maliklerinin nüfus kayıtlarının tespit edildiği, yasal ve sağ mirasçılarının bulunduğu ve 3561 sayılı Kanun’un aradığı yasal şartların bulunmadığu gerekçeleriyle davanın reddine karar verilmesi üzerine, hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, 4721 sayılı TMK’nin 427. maddesi ile 3561 sayılı Kanuna dayalı olarak açılan kayyım atanması istemine ilişkindir.
1. Dosya muhtevasına, dava evrakı ile yargılama tutanakları münderecatına, mevcut deliller mahkemece takdir edilerek karar verildiğine ve takdirde bir isabetsizlik bulunmadığına göre, davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2. Her ne kadar Mahkemece, ilk tesis kadastrosunda yer alan bilgiler gözetilerek getirtilen nüfus kayıtlarında yer alan akrabalık ilişkisinin doğrulandığı, nüfus kaydına ulaşılan kişiler ile kayyım talep edilen kişilerin aynı kişiler oldukları, yasal ve sağ mirascılarının bulunduğu belirtilerek davanın reddine karar verilmiş ise de, tapu kaydında ismi geçen … Mustafa kızı, Abdullah (Kalelioğull.): oğlu, … (Kalelioğlull.Abdullah Karısı): kızı ile nüfus kayıtları getirtilen …, T.C. kimlik numaraları belirtilen Abdullah ve Fatma’nın şu aşamada aynı kişi olduğunu söylemek mümkün olmayıp tapu kaydı ile nüfus kaydı arasında irtibat kurulamamaktadır.
Mahkemece, mevcut kanıtlara göre tapu malikleri hakkında açılan davanın kabulü ile adı geçen kişilere kayyım atnmasına karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan hükmün yukarıda (2) nolu bentte gösterilen nedenlerle davacı vekilinin yazılı temyiz itirazları yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün 6100 sayılı HMK’nin Geçici 3. maddesi yollaması ile HUMK’un 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, diğer temyiz itirazlarının yukarıda (1) nolu bentte gösterilen nedenle reddine, HUMK’un 440/III-1, 2, 3 ve 4. bentleri gereğince ilama karşı karar düzeltme yolu kapalı bulunduğuna, peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine, 22.11.2018 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.