Yargıtay Kararı 8. Hukuk Dairesi 2018/14057 E. 2018/19219 K. 26.11.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 8. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2018/14057
KARAR NO : 2018/19219
KARAR TARİHİ : 26.11.2018

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş olup hükmün davalı … vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü.

K A R A R

Davacılar Vekili, dava konusu 4 parsel m……kinin …… Kalkan olduğunu, 10.05.1974 tarihinde çocuksuz ve evli vefat ettiğini, eşi …… Kalkan’ın ise 28.09.1978 tarihinde vefat ettiğini, …… Kalkan’ın tek mirasçısının davacıların murisi …… Gürel olduğunu …… Gürel’in ileride mirasın kendisine kalacağı düşüncesiyle …… Kalkan’a isabet etmeyen kalan mirası ise kök muris …… Kalkan’ın diğer mirasçılarından 28.12.1974 ve 27.08.1975 tarihlerinde köy senediyle satın aldığını ve 31 yıl boyunca taşınmazı kullandığını vefatıyla da mirasçıları davacıların kullandığından bahisle …… Kalkan adına kayıtlı tapunun ipt…… ile davacılar adına tescilini talep etmiştir. Davacılar vekili daha sonra verdiği dilekçelerde davanın kanuni mirasçılar arasında miras payının satış suretiyle temlikinin söz konusu olduğunu beyan etmiş olup yine daha sonra vermiş olduğu 15.05.2014 tarihli dilekçesinde TMK’nin 713/2. Maddesinde yazılı olağanüstü zamanaşımı zilyetliğine dayalı tapu iptal ve tescil talebine dayanıldığını ve hukuki vasıflandırmanın hakime bırakıldığını beyan etmiştir.
Davalı … vekili; davanın reddini savunmuştur.
Mirasçı olan bir kısım davalılar davanın reddini savunmuş olup davalılardan … ; 30 yıl önce imza karşılığı bu yeri verdiğini ve ilgisinin olmadığını beyan etmiştir.
Mahkemece;dosya kapsamında dinlenilen tanıklar ve keşif sonucu dava konusu taşınmazın 1970 li yıllardan itibaren davacıların kullanımında olduğu, her ne kadar miras payının devri hukuki nedenine dayanılmışsa da haricen satın alma yapıldığı tarihte davacıların Kök murisi …… Kalkan’ın hayatta olduğu …… Gürel’in mirasçı olmadığı, dolayısıyla miras payı devrinin söz konusu olamayacağı hukuki nitlendirmeyi yapmak hakimin görevi olduğundan TMK’nin 713. maddesindeki olağanüstü kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğinin davada uygulanacağı, “ölmüş ” hukuki sebebi dikkate alınarak Anayasanın iptal kararından önce 36 yıllık kullanım söz konusu olduğundan davanın kabulüne, dava konusu 119 ada 43 parselde davalıların ¾ oranındaki iştirak h……ndeki mülkiyet paylarının ipt…… ile taşınmazın tamamının ¼ ünün …… Güler ¾ ünün ise İbrahim Güler adına tesciline karar verilmiştir. Hüküm süresi içerisinde davalı … vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava; Tapu iptal ve tescil talebine ilişkindir.
Sadece temyiz eden … yönünden yapılan incelemede; iddianın ileri sürülüş biçimi ve dosya kapsamına göre dava, 11.02.1969 tarihinde …… Kalkan adına tespiti yapılıp 10.03.1969 tarihinde tutanağı kesinleşen 119 ada 43 parsel sayılı taşınmazda 10.05.1974 tarihinde vefat eden kayıt m……ki …… Kalkan’dan davalı mirasçılara düşen miras paylarının 28.12.1974 ve 27.08.1975 tarihlerinde ayrı ayrı köy senedi ile haricen satın alınmasına dayalı tapu iptal ve bu miras paylarının davacılar adına tescili talebine ilişkin olduğu anlaşılmaktadır.
Dava konusu taşınmazın kayıt m……ki … olmadığı gibi, mirasçılar arasında … de yer almadığından davada …’ye husumet yöneltilmesi doğru görülmemiştir. Kaldı ki; Mahkemenin gerekçesinde yazılı TMK‘nin 713/2 maddesi yönünden değerlendirildiğinde dahi “ölmüş” hukuki sebebi bakımından …’nin davalı safında gösterilmesi için ancak kayıt m……kinin mirasçılarının içinde …’nin de yer alması veya son mirasçının … olması gerekmektedir. Somut olayda, bu hallerden hiç biri gerçekleşmediğinden Hazineye husumet yöneltilmesi doğru görülmemiştir. Mahkemece ; …’ye yöneltilen davanın husumet nedeniyle reddine karar verilmesi gerekirken bu hususta olumlu olumsuz karar verilmemesi, yargılama giderleri, harç ve vekalet ücreti konularında da Hazinenin sorumlu tutulmaması gerekirken … hariç tutulmaksızın “müştereken ve müteselsilen davalılardan tahsiline” şeklinde karar verilmiş olması da doğru olmamıştır.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle , davalı … vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle 6100 sayılı HMK’nin Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK’un 428. maddesi uyarınca usul ve yasaya aykırı kararın BOZULMASINA, taraflarca HUMK’un 440/1. maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, 26.11.2018 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.