Yargıtay Kararı 8. Hukuk Dairesi 2018/14032 E. 2018/19752 K. 05.12.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 8. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2018/14032
KARAR NO : 2018/19752
KARAR TARİHİ : 05.12.2018

MAHKEMESİ : … …….. Mahkemesi 22. Hukuk Dairesi

Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda … 15. İcra Hukuk Mahkemesi hükmüne karşı, davacı 3.kişi vekili tarafından istinaf yoluna başvurulması sonunda … …….. Mahkemesi 22. Hukuk Dairesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiş, bu kez davacı 3.kişi vekilinin …….. Mahkemesi kararını temyizi üzerine Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü.

K A R A R

Davacı 3.kişi vekili, 05.01.2017 tarihinde müvekkiline ait menkullerin haczedilerek muhafaza altına alındığını ve yediemin deposuna götürüldüğünü, yediemin deposunda … 1. İcra Müdürlüğünün 2016/4134 talimat sayılı dosyasından 06/01/2017 tarihinde iştirak haczi konulduğunu, iştirak haczine konu menkullerin müvekkiline ait olduğunu belirterek, menkuller üzerindeki haczin kaldırılmasını talep ve dava etmiştir.
Davalı alacaklı vekili, davanın süresinde açılmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur.
Mahkemece, 19.01.2017 tarihinde yedieminde bulunan mahcuzları teslim almaya giden davacı 3.kişi şirket yetkilisine, mahcuzlara başka icra dosyalarından iştirak haczinin uygulandığının söylendiği şirket yetkilisinin dava konusu iştirak haciz işleminden 19/01/2017 tarihinde haberdar olduğu gerekçesi ile istihkak davasının süre yönünden reddine karar verilmiş, davacı 3.kişi vekili istinaf yoluna başvurmuştur.
… …….. Mahkemesi 22. Hukuk Dairesinin 28.6.2018 tarih ve 2018/ 1269E. 2018/1658 K. sayılı kararı ile; davacının haczi öğrenmesinden itibaren yasal 7 günlük süre içerisinde şikayete konu ettiği mahcuzlarla ilgili olarak icra dosyasına istihkak başvurusunda bulunulmadığı gibi öğrenme tarihinden itibaren 7 gün geçtikten sonra mahkemeye başvurduğu gerekçesi ile istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi üzerine; istinaf kararı davacı 3.kişi vekili ve vekalet ücreti ile tazminat yönünden davalı alacaklı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Talimat adresinde 05.01.2017 tarihinde menkul haczi yapılmış olup menkuller muhafaza altına alınarak yediemin deposuna götürülmüştür. Yediemin deposunda ise borçlu ve 3.kişi şirketin yokluğunda 06.01.2017 tarihinde davaya konu iştirak haczi yapılmıştır. Davacı 3.kişi şirket yetkilisi 19.01.2017 tarihinde yediemin deposuna giderek 16.01.2017 tarihli … 22. İcra Hukuk Mahkemesinin 05.01.2017 tarihli hacze konu malların iadesine ilişkin tedbir kararı gereğince mahcuzların kendisine teslimini istemiş ise de, mahcuzlara başka icra dosyalarından iştirak haczinin uygulandığı belirtilerek teslim talebi reddedilmiştir. Bu durumda Mahkemenin de kabulünde olduğu üzere davacı 3.kişi şirket yetkilisinin dava konusu iştirak haczinden 19/01/2017 tarihinde haberdar olduğu anlaşılmaktadır. Davacı 3.kişi şirket yetkilisi İcra Müdürlüğüne sunduğu 24.01.2017 tarihli dilekçe ile tedbir kararı gereğince mahcuzların kendisine iadesini istemiş, dilekçenin 5. maddesinde ise iştirak haczine konu malların 3. kişiye ait olduğu, borçluyla ilgisinin olmadığı belirtilmiş, bu şekilde istihkak iddiasında bulunulmuştur.
Hemen belirtilmelidir ki; İİK’nin 96 vd. maddesine göre, borçlu tarafından 3.kişi lehine veya 3. kişi tarafından bizzat kendi lehine ya da İİK’nin 85/2 maddesi uyarınca borçlu ile malı birlikte elinde bulunduran 3. kişiler, diğer bir 3. kişi lehine istihkak iddiasında bulunabilirler. Bu kişiler tarafından yasal sürede yapılan istihkak iddiası ile dava açma süresi kesilir. İİK’nin 97/1 maddesinde öngörülen prosedürün işletilmesi halinde icra mahkemesinin takibin devamına veya ertelenmesine ilişkin kararının 3. kişiye tefhim ya da tebliğinden itibaren 7 gün içerisinde istihkak davasının açılması gerekir. Bu karar tefhim veya tebliğ edilmediği takdirde hacizli mal satılıp bedeli alacaklıya ödeninceye kadar 3. kişi tarafından istihkak davası açılabilir.
Davaya konu haczi 19.01.2017 tarihinde öğrenen davacı 3.kişi vekili, 7 gün içinde 24.01.2017 tarihinde istihkak iddiasında bulunmuştur. Yasal prosedür işletilmediğinden 06.01.2017 tarihli hacizle ilgili olarak açılan davanın süresinde olduğunun kabulü gerekir. Bu durumda,işin esasına girilerek, taraf delilleri toplandıktan sonra oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde ret kararı verilmesi usul ve yasaya aykırı olduğundan, …….. Mahkemesinin esastan ret kararının kaldırılarak, İlk Derece Mahkemesi Kararının bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Davacı 3.kişi vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile, yukarıda yazılı nedenlerle, 5311 sayılı Kanun ile değişik İİK’nin 364/2. maddesi göndermesiyle uygulanması gereken 6100 sayılı HMK’nin 373/1 maddesi uyarınca … …….. Mahkemesi 22. Hukuk Dairesinin 28.06.2018 tarih ve 2018/1269 E. 2018/1658 K. sayılı kararının kaldırılmasına, İlk Derece Mahkemesi Kararının BOZULMASINA, dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin de …….. Mahkemesine gönderilmesine, bozma nedenine göre davalı alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine, 05.12.2018 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.