Yargıtay Kararı 8. Hukuk Dairesi 2018/14031 E. 2019/7651 K. 17.09.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 8. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2018/14031
KARAR NO : 2019/7651
KARAR TARİHİ : 17.09.2019

MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonucunda Mahkemece verilen davanın reddine dair kararın davacı üçüncü kişi vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine Dairenin 27.04.2018 tarihli ve 2015/15871 Esas, 2018/11752 Karar sayılı ilamı ile temyiz dilekçesinin reddine karar verilmişti. Davacı üçüncü kişi vekili tarafından süresinde kararın düzeltilmesi istenmiş olmakla dosya incelendi gereği düşünüldü:

K A R A R

Davacı üçüncü kişi vekili, haciz adresinin ve mahcuzların müvekkiline ait olduğunu,borçlu ile müvekkili arasındaki ilişkinin sadece adi ortaklık kapsamında okul yapım işi olduğunu ve bu ortaklık nedeniyle müvekkiline ait menkullere haciz konulmasının mümkün olmadığını, istihkak iddialarının kabulünü talep ve dava etmiştir.
Davalı alacaklı vekili, borçlu ile üçüncü kişi arasında devam eden ortaklık bulunduğunu, mal kaçırmaya yönelik muvazaalı işlemler yaparak üçüncü kişinin haksız olarak istihkak iddiasında bulunduğunu, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece haciz sırasında borçluya ait evraklar bulunmuş olması, üçüncü kişinin de sunmuş olduğu vergi levhası, kira sözleşmesi ve faturaların mülkiyeti ispata yeterli olmadığı, alacaklının borçluya sattığı boyaların haciz adresinde borçlu tarafından teslim alınmış olması nedeniyle, borçlu ve üçüncü kişi arasında muvazaalı işlemler yapıldığı kanaatiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı üçüncü kişi tarafından temyiz edilmiştir.
Dairemizin 27.04.2018 tarihli ve 2015/15871 Esas, 2018/11752 Karar sayılı ilamı ile temyize konu dava değerinin karar tarihi itibariyle kesinlik sınırı altında kaldığından bahisle temyiz kabiliyeti bulunmadığı gerekçesiyle temyiz talebinin reddine karar verilmiş, davacı üçüncü kişi vekili tarafından karar düzeltme isteğinde bulunulmuştur.
Dava, üçüncü kişinin İİK’nin 96. maddesine dayalı istihkak iddiasına ilişkindir.
04.09.2014 tarihinde yapılan hacizde 4.200,00 TL tutarında menkul haczedilmiş, tutanağın son kısmında alacaklı vekili tarafından hacizlerin fekki talep edilmiştir. 05.11.2014 tarihli davaya konu hacizde icra memuru tarafından sehven daha önce haczine karar verilen menkullerin muhafaza altına alınacağı yazılmış ise de; menkuller üzerinde haciz bulunmamaktadır. 4.200,00 TL değerindeki menkuller yeniden haczedilmiş ve 2.400,00 TL değerinde ilave haciz yapılmıştır. Haczedilen mahcuzların toplam değeri 6.600,00 TL olmakla kesinlik sınırı üstünde olduğu anlaşıldığından, temyiz dilekçesinin reddine ilişkin kararın kaldırılmasına karar verilerek, temyiz itirazlarının incelenmesine geçildi;
Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, temyiz olunan kararda yazılı gerekçelere göre yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle hükmün onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: 27.04.2018 tarihli ve 2015/15871 Esas, 2018/11752 Karar sayılı temyiz dilekçesinin reddi kararının kaldırılmasına, hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle İİK’nin 366 ve 6100 sayılı HMK’nin Geçici 3.maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK’un 428.maddesi gereğince ONANMASINA, taraflarca İİK’nin 366/3. maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine,
peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine,17/09/2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.