Yargıtay Kararı 8. Hukuk Dairesi 2018/13823 E. 2021/1329 K. 16.02.2021 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 8. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2018/13823
KARAR NO : 2021/1329
KARAR TARİHİ : 16.02.2021

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Tapu İptali Ve Tescil

Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada bozma sonrası yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş olup hükmün davalılardan … vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü.

K A R A R

Davacı vekili, dava konusu 20 parsel sayılı taşınmazın 60 yıldan bu yana vekil edeninin babası … ve 40 yıldan buyana da vekil edeni … tarafından malik sıfatı ile kullanıldığını, kayıt malikinin 1968 yılında vefat ettiğini, tapunun hukuki kıymetini yitirdiğini açıklayarak, dava konusu taşınmazın tapu kaydının iptali ile vekil edeni adına tesciline karar verilmesini istemiştir.
Davalılardan …, babası …’nin yaşlı olmasından dolayı taşınmazı kullanması ve vergilerini ödemesi için komşuları …’a bıraktığını onun da kardeşi …’a bıraktığını, …’tan da taşınmazın davacı …’a geçtiğini açıklayarak, davanın reddini savunmuş, diğer davalılar davaya cevap vermemişlerdir.
Mahkemece davanın reddine ilişkin olarak verilen kararın, TMK’nin 713/1-2.maddesinde yazılı kazanım koşullarının davacı yararına gerçekleştiği, hal böyle olunca davacı tarafın davasının kabulüne karar verilmesi gerektiği gerekçesi ile Daire’nin 19.12.2017 tarihli ve 2017/15579 Esas, 2017/17128 Karar sayılı ilamı ile bozulması üzerine Mahkemece yeniden yapılan yargılama sonucunda, davanın kabulüne dair verilen karar, davalılardan … vekili tarafından süresinde temyiz edilmiştir.
1.Dosya muhtevasına, dava evrakı ile yargılama tutanakları münderecatına ve uyulan bozma ilâmında açıklandığı üzere işlem yapılıp sonucu dairesinde hüküm tesis edildiğine göre, davalılardan … vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2.Dava TMK’nin 713/1. fıkrasındaki kazanmayı sağlayan zilyetlik ve 2. fıkrasında yer alan, “…maliki 20 yıl önce ölmüş…” hukuki sebeplerine dayalı olarak açılan mülkiyetin aktarılmasına ilişkin tapu iptali ve tescil ile yargılama sırasında satılan taşınmaza ilişkin bedel davasıdır.
TMK’nin 713/2. maddesindeki yollama nedeniyle bu tür davaların aynı maddenin diğer fıkralarında yazılı koşullara tabi olması gerektiği sonucuna ulaşılır. Aynı maddenin 3. fıkrasındaki “tescil davası” sözcüğünün 1. ve 2. fıkraya göre açılacak davaları kapsadığının kabulü gerekir. (Yargıtay HGK’nin 17.02.2010 tarihli ve 2010/8-58 Esas, 2010/78 Karar, M.R.Karahasan–İ. Özmen, Zilyetlik-Tescil-Tapu İptali Davaları, 1983-sh;1451). Buna göre, iptal ve tescil isteği nedeniyle davada taraf durumunu almış bulunan kayıt malikinin mirasçıları bakiye harç, avukatlık ücreti ve diğer yargılama giderlerinden sorumlu tutulamaz. Bu durum karşısında eksik harcın davacılardan alınmasına, tüm yargılama giderlerinin davacılar üzerinde bırakılmasına ve davacılar yararına vekâlet ücreti takdirine yer olmadığına karar verilmesi gerekirken bu husus gözden kaçırılarak davalılar aleyhine harç, yargılama gideri ve avukatlık ücreti yükletilmiş olması usul ve yasaya aykırıdır.
Ne var ki; bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, hükmün 3,4 ve 6. fıkralarının HUMK’un 438/7 maddesi gereğince düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir.
Kabule göre ise; dava konusu taşınmazın kayıt maliki tapuda … olarak kayıtlı iken … olarak tashih edilmesine rağmen, hükmün 1.bendinde kayıt malikinin adının … olarak yazılması maddi hataya dayalı olup mahallinde düzeltilebileceğinden bozma nedeni yapılmamıştır.
SONUÇ: Davalılardan … vekilinin temyiz itirazlarının (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle kabulüyle, hükmün üçüncü fıkrasındaki “….davalılardan müştereken ve müteselsilen….” ibarelerinin hüküm fıkrasından çıkarılmasına, yerine “…. davacıdan ….” kelimesinin yazılmasına, hükmün dördüncü fıkrasındaki “….davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine….” ibarelerinin hüküm fıkrasından çıkarılmasına, yerine “…. davacı üzerinde bırakılmasına ….” ibarelerinin yazılmasına, hükmün altıncı fıkrasının hükümden çıkarılmasına, yerine “Davanın niteliği gereği, davacı yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına” cümlesinin yazılmasına, 6100 sayılı HMK’nin Geçici 3. maddesi yollaması ile 1086 sayılı HUMK’un 438/7. fıkrası gereğince hükmün DÜZELTİLMİŞ BU ŞEKLİYLE ONANMASINA, taraflarca HUMK’un 440/I maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine, 16.02.2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.