Yargıtay Kararı 8. Hukuk Dairesi 2018/13553 E. 2018/19128 K. 23.11.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 8. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2018/13553
KARAR NO : 2018/19128
KARAR TARİHİ : 23.11.2018

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davalılardan …… Akşemsettinoğlu hakkındaki davanın husumet yokluğundan reddine, … hakkındaki davanın kısmen kabulüne ve kısmen reddine karar verilmiş olup hükmün davacı vekili ile davalılardan … tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü.

K A R A R

Davacı vekili, kayden vekil edenine ait olan dava konusu taşınmaza, davalılar tarafından el atıldığını, davalılardan …’nun mülkiyet ve ……cılık ilişkisi olmadığını, taşınmazı diğer davalı kızı …… Akşemsettinoğlu adına kullandığını kabul ettiğini, 2008 yılından bu yana taşınmazın kullanıldığını açıklayarak, davalıların el atmasının önlenmesine ve 21.000 TL ercimisilin davalılardan alınmasına karar verilmesini istemiştir.
Davalılardan …, talebin zamanaşımına uğradığını, davacı ile aralarındaki inançlı işleme istinaden kendisine ait olan dava konusu taşınmazı davacı tarafa devrettiğini, davacının taşınmazı kendisine iade etmesi gerekirken etmediğini beyanla davanın reddini savunmuş, davalılardan …… Akşemsettinoğlu ise, talebin zamaaşımına uğradığını, dava konusu taşınmazla hiçbir şekilde ilgisinin olmadığını beyanla davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, “Davacının davalı … hakkındaki davasının husumet nedeni ile reddine, davacının davalı … hakkındaki davasının kısmen kabulüne kısmen reddine, 92 parsel de bulunan 39/c-60 nolu bağımsız bölümden fuzuli işgal nedeni ile tahliyesine, 10.066,00 TL ecrimisil bedelinin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine” karar verilmesi üzerine; hüküm, davacı vekili ile davalılardan … tarafından süresinde temyiz edilmiştir.
Dava, tapulu taşınmaza el atmanın önlenmesi ve ecrimisil isteklerine ilişkindir.
1. Dosya muhtevasına, dava evrakı ile yargılama tutanakları münderecatına, mevcut deliller Mahkemece takdir edilerek karar verildiğine ve takdirde bir isabetsizlik bulunmadığına göre, davacı vekili ile davalılardan …’nun aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2. Davacı vekili ile davalılardan …’nun ecrimisil alacağına yönelen temyiz itirazlarının incelenmesine gelince;
Her ne kadar, Mahkemece, davalı aleyhine …… 1……. Müdürlüğünün 2012/2875 Esas sayılı dosyası ile başlatılan …… takibine ilişkin ödeme emrinin tebliğ edildiği 24.11.2011 tarihinde davacının zımni izninin kalktığı kabul edilerek bu tarihten itibaren hesap yapılması doğru ise de, hükme esas alınan bilirkişi raporu ecrimisil hesaplama yöntem ve tekniği açısından usule uygun değildir.
Gerek öğretide ve gerekse yargısal uygulamalarda ifade edildiği üzere; ecrimisil, diğer bir deyişle haksız işgal tazminatı, zilyet olmayan malikin, malik olmayan kötüniyetli zilyetten isteyebileceği bir tazminat olup, 08.03.1950 tarihli 22/4 sayılı ……Kararında; fuzuli işgalin tarafların karşılıklı birbirine uygun iradeleri ile kurduğu …… sözleşmesine benzetilemeyeceği, niteliği itibarı ile haksız bir eylem sayılması gerektiği, haksız işgal nedeniyle oluşan zararın tazmin edilmesi gerekeceği vurgulanmıştır.
Ecrimisil, haksız işgal nedeniyle tazminat olarak nitelendirilen özel bir zarar giderim biçimi olması nedeniyle, en azı …… geliri karşılığı zarardır. Bu nedenle, haksız işgalden doğan normal kullanma sonucu eskime şeklinde oluşan ve kullanmadan kaynaklanan olumlu zarar ile malik ya da zilyedin yoksun kaldığı fayda (olumsuz zarar) ecrimisilin kapsamını belirler. Haksız işgal, haksız eylem niteliğindedir (Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 25.02.2004 günlü ve 2004/1-120-96 sayılı kararı).
25.05.1938 tarihli ve 29/10 sayılı Yargıtay ……Kararı ve Yargıtayın aynı yoldaki yerleşmiş içtihatları uyarınca ecrimisil davaları beş yıllık zamanaşımına tabi olup bu beş yıllık süre dava tarihinden geriye doğru işlemeye başlar.
Hemen belirtelim ki, ecrimisil hesabı uzmanlık gerektiren bir husus olup, taşınmazın niteliğine uygun bilirkişi marifetiyle keşif ve inceleme yapılarak ve taleple bağlı kalınarak haksız işgal tazminatı miktarı belirlenmelidir. Alınan bilirkişi raporu, somut bilgi ve belgeye dayanmalı, tarafların ve hakimin denetimine açık değerlendirmenin gerekçeleri bilimsel verilere ve 6100 sayılı HMK’nin 266. vd. maddelerine uygun olmalıdır.
Bu nedenle, özellikle tarım arazilerinin haksız kullanımı nedeniyle ürün esasına göre talep varsa, bu konudaki resmi veriler, taşınmazın bulunduğu bölgede ekilen tarım ürünlerinin neler olduğu tarım…… müdürlüğünden sorulmalı, ekildiği bildirilen ürünlerin ecrimisil talep edilen yıllara göre birim fiyatları ve dekara verim değerleri, hal müdürlüğünden ilgili dönem için getirtilmeli, bölgede münavebeli ekim yapılıp yapılmadığı, taşınmazın nadasa bırakılıp bırakılmadığı tespit edilmelidir.
Eğer, özellikle arsa ve binalarda …… esasına göre talep varsa, taraflardan emsal …… sözleşmeleri istenmeli, gerekirse benzer nitelikli yerlerin işgal tarihindeki …… bedelleri araştırılıp, varsa emsal …… sözleşmeleri de getirtilmeli, dava konusu taşınmaz ile emsalin somut karşılaştırması yapılmalı, üstün veya eksik tarafları belirlenmelidir.
İlke olarak, …… geliri üzerinden ecrimisil belirlenmesinde, taşınmazın dava konusu ilk dönemde mevcut haliyle serbest şartlarda getirebileceği …… parası, emsal …… sözleşmeleri ile karşılaştırılarak, taşınmazın büyüklüğü, niteliği ve çevre özellikleri de nazara alınarak yöredeki rayiçe göre belirlenir. Sonraki dönemler için ecrimisil değeri ise ilk dönem için belirlenen miktara …… artış oranının tamamının yansıtılması suretiyle bulunacak miktardan az olmamak üzere takdir edilir.
Somut olayda ise, dava konusu taşınmazın büro vasfı göz önünde bulundurularak, az yukarıda yapılan açıklamalar ışığında, oluşturulacak uzman bilirkişi heyeti aracılığı ile yöntemine uygun olarak yapılacak araştırma ve hesaplama neticesinde oluşacak sonuca göre, davacı talebi de gözetilmek suretiyle bir karar verilmesi gerekirken, bu hususlar gözardı edilerek, denetime ve hüküm kurmaya elverişli olmayan bilirkişi raporu esas alınmak suretiyle karar verilmesi doğru olmamıştır.
SONUÇ: Davacı vekili ile davalılardan …’nun temyiz itirazları yukarıda (2) nolu bentte açıklanan nedenle yerinde olduğundan kabulüyle, usul ve yasaya uygun bulunmayan hükmün 6100 sayılı HMK’nin Geçici 3.maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK’un 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, davacı vekili ile davalılardan …’nun sair temyiz itirazlarının yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle REDDİNE, taraflarca HUMK’un 440/I maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, peşin harcın istek halinde temyiz edenlere ayrı ayrı iadesine 23.11.2018 tarihinde oy birliği ile karar verildi.