YARGITAY KARARI
DAİRE : 8. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2018/13189
KARAR NO : 2018/16545
KARAR TARİHİ : 01.10.2018
MAHKEMESİ :… Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş olup hükmün davacılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü.
KARAR
Davacılar vekili; davalının, ortak mirasbırakanlarından ……ladığı, 01.01.2002 başlangıç tarihli ve 2011/716…… Sözleşmesi ile …… Mevkiindeki tüm taşınmazın ……cısı olduğu, sözleşmeye göre “……layan veya çocuklarından birisi ……cının tahliyesini ister ise ……cı hiç bir şart ileri sürmeden” mecuru tahliye edip ……layan tarafa teslim edecektir.” şartının mevcut olduğunu, mecurun tahliye edilerek taraflarına teslimi için takip başlattıklarını, davalı borçlunun sözleşmenin yenilendiği veya uzatıldığına dair yasal geçerli bir belge sunmadan takibe itiraz ettiğini belirterek itirazın kaldırılması ile tahliye talebinde bulunmuştur.
Davalı asıl; bahse konu alanın devletin hüküm ve tasarrufu altında olan orman olduğunu, …… sözleşmesi yapılırken bu durumu bilmediğini, dava konusu taşınmazda davacıların değil devletin muhatap olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, ……lananın devletin hüküm ve tasarrufu altında olması nedeniyle ……ya verilmesinin düşünülemeyeceği, …… sözleşmesine konu olmayacak bir yerin tahliyesine karar verilemeyeceği gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş, karar davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava İİK 272 vd. maddeleri gereği tahliye istemine ilişkindir.
6098 Sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 327. maddesinde yer alan düzenlemeye göre genel hükümlere tabi …… sözleşmelerinde …… sözleşmesinin başlangıcı ve süresi belli ise …… sözleşmesinde sürenin dolması ile …… sözleşmesi kendiliğinden sona erer. Belirli süreli …… sözleşmelerinde belirlenen sürenin dolması halinde taraflar arasında açık bir anlaşma olmaksızın …… ilişkisi sürdürülürse …… sözleşmesi belirsiz süreli sözleşmeye dönüşür.
Taşınmaz ve taşınır yapı ……larıyla ilgili belirsiz süreli …… sözleşmelerinde fesih ihbar süresi Türk Borçlar Kanunu’nun 329. maddesi hükmüne göre belirlenir. Anılan madde hükmü gereğince belirsiz süreli sözleşmelerde 6 (altı) aylık dönem için 3 (ay) önceden ……cıya fesih bildiriminin tebliğ ettirilmesi ve o dönem sonunda tahliye davası açılması gerekir. Fesih dönemlerinin hesabında …… sözleşmesinin başlangıç tarihi esas alınır. Sözleşmede veya kanunda belirtilen fesih dönemine veya bildirim süresine uyulmamışsa, bildirim bir sonraki fesih dönemi için geçerli olur.
Somut olayda; takibe dayanak yapılan ve hükme esas alınan …… sözleşmesi 01.01.2002 tarihli ve 1 yıl süreli olarak düzenlenmiş ve anılan kanun hükmü gereğince belirsiz süreli sözleşmeye dönüşmüştür. Mahkemece az yukarıda değinilen kanun hükümleri gereği 6 aylık dönem sonu itibariyle 3 ay önceden fesih bildirimi yapılmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile reddi doğru değil ise de ret kararı sonuç itibariyle, doğru görüldüğünden 1086 sayılı HUMK’nin 438/son maddesi uyarınca kararın bu gerekçe ile düzeltilerek ONANMASINA, taraflarca İİK’nin 366/3. maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine ve peşin harcın istek halinde temyiz eden davacılara iadesine, 01.10.2018 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.