Yargıtay Kararı 8. Hukuk Dairesi 2018/12902 E. 2018/16943 K. 08.10.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 8. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2018/12902
KARAR NO : 2018/16943
KARAR TARİHİ : 08.10.2018

MAHKEMESİ :…… Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş olup hükmün davalı 3.kişi yetkilisi tarafından duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine duruşma istemi gider olmadığından reddedilmiş olmakla, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü.

KARAR

Davacı alacaklı vekili, 23.05.2014 tarihinde haczedilen pergola tentenin müvekkili şirketçe borçlu şirkete satıldığını ve montajının haciz adresinde yapıldığını, takip dayanağı 10.04.2013, 10,05.2013 ve 10.06.2013 tarihli çeklerin mahcuzun imali ve montajına ilişkin 08.08.2012 tarihli sözleşme uyarınca borçlu şirket tarafından keşide edildiğini, 3. kişi şirket ile borçlu şirket arasında muvazaalı devirler yapıldığını öne sürerek davanın kabulü ile istihkak iddiasının kaldırılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı 3. kişi yetkilisi duruşmada alınan beyanında davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur.
Mahkemece; borçlu şirket ile 3.kişi şirket kurucu ve ortaklarının akraba oldukları,aralarındaki işletme devrinin danışıklı olduğu,işletme devrinin alacaklının haklarını etkilemeyeceği TBK.’nun 202. maddesi uyarınca işletmeyi devralan 3.kişi şirketin işletmenin borçlarından da sorumlu olduğu, bu durumda davalı 3.kişi şirketin istihkak iddiasının yerinde olmadığı gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmiş, kararı davalı 3. kişi yetkilisi temyiz etmiştir.
Dava, alacaklının İİK’nun 99. maddesine dayalı 3. kişinin istihkak iddiasının reddi talebine ilişkindir.
Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş ise de, yapılan inceleme ve araştırma karar vermeye yeterli değildir.

Dava konusu haczin 23.05.2014 tarihinde, “……… Merkezi K:7 No:29” adresinde yapıldığı, geri çevirme kararı üzerine dosyaya eklenen ticaret sicil kayıtlarına göre davalı 3. kişi şirketin 26.12.2000 tarihinde, “……… Merkezi K:6 No:131” adresinde kurulduğu, haciz esnasında hazır olan 3. kişi şirket yetkilisinin haciz adresine ilişkin olarak ibraz ettiği vergi levhasında adres olarak, “……… Merkezi K:6 No:131” adresine yer verildiği, 3. kişi şirket yetkilisince bilahare takip dosyasına sunulan 26.05.2014 tarihli istihkak iddialarını içeren dilekçesinde haczin, “……… Merkezi K:6 No:131” adresinde yapıldığını,yine 3. kişi şirket yetkilisinin 26.02.2015 tarihli duruşmada alınan beyanında İsmali Kansız’ın kendisinin uzaktan akrabası olduğunu ve işyeri ruhsatının borçlu şirket adına olduğunu beyan ettiği anlaşılmakla, haciz tutanağında yer alan, “……… Merkezi K:7 No:29” adresi ile “……… Merkezi K:6 No:131” adresinin aynı adresler olup olmadığı hususunda araştırma yapılarak, haciz adresi işyerine ilişkin ruhsatın ve 3. kişi şirket yetkilisi Kaan Kansız ile borçlu şirket ortakları İsmail Kansız ve Yıldıray Kansız arasındaki akrabalık bağını gösterir nüfus kayıtlarının bulunduğu yerden temin edilip eklenmesinden sonra dosyanın konusunda uzman bilirkişiye tevdii ile davalı 3. kişi şirket ve borçlu şirketin defter ve kayıtları üzerinde inceleme yapılarak mahcuzun demirbaş olarak ticari defter kayıtlarında yer alıp almadığının saptanması, bundan ayrı 3. kişi şirket yetkilisince işyerinin 2011 yılı Haziran ayında satın alındığının, işyeri devri esnasında tentelerin demirbaş olarak var olduğunun öne sürüldüğü, alacaklı tarafça ibraz olunan mahcuzun imali ve montajına ilişkin borçlu şirket ile imzalanan sözleşme tarihinin ise 08.08.2012 olduğu nazara alınarak,bu husustaki çelişkinin açıklığa kavuşturularak,gerekirse devir tarihinden sonra borçlu şirketin anılan sözleşmeyi hangi sıfatla imzaladığının 3. kişi şirket yetkilisine açıklattırılarak elde edilen bilgilerin, dava dosyasında bulunan diğer delillerle birlikte değerlendirilerek oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ve araştırma sonucu davanın kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiş ve hükmün bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı 3. kişi yetkilisinin temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün İİK’nin 366 ve 6100 sayılı HMK’nin Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK’un 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, taraflarca İİK’nin 366/3. maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine ve peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine 08.10.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.