YARGITAY KARARI
DAİRE : 8. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2018/12728
KARAR NO : 2021/1910
KARAR TARİHİ : 04.03.2021
DAVA TÜRÜ : Elatmanın Önlenmesi, Ecrimisil
MAHKEMESİ : Anamur 2. Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Anamur 2.Asliye Hukuk Mahkemesinin 10.10.2017 tarihli ve 2016/58 Esas, 2017/325 Karar sayılı kararıyla davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine karar verilmiş, Mahkeme hükmüne karşı davalı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine Adana Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesince ecrimisil talebi yönünden istinaf başvurusunun kesinlik sınırında kalması nedeni ile reddine, elatmanın önlenmesi talebi yönünden ise istinaf başvurusunun esastan reddine şeklinde hüküm kurulmuş olup, bu kez davalı vekilinin Bölge Adliye Mahkemesi kararını temyizi üzerine Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Dava, çaplı taşınmaza elatmanın önlenmesi ve ecrimisil istemine ilişkindir.
İlk Derece Mahkemesince, “Davanın kısmen kabulü ile; 1-12.01.2017 havale tarihli bilirkişi raporuna ekli fen bilirkişisi Halim Hanedan tarafından tanzim olunan krokide “A” harfi ile gösterilen kısma, davalının ev yapmak sureti ile gerçekleştirmiş olduğu müdahalenin men-ine, 2-351,71 TL ecrimisil bedelinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, bu hususta fazlaya dair taleplerin reddine,” karar verilmiş, hükme karşı davalı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine, Adana Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesince “Elatmanın önlenmesi davası yönünden; 6100 Sayılı HMK’nin 353/1-b-1 bendi uyarınca davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine, ecrimisil davası yönünden ise dava değerinin kesinlik sınırında kalması nedeniyle davalı vekilinin istinaf başvuru dilekçesinin, HMK’nin 341/2, 346 ve 352. maddeleri gereğince reddine…” karar verilmiş, hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 362. maddesi gereği “Bölge Adliye Mahkemelerinin aşağıdaki kararları hakkında temyiz yoluna başvurulamaz:
a) Miktar veya değeri kırk bin Türk Lirasını (bu tutar dâhil) geçmeyen davalara ilişkin kararlar.” hükmünü içermektedir.
6763 sayılı Kanun’un 44.maddesi ile 6100 sayılı HMK’ye eklenen Geçici 1. madde uyarınca, aynı Kanun’un 362. maddesinde öngörülen kesinlik sınırı Maliye Bakanlığınca her yıl tespit ve ilan edilen yeniden değerleme oranında artırılması suretiyle uygulanacağından 01.01.2018 tarihinden itibaren temyiz kesinlik sınırı yeniden değerleme oranı miktarınca artırılarak 47.530 TL’ye çıkarılmıştır.
Yine, iddianın içeriği ve ileri sürülüş biçiminden davanın taşınmaz malın aynına ilişkin olduğu ve konusunu oluşturan hakkın para ile değerlendirilmesinin mümkün bulunduğu açıktır. Bu tür bir davada, 492 Sayılı Harçlar Kanunu’nun 16.maddesi uyarınca dava değeri elatılan yerin değeri ile talep edilen ecrimisil toplamından ibarettir.
Somut olayda, dosya arasında bulunan bilirkişi raporu ile dava konusu yerin zemin değerinin 27.834,45 TL, ecrimisil bedelinin ise 351,71 TL olarak belirlenmesine göre, davalı tarafça temyize konu edilen miktar, yukarıda belirtilen temyiz kesinlik sınırının altında kalmaktadır.
Öte yandan, temyiz kesinlik sınırı içinde kalması nedeniyle temyiz kabiliyeti olmayan kararlara karşı temyiz isteği yönünden Mahkemece bir karar verilebileceği gibi 01.06.1990 tarihli ve 3/4 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca Yargıtay tarafından da bir karar verilebileceği gözetilerek temyiz isteğine ilişkin dilekçenin HMK’nin 362/1-a maddesi gereğince reddine karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle 6100 sayılı HMK’nin 362/1-a maddesi uyarınca davalı vekilinin temyiz isteğine ilişkin dilekçesinin miktar itibari ile reddine, dosyanın İlk Derece Mahkemesine iadesine, kararın bir örneğinin Adana Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesine gönderilmesine, peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine, 04.03.2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.