Yargıtay Kararı 8. Hukuk Dairesi 2018/12451 E. 2019/3124 K. 25.03.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 8. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2018/12451
KARAR NO : 2019/3124
KARAR TARİHİ : 25.03.2019

MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi

ı

Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş olup hükmün davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü.

KARAR

Davacı … Doğru vekili, evlilik birliği içinde edinilen, … plakalı araç ile … plakalı araç üzerinde edinilmiş mallara katılma rejiminin tasfiyesinden kaynaklı 15.000 TL alacak talebinde bulunmuştur.
Davalı … davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile, ….plakalı araç için 4.228,16 TL….plakalı araç için 5.833,39 TL olmak üzere toplam 10.061,55 TL katılma alacağının davalıdan tahsiline karar verilmiş, hüküm süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1.Dosya muhtevasına, dava evrakı ile yargılama tutanakları münderecatına, mevcut deliller mahkemece takdir edilerek karar verildiğine ve takdirde bir isabetsizlik bulunmadığına göre davalı vekilinin aşağıdaki bent kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2. Davalı vekilinin….plakalı araca yönelik temyiz itirazlarına gelince;
Maddi olayları ileri sürmek taraflara, hukuki nitelendirme yapmak ve uygulanacak kanun maddelerini belirlemek hakime aittir (6100 Sayılı HMK mad.33). İddianın ileri sürülüş şekline göre dava, artık değere katılma alacağı isteğine ilişkindir.
Mal rejiminin devamı süresince, bir eşin sahip olduğu edinilmiş malda, diğer eşin artık değerin yarısı oranında katılma alacağı hakkı vardır. Artık değere katılma alacağı; eklenecek değerlerden (TMK mad.229) ve denkleştirmeden (TMK mad.230) elde edilen miktarlar da dahil olmak üzere, eşin edinilmiş mallarının (TMK mad.219) toplam değerinden, bu mallara ilişkin borçlar çıktıktan sonra kalan artık değerin (TMK mad.231) yarısı üzerindeki diğer eşin alacak hakkıdır (TMK mad.236/1). Katılma alacağı, Yasa’dan kaynaklanan bir hak olup, bu hakkı talep eden eşin gelirinin olmasına veya söz konusu mal varlığının edinilmesine, iyileştirilmesine ya da korunmasına katkıda bulunulmasına gerek yoktur.
Artık değere katılma alacağı miktarı hesaplanırken, mal rejiminin sona erdiği sırada mevcut olan malların, bu tarihteki durumlarına göre, ancak tasfiye tarihindeki sürüm (rayiç) değerleri esas alınır (TMK mad.227/1, 228/1, 232 ve 235/1). Yargıtay uygulamalarına göre, tasfiye tarihi karar tarihidir.
Belirli bir malın eşlerden birine ait olduğunu iddia eden kimse, iddiasını ispat etmekle yükümlüdür. Eşlerden hangisine ait olduğu ispat edilemeyen mallar onların paylı mülkiyetinde sayılır. Bir eşin bütün malları, aksi ispat edilinceye kadar edinilmiş mal olarak kabul edilir (TMK mad.222).
Yukarıdaki değer tespiti, belirleme ve hesaplamaların yapılabilmesi için gerek görülürse konusunun uzmanı bilirkişi veya bilirkişilerden de yardım alınmalıdır.
Somut olaya gelince; eşler, 04.06.2002 tarihinde evlenmiş, 25.04.2011 tarihinde açılan boşanma davasının kabulüne ilişkin hükmün, kesinleşmesiyle boşanmışlardır. Mal rejimi boşanma davasının açıldığı tarih itibarıyla sona ermiştir (TMK mad.225/son). Sözleşmeyle başka mal rejiminin seçildiği ileri sürülmediğinden evlilik tarihinden mal rejiminin sona erdiği tarihe kadar edinilmiş mallara katılma rejimi geçerlidir (4722 Sayılı Yasa mad.10, TMK mad.202/1). Tasfiyeye konu….plakalı araç eşler arasında edinilmiş mallara katılma rejiminin geçerli olduğu 12.12.2003 tarihinde satın alınarak, davalı eş adına tescil edilmiştir. Mal rejiminin tasfiyesinde eşlerin bağlı bulunduğu rejime ilişkin hükümler uygulanır (TMK mad.179).
Mahkemece, aracın keşif tarihindeki hasarsız çalışır vaziyetteki değeri olan 12.500 TL esas alınmak suretiyle, araç üzerindeki vergi borçları da düşülerek 5.883,39 TL katılma alacağına hükmedilmiş ise de 12.09.2014 tarihli araç değer tespit raporunda; 34 BKF 74 plakalı aracın, uzun süredir açık arazide korunmasız şekilde terk edildiği, kapılarının anahtarsız açılabildiği, aracın bu şekilde hali hazır haliyle ikinci el satış değerinin 2.500 TL olarak tespit edildiği anlaşılmaktadır. Yukarıda Dairemizin ilke ve uygulamalarında bahsedildiği üzere, artık değere katılma alacağı miktarı hesaplanırken, mal rejiminin sona erdiği sırada mevcut olan malların, bu tarihteki durumlarına göre, ancak tasfiye tarihindeki sürüm (rayiç) değerleri esas alınır (TMK mad.227/1, 228/1, 232 ve 235/1). Mahkemece, bilirkişi raporundaki birbiri ile çelişkili olduğu görülen değerler arasındaki çelişki giderilmeden, tespit edilen 2.500 TL değerin hali hazır durumu itibarıyla belirlenen değer olduğu yazılı ise de, mal rejiminin sona erdiği tarihteki aracın durumu ve özellikleri gözetilmek suretiyle mi belirlendiği açıklığa kavuşturulmadan yazılı şekilde 12.500 TL değerin dikkate alınması doğru olmamıştır. Bu durumda mahkemece yapılması gereken iş; dava konusu 34 BKF 74 plakalı arıcın, mal rejiminin sona erdiği tarihteki durumu ve özellikleri tereddüte yer bırakmayacak şekilde belirlendikten sonra, aracın bu durumu ve özellikleri dikkate alınarak bozma sonrası yeni karar tarihine en yakın piyasa rayiç değerini, konusunda uzman bilirkişi yardımıyla tespit etmek, tespit edilecek artık değerin yarısı oranında davacı lehine, talep ve usuli kazanılmış haklar da gözetilerek bir karar vermek olmalıdır.
SONUÇ: Yukarıda (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazları yerinde görüldüğünden kabulü ile usul ve kanuna aykırı bulunan hükmün 6100 Sayılı HMK’nin Geçici 3. maddesi yollamasıyla HUMK’un 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının (1) nolu bentte yazılı nedenlerle reddine, taraflarca HUMK’un 388/4. ve 440/1. maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine ve peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine 25.03.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.