Yargıtay Kararı 8. Hukuk Dairesi 2018/12322 E. 2018/18872 K. 20.11.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 8. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2018/12322
KARAR NO : 2018/18872
KARAR TARİHİ : 20.11.2018

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Tapu İptali Ve Tescil

Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş olup hükmün davacı … vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü.

K A R A R

Davacı … vekili, 141 ada 12 parsel sayılı taşınmazın, 27/06/2015 tarihinde idari yoldan … adına tescil edilen 4.211,37 m2’lik taşınmazın sınırları içinde kaldığını, ancak Ilıca ……ünde yapılan …… çalışmaları sırasında yapılan tespite istinaden dava konusu yerin davalı adına tescil edildiğini belirterek davalı adına olan tapu kaydının iptali ile … adına tesciline karar verilmesini istemiştir.
Davalı, dava konusu yerin babasından kalan yer olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, toplanan delillerden davaya konu yerin ormanla bir ilgisinin olmadığı, nizasız ve fasılasız bir biçimde davalı ve öncesi babası tarafından zilyet edinilen yer olduğu kazandırıcı zaman aşımı ile iktisap şartlarının davalı lehine oluştuğu gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı … vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Tüm dosya içeriği ve toplanan delillerden, dava konusu 141 ada 12 parsel sayılı taşınmazın …… tespitinin 21/09/2006 tarihinde yapıldığı, edinme sütununda, davalıya intikalen geldiği ve 20 yılı aşkın süredir nizasız ve fasılasız davalının zilyetliğinde olduğunun belirtildiği, …… tespitinin 06/11/2006 tarihinde kesinleştiği ve 2502,11 m2’lik yüzölçümü ile tarla vasfında tapuya tescil edildiği, davacı … vekilinin dosyaya sunduğu 2 sıra nolu tapu kaydının incelenmesinde, 4211,37 m2’lik yüzölçümlü ve ham toprak vasfında olduğu,batısının şahıs tarlası, kuzeyinin …… yolu,güneyinin orman yolu, doğusunun ise yol olarak tanımlandığı, mahkemesince dava konusu 141 ada 12 parsel sayılı taşınmaz üzerinde bir … ve bir fen bilirkişisi ile yapılan keşif sonrası alınan fen bilirkişi raporunda, taşınmazın sınırlarının kuzeyinde ve doğusunda …… yolu, batısında şahıs tarlası,güneyinde orman ve kısmen de şahsa ait tarla bulunduğu tespit edildiği, … bilirkişi raporunda da, 1958 tarihli ……ında dava konusu yerin görünmediği,1979 tarihli……ında ise dava konusu taşınmazın renginin açık olduğu ve taşınmazın tarımsal amaçlı kullanıldığı tespit edildiği, Orman Genel Müdürlüğü yazısı uyarınca da, dava konusu taşınmazın orman olmayan alanda yer aldığının belirtildiği anlaşılmaktadır.
Somut olayda, mahkemece, yazılı gerekçelerle davanın reddine karar verilmiş ise de, yapılan araştırma ve inceleme ile alınan bilirkişi raporları hüküm vermeye yeterli bulunmamaktadır.
Şöyle ki, dava konusu taşınmazın bulunduğu yerde 1 fen bilirkişisi ile 1 … bilirkişisinden oluşan heyet ile keşfe gidilmiş olup yapılan keşif sonrası dosya içerisine alınan 30/10/2012 tarihli teknik bilirkişi raporu ekinde bulunan krokiye göre nizalı taşınmazın güney sınırında orman bulunduğu tespit edilmiş, mahkemece ve bilirkişilerce usulüne uygun olarak orman araştırması yapılmamış, yine, …’nin dayanağı olan ve az yukarıda bahsedilen 2 sıra nolu ve 4211,37 m2’lik yüzölçümlü tapu kaydı yapılan keşif sırasında uygulanmamıştır.
O halde mahkemece yapılacak iş, 2 sıra nolu tapu kaydı ve 141 ada 12 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydı yerel bilirkişiler ve tanıklar aracılığıyla …… Kanun’nun 20/C maddesindeki esaslar doğrultusunda uyuşmazlık konusu taşınmaza uygulanmalı, …’nin tapu kaydının davalıya ait tapu kaydını kapsayıp-kapsamadığı belirlenmeli, yine yöntemine uygun orman araştırması yapılmalı, taşınmazın orman sayılan yerlerden olmadığı belirlenirse taşınmazın zilyetlikle kazanmaya elverişli olup olmadığı, zilyetlikle kazanmaya elverişli ise davalı yönünden zilyetlik şartlarının oluşup oluşmadığı incelenmelidir. Bu bağlamda, yöreye ait en eski tarihli……ları ve memleket haritaları ile …… tespit tarihinden 20 yıl öncesine ait……ları ile bu fotoğraflardan üretilen memleket haritaları (Memleket haritalarının orijinalinden çekilmiş renkli örnek olmasına dikkat edilmeli), bulundukları yerlerden dosyaya getirtilmelidir. Dosya keşfe hazır hale getirtildikten sonra, bu konuda uzman bir orman mühendisi, bir … mühendisi, bir harita mühendisi bilirkişiden oluşan bilirkişi heyeti marifetiyle yeniden keşif yapılmalıdır. Bu keşif sonrasında düzenlenecek raporlarda dava konusu yerin 6831 sayılı Kanunun 17/2. maddesi uyarınca orman içi açıklık olup olmadığını, öncesi de değerlendirilerek ormandan kazanılmış olup olmadığını, orman sayılan yerlerden olup olmadığını belirtir, bilimsel ve araştırma ve uygulamaya dayalı rapor alınmalıdır. O halde; mahkemece uzman orman yüksek mühendisi ile usulüne uygun orman araştırması yapılması ve … tapusunun dava konusu yere uygulanması gerekirken, yazılı şekilde eksik araştırma ve inceleme ile hüküm kurulması yerinde görülmemiştir.
SONUÇ: Açıklanan nedenlerle, davacı … vekilinin temyiz itirazları yerinde olduğundan kabulü ile Yerel Mahkeme hükmünün 6100 sayılı HMK’nin Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK’un 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, HUMK’un 440/I maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, 20/11/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.