Yargıtay Kararı 8. Hukuk Dairesi 2018/12195 E. 2020/3435 K. 15.06.2020 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 8. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2018/12195
KARAR NO : 2020/3435
KARAR TARİHİ : 15.06.2020

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Haksız İşgal Tazminatından Kaynaklanan İtirazın İptali

Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş olup, hükmün davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü.

KARAR

Davacı vekili, Mülkiyeti hazineye ait olup, vekil eden üniversiteye tahsisli taşınmaz üzerinde bulunan fotokopi çekim yerinin, Karşıyaka Emlak Müdürlüğü tarafından 14.11.2007 tarihinde yapılan ihale neticesinde 03.12.2007-02.12.2010 tarihleri arasında 3 yıllığına davalıya kiraya verildiğini, 02.12.2010 tarihinde kira süresi tamamlanan söz konusu fotokopi çekim yerinin yeni kiralama ihalesinin 29.06.2011 tarihinde pazarlık usulü ile eski kiracısı olan davalıya ihale edildiğini, imzalanan kira sözleşmesi ile 12.08.2011 tarihinden itibaren 11.08.2013 tarihine kadar devam edecek yeni kira döneminin başladığını, davalının önceki kira süresinin sona erdiği 03.12.2010 tarihinden yeni kira başlangıç tarihi olan 12.08.2011’e kadar anılan yeri iki kira dönemi arasında kira sözleşmesi olmaksızın 252 gün kullandığının tespit edildiğini, bu nedenle davalı-borçlu hakkında İzmir 18. İcra Müdürlüğünün 2012/5338 takip sayılı dosyası ile icra takibine geçildiğini, davalının takibe itiraz ettiğinden bahisle, haksız ve hukuka aykırı borca itirazın iptaline, takibin devamına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı duruşmadaki beyanında; kendisinin böyle bir borcu olmadığını, bu yeri kullandığının ispat edilmesi gerektiğini beyan ederek, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, tarafların ecrimisil dönemi olan 03.12.2010-11.08.2011 tarihlerinden evvel kiralayan-kiracı ilişkisi içerisinde bulundukları, davalının ilk kira sözleşmesi döneminin bitiminden sonra 03.12.2010-11.08.2011 tarihleri arasında yeri kira ödemeden kullandığı, dosyada mevcut davalının, davacı idareye karşı verdiği yazılı beyanda toplam 15.750 TL’lik ecrimisil bedelini kabul ettiği, ek rapordaki 5.750,00 TL ibaresinin yanlışlıkla yazıldığı (8 rakamının yazılmasının unutulduğu), dosya kapsamı gereği davalının alacak miktarını bilebilir durumda olduğu görülmekle, davanın kısmen kabulüne, davalının İzmir 18. İcra Müdürlüğüne (2012/5338 Esas sayılı takip dosyası) verdiği 11.05.2012 tarihli itirazının asıl alacak ve işlemiş faiz yönlerinden iptali ile takibin bu miktarlar üzerinden aynen devamına karar verilmesi üzerine; hüküm, davacı vekili tarafından kararın ecrimisilin gecikme zammı yönünden bozulması istemiyle temyiz edilmiştir.
Dava, ecrimisil istemine ilişkindir.
Bilindiği üzere; 1086 sayılı HUMK’un 5219 sayılı Yasa ile değişik 427/2 maddesi uyarınca 01.01.2014 tarihinden itibaren 1.890.00 TL’den az olan davalara ait Yerel Mahkeme kararlarına karşı temyiz yoluna gidilemeyeceği öngörülmüştür. Karar davalı tarafından temyiz edilmiş ise de temyiz edilen bu miktarın (120,39 TL) temyiz kesinlik sınırı olan 1.890,00 TL’nin altında kaldığı açıktır.
Öte yandan, temyiz kesinlik sınırı içinde kalması nedeniyle temyiz kabiliyeti olmayan kararlara karşı temyiz isteği yönünden Mahkemece bir karar verilebileceği gibi 01.06.1990 tarihli ve 3/4 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca Yargıtay’da da bir karar verilebilir. Yukarıda açıklanan nedenlerle, eldeki dava bakımından (6100 sayılı Yasa’nın 3. maddesi yollamasıyla) davalı tarafın temyiz isteminin reddine,
SONUÇ: Temyiz edilen ecrimisilin gecikme zammı miktar kesinlik sınırı içinde kaldığından 6100 sayılı HMK’nin 3. maddesi yollaması ile HUMK’un 427/2 ve 432/4 maddeleri uyarınca davalı vekilinin temyiz dilekçesinin REDDİNE, HUMK’un 440/III-1, 2, 3 ve 4. bentleri gereğince ilama karşı karar düzeltme yolu kapalı bulunduğuna, 15.06.2020 tarihinde oy birliği ile karar verildi.