Yargıtay Kararı 8. Hukuk Dairesi 2018/11967 E. 2018/15319 K. 10.09.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 8. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2018/11967
KARAR NO : 2018/15319
KARAR TARİHİ : 10.09.2018

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş olup hükmün davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü.

K A R A R

Davacı vekili, müvekkilinin dava konusu 122 ada 137 parsel sayılı taşınmazın maliki olduğunu, davalının müvekkiline ait taşınmazı müvekkili ile aralarında herhangi bir kira sözleşmesi olmamasına rağmen yerleştiğini, müvekkilinin tüm ısrarlarına rağmen bu güne kadar söz konusu taşınmazları boşaltmadığını ileri sürerek el atmanın önlenmesine ve dava konusu dükkanın tahliyesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili, müvekkilinin davacıya ait olduğu belirtilen taşınmazda işgalci konumda olmadığını, davacının yurt dışında olması nedeniyle davacının kardeşi …… ER tarafından taşınmazın müvekkiline kiralandığını, kira karşılığında da müvekkilinin taşınmazda ikamet ettiğini, …… ER ile aralarında kira sözleşmesinin mevcut olduğunu, aylık 100 TL kira bedelini de …… ER’in banka hesabına yatırdığını ileri sürerek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, davalının dava dışı …… ER ile yapmış olduğu yazılı kira sözleşmesinin tapu malikine vekaleten yapıldığının ispat edilemediği, davalının müdahalesinin haksız olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne davalının 122 ada 137 parsel sayılı taşınmazda bulunan dükkana vaki müdahalesinin men’ine, davalının davaya konu dükkandan tahliyesine karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, elatmanın önlenmesi talebine ilişkindir.
HMK’nin 145. maddesinde; “Taraflar, Kanunda belirtilen süreden sonra delil gösteremezler. Ancak bir delilin sonradan ileri sürülmesi yargılamayı geciktirme amacı taşımıyorsa veya süresinde ileri sürülememesi ilgili tarafın kusurundan kaynaklanmıyorsa, mahkeme o delilin sonradan gösterilmesine izin verebilir. “
Dosya kapsamından; davalı ve dava dışı …… Er arasında 02.02.2012 başlangıç tarihli, aylık 100,00 TL kira bedelli, dava konusu dükkana ilişkin olarak on yıl süreli kira sözleşmesi yapıldığı anlaşılmıştır. Davalı vekili, 26.01.2015 tarihinde hükmü temyiz etmiş, 26.06.2015 tarihinde ise davacının dava dışı …… Er’e verdiği vekaletnameyi sunmuştur. Ortaköy Noterliğinin 25.07.2008 tarih, 2418 yevmiye nolu düzenleme şeklindeki vekaletnamesinde, davacı, dava dışı …… Er’e sahibi bulunduğu tüm taşınmazları dilediği bedel ve şartlarla özel veya tüzel kişilere, resmi dairelere kiraya verme yetkisi vermiştir. Mahkemece söz konusu vekaletname değerlendirilip sonucuna göre bir karar verilmesi gerekir. Ayrıca, davalı cevap dilekçesinde açıkça “yemin deliline” dayanmıştır. Kabule göre de; davalının yemin teklif etme hakkını kullanıp kullanmayacağının davalı ve vekilinden sorulması, yemin teklif hakkını kullandıkları takdirde davacı taraftan yemin teklif hakkını kabul edip etmeyeceklerinin sorulması, kabul ettikleri takdirde HMK’nin 225 ve devamı maddeleri uyarınca yöntemine uygun bir biçimde yemin işleminin yerine getirilmesi gerekmektedir.
SONUÇ: Açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz itirazları yerinde olduğundan kabulü ile Yerel Mahkeme hükmünün 6100 sayılı HMK’nin Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK’un 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, HUMK’un 440/I maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine.10.09.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.