Yargıtay Kararı 8. Hukuk Dairesi 2018/11860 E. 2018/19133 K. 23.11.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 8. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2018/11860
KARAR NO : 2018/19133
KARAR TARİHİ : 23.11.2018

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Tapu İptali Ve Tescil

Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş olup hükmün davalılardan …, …, … ve … vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü.

KARAR

Davacı taraf, dava konusu 45 parsel sayılı taşınmazın tarafına ait olduğunu ancak her nasılsa davalıların murisi adına tescil edildiğini, taşınmaz üzerindeki ailesinin ve kendisinin zilyetliğinin en az yüz yıldır devam ettiğini, kayıt maliki …… Muratoğlu’nun …… tarihi olan 16.9.1978 tarihi öncesinde ve sonrasında gerek murisin gerekse de davalıların herhangi bir tasarrufunun olmadığını açıklayarak, taşınmazın tapu kaydının iptali ile adına tesciline karar verilmesini istemiştir.
Davalılardan …… Aşçı, …, …, …, … ve … davanın reddini savunmuş, diğer davalılar … ve … ise davayı kabul etmiştir.
Mahkemece, “Davanın kabulü ile, 45 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydının iptali ile davacı adına tesciline” karar verilmesi üzerine; hüküm, davalılardan …, …, … ve … vekili tarafından süresinde temyiz edilmiştir.
Dava, TMK’nin 713/1. fıkrasındaki kazanmayı sağlayan zilyetlik ve 2. fıkrasında yer alan, “…maliki 20 yıl önce ………” hukuki sebeplerine dayalı olarak açılan mülkiyetin aktarılmasına ilişkin tapu iptali ve tescil davasıdır.
1-Dosya muhtevasına, dava evrakı ile yargılama tutanakları münderecatına ve uyulan bozma ilamında açıklandığı üzere işlem yapılıp sonucu dairesinde hüküm tesis edildiğine göre, bir kısım davalılar vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2- Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 17.2.2010 tarih ve 2010/8-58 Esas, 2010/78 Karar sayılı kararına göre TMK’nin 713/2. fıkrasına dayalı olarak açılan davalarda davanın kabul edilmesi halinde dahi kayıt maliki ile mirasçılarına yargılama giderleri yükletilemez, harç ve vekalet ücretiyle sorumlu tutulamazlar.
Az yukarıda açıklanan nedenle, Mahkemece, harç, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalılardan alınmasına karar verilmesi doğru olmamış ise de, bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden hükmün 2., 3., 4. ve 5. bentlerinin düzeltilerek onanması yoluna gidilmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan sebeplerle; hükmün 2. bendinin hüküm fıkrasından çıkarılmasına, devam eden maddelere takip eden numaralar verilmek suretiyle, hükmün 3.bendindeki “…. … ve … dışındaki davalılardan alınarak davacıya verilmesine ….” ifadelerinin çıkarılarak yerine, “…. davacı üzerinde bırakılmasına ….” ifadelerinin eklenmesine, hükmün 4.bendindeki “…. … ve … dışındaki davalılardan ….” ifadelerinin çıkarılarak yerine, “….davacıdan….” ifadelerinin eklenmesine, hükmün 5.bendinin hüküm fıkrasından çıkarılmasına, yerine “….davanın niteliği gereği davacı lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına” ifadelerinin yazılmasına, Yerel Mahkeme hükmünün 1086 sayılı HUMK’un 438/7. fıkrası gereğince düzeltilmiş bu şekli ile ONANMASINA, bir kısım davalılar vekilinin sair temyiz itirazlarının yukarıda (1) nolu bentte yazılı nedenlerle reddine, taraflarca HUMK’un 440/I maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine ve peşin harcın istek halinde temyiz eden davalılara iadesine 23.11.2018 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.