Yargıtay Kararı 8. Hukuk Dairesi 2018/11843 E. 2018/19303 K. 27.11.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 8. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2018/11843
KARAR NO : 2018/19303
KARAR TARİHİ : 27.11.2018

MAHKEMESİ : … …… Mahkemesi 35. Hukuk Dairesi

Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda … 22. İcra Hukuk Mahkemesi hükmüne karşı, davalı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulması sonunda … …… Mahkemesi 35. Hukuk Dairesince istinaf başvurusunun kısmen kabulüne karar verilmiş, bu kez davalı vekilinin …… Mahkemesi kararını temyizi üzerine Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü.

KARAR

Davacı alacaklı kiracı 01.02.2013 başlangıç tarihli kira sözleşmesine dayanarak 10.02.2016 tarihinde haciz ve tahliye istemli olarak başlattığı icra takibi ile 2016 yılı …… ayı bakiye kira alacağı 11.933,37 TL’nin faiziyle tahsilini talep etmiştir. Ödeme emri davalı borçluya 12.02.2016 tarihinde tebliğ edilmiştir. Davalı borçlu 18.02.2016 tarihli itiraz dilekçesinde, takip tarihi itibariyle alacaklı şirkete böyle bir borcunun bulunmadığını, şirkete yasal çerçevelerde gerekli tüm ödemelerin yapılmakta olup, başlatılan takibin hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, ayrıca kabul anlamına gelmemekle birlikte iddia edilen alacağın yargılamayı gerektirdiğini ileri sürerek borca, işlemiş faiz miktarı, türü ve oranları ile ferilerine itiraz etmiştir. Ödeme emrine davalı borçlu tarafından itiraz edilmesi üzerine, davacı alacaklı icra mahkemesine başvurarak itirazın kaldırılması ve tahliye isteminde bulunmuştur.
Mahkemece, davacı alacaklı tarafından davalı hakkında kira alacağı nedeniyle takip başlatıldığı, borçlunun süresi içerisinde itiraz ederek alacaklı şirkete böyle bir borcun bulunmadığını ileri sürdüğü, ancak itiraz nedenlerini ve isteğini İİK’nin 269c/1. maddesinde sayılan noterlikçe re’sen düzenlenen ya da imzası onaylanmış veya imzası alacaklı tarafından ikrar olunmuş bir belgeyle ya da resmi dairelerin veya yetkili makamların yetkileri dâhilinde ve usulüne göre verdikleri bir makbuz veya belge ile ispat edemediği, benimsenen bilirkişi raporuna göre alacaklının kira alacağı olarak 11.673,29 TL asıl alacak ve 20,15 TL faize hak kazandığı, borçlu varlığını kabul ettiği kira sözleşmesinden doğan borcunun sona erdiğini yasal belgelerle ispatlayamadığından itirazın kaldırılmasına ve kiralanan taşınmazın tahliyesine karar verilmiş, bu karara karşı davalı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine, …… mahkemesince, davalının ödemeyi ispat külfetini yerine getiremediği, davalı Bakanlığın harçtan muaf olduğu aleyhine karar verilse dahi harç yüklenemeyeceği anlaşılmakla, dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlara, yasal gerektirici nedenlere göre sair istinaf taleplerinin reddine, ancak, davalı bakanlık harçtan muaf olduğu halde harcın davalı bakanlıktan alınmasına yönelik karar yanlış olduğundan HMK’nin 353/1-b/2 maddesi gereğince istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile mahkeme kararının düzeltilmesine karar verilmiş, karar davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, kira alacağının tahsili için başlatılan takibe itirazın kaldırılması ve tahliye istemine ilişkindir.
Somut uyuşmazlıkta, …… mahkemesi kararının hüküm bölümünün “1” nolu bendinde; davalının istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b.2 maddesi gereğince kısmen kabulüne karar verilip, ilk derece mahkemesi kararının hükümdeki “3/(II)-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereğince alınması gereken 31,40 TL karar ve ilam harcından peşin yatırılan 29,20 TL harcın düşümü ile geriye kalan 2,20 TL eksik harcın borçludan alınarak Hazineye gelir kaydına” bölümünün hükümden çıkartılmasına yerine “Davalı Bakanlık harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına, peşin yatırılan harcın talep halinde yatırana iadesine” ibaresi eklenmek suretiyle kararın düzeltilmesine “3” nolu bendinde “İlk Derece Mahkemesi kararının diğer kısımlarının aynen geçerli olduğuna” karar verilmiştir.
…… Mahkemesi kararında yer alması gereken hususlar 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 359. maddesinde belirtilmiştir. Maddeye göre, “Tarafların iddia ve savunmalarının özeti”, “İlk Derece Mahkemesi kararının özeti”, “İleri sürülen istinaf sebepleri” ve “Taraflar arasında uyuşmazlık konusu olan veya olmayan hususlarla bunlara ilişkin delillerin tartışması, ret ve üstün tutma sebepleri, sabit görülen vakıalarla bunlardan çıkarılan sonuç ve hukuki sebep” …… Mahkemesi kararında yer alması gereken zorunlu hususlardandır. HMK’nin 359. maddesinde …… mahkemelerinin kararında nelerin yer alacağı açıklanmış olup, 359/2 maddesinde ise “hükmün sonuç kısmında gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında, açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir” hükmü getirilmiştir. Oysa bahsi geçen hükmün 3. bendinde yukarıda belirtildiği şekilde taleplerden hangilerinin kabul ve hangilerinin reddedildiğinin açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterildiğinden söz edilemez. O halde, yukarıda açıklanan HMK’nin 359/2. maddesi düzenlemesi gözetilerek, istinaf nedenlerine göre kabul edilen ve edilmeyen kısımlar bakımından yeniden hüküm kurulması gerekirken ilk derece mahkemesi kararına atıf yapılmak suretiyle hüküm kurulması hatalı olup, HMK’nin 359/2. maddesi gereğince hükmün bozulmasını gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenler ile davalı vekilinin temyiz isteminin kabulü ile 5311 sayılı Kanun ile değişik İİK’nin 364/2. maddesinin göndermesiyle uygulanması gereken 6100 sayılı HMK’nin 373/2. maddesi uyarınca, …… Mahkemesi kararının BOZULMASINA, dosyanın kararı veren …… Mahkemesine gönderilmesine, 27.11.2018 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.