Yargıtay Kararı 8. Hukuk Dairesi 2018/11807 E. 2021/1038 K. 09.02.2021 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 8. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2018/11807
KARAR NO : 2021/1038
KARAR TARİHİ : 09.02.2021

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Elatmanın Önlenmesi

Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada bozmaya uyularak yapılan yargılama sonunda asıl dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına, karşı davanın reddine karar verilmiş olup, hükmün davalılar-karşı davacılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, mahkemece temyiz isteminin reddine dair verilen 03.04.2018 tarihli ek kararın süresi içinde temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü.

K A R A R

Davacı-karşı davalı, maliki olduğu dava konusu 1 parsel sayılı taşınmazı, 22.05.2013 tarihinde … A.Ş.’den satın aldığını, davalıların taşınmazda haksız işgalci durumunda bulunduklarını, taşınmazı tahliye etmeleri hususunda ihtar gönderilmesine rağmen işgalin devam ettiğini ileri sürerek dava konusu taşınmaza yönelik elatmanın önlenmesine karar verilmesini istemiştir.
Davalı-karşı davacılar, asıl davanın reddini savunmuşlar karşı davalarında ise taşınmazın gerçek değerinin satış bedelinden yüksek olduğunu belirterek 40.000. TL alacağın davalı-karşı davacıdan tahsilini istemişlerdir.
Mahkemece, asıl davada taşınmazın davacı-karşı davalıya teslim edildiği gerekçesiyle konusu kalmayan elatmanın önlenmesi davasıyla ilgili hüküm kurulmasına yer olmadığına karşı davanın ise taraflar arasında herhangi bir hukuki ilişki bulunmadığından reddine karar verilmiş tarafların temyizi üzerine Yargıtay 1. Hukuk Dairesinin 22.05.2017 tarihli ve 2015/433 Esas, 2017/2782 Karar sayılı ilamı ile “Dava tarihinde davalının taşınmazda bulunmasını gerektirecek üstün bir hakkı bulunmadığına göre davanın açılmasına sebebiyet veren davalı-karşı davacıların, yargılama gideri ve vekalet ücretinden sorumlu tutulması gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yazılı olduğu şekilde karar verilmesi isabetsizdir.”gerekçesiyle bozulmasına karar verilmiştir.
Bozmaya uyularak yapılan yargılama neticesinde, asıl dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına, karşı davanın reddine, dava tarihinde davalının taşınmazda bulunmasını gerektirecek üstün bir hakkı bulunmadığına göre davanın açılmasına sebebiyet veren davalı-karşı davacıların yargılama gideri ve vekalet ücretinden sorumlu tutulması gerektiğinden asıl davada davalı-karşı davacıların yargılama gideri ve vekalet ücretinden sorumlu tutulmalarına dair karar verilmiş hüküm davalı-karşı davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece 03.04.2018 tarihli ek kararla, istinaf mahkemelerinin göreve başlama tarihinden önce aleyhine temyiz yoluna başvurulmuş olan kararlar hakkında, kesinleşinceye kadar 1086 sayılı Kanun’un 26.9.2004 tarihli ve 5236 sayılı Kanun’la yapılan değişiklikten önceki 427 ila 454’üncü madde hükümlerinin uygulanmasına devam olunacağı gerekçesiyle karşı davalı- karşı davacılar vekilinin istinaf yoluna başvurma talebinin reddine karar verilmiş, ek karar davalı-karşı davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1. 03.04.2018 tarihli ek kararın temyiz incelemesi yönünden;
Her ne kadar davalı-karşı davacılar vekili Yargıtay incelemesinden geçmiş olan hükme karşı temyiz yolu açık olmasına rağmen istinaf başvurusunda bulunmuşsa da başvurunun temyiz süresi içinde yapıldığı, ayrıca HMK’nin 426.maddesinde kararı veren mahkemenin, istinaf dilekçesini istinaf başvurusunun süresinden sonra yapılması ya da kesin hükme yönelik olarak yapılması hallerinde reddebileceği düzenlenmiş, somut olayda bu iki durumun da söz konusu olmadığı, bu nedenle istinaf dilekçesinin, temyiz dilekçesi gibi değerlendirilip dosyanın Yargıtaya gönderilmesi gerekirken hükme karşı istinaf yolunun kapalı olduğu gerekçesiyle istinaf talebinin reddine dair verilen ek karar usul ve yasaya aykırı bulunmuştur.
Bu itibarla mahkemenin istinaf isteğinin reddine ilişkin 03.04.2018 tarihli ek kararı kaldırılarak işin esasına yönelik temyiz itirazlarının incelenmesine geçilmiştir.
2. Davalı-karşı davacılar vekilinin hükmün esasına yönelik temyiz itirazlarına gelince;
Dosya muhtevasına, dava evrakı ile yargılama tutanakları münderecatına ve uyulan bozma ilâmında açıklandığı üzere işlem yapılıp sonucu dairesinde hüküm tesis edildiğine göre yerinde olmayan temyiz itirazlarının reddine karar verilmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) no’lu bentte açıklanan nedenlerle mahkemenin 03.04.2018 tarihli 2017/758 Esas, 2018/345 Karar sayılı ek kararına yönelik temyiz itirazlarının kabulü ile ek kararın KALDIRILMASINA; (2) no’lu bente açıklanan nedenlerle hükmün ONANMASINA, taraflarca HUMK’un 440/I maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine, 09.02.2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.