Yargıtay Kararı 8. Hukuk Dairesi 2018/11404 E. 2018/18543 K. 13.11.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 8. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2018/11404
KARAR NO : 2018/18543
KARAR TARİHİ : 13.11.2018

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş olup hükmün yargılamanın iadesini talep edenler vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü.

KARAR

Yargılamanın iadesini talep edenler vekili, … Esas 2012/111 Karar sayılı dosya ile vekil edenleri aleyhine meni müdahale ve kal kararı verildiğini, kararın kesinleştiğini, kararın kesinleşmesinden sonra dosyasına sunulan ve yargılama sırasında elde edilemeyen belgelerin ele geçtiğini belirterek, yargılamanın iadesi taleplerinin kabulüne, yıkıma ilişkin davacı talebinin reddine, tecavüz var ise bunun muhik bir tazminat ile giderilmesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece, 13/02/2015 tarihli tensip tutanağı ile dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda yargılamanın yenilenmesi sebepleri oluşmadığından davanın reddine karar verilmiş, verilen hüküm yargılamanın iadesini talep edenler vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, 6100 Sayılı HMK’nin 374. vd. maddelerinde düzenlenmiş olan yargılamanın iadesi istemine ilişkindir.
Mahkemece, duruşma açılmaksızın tensiben talebin reddine karar verilmiş ise de, yapılan inceleme ve uygulama karar için yeterli bulunmamaktadır.
Şöyle ki, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 379. maddesi uyarınca yargılamanın iadesi talebi üzerine mahkeme, tarafları davet edip dinledikten sonra; talebin kanuni süre içinde yapılmış olup olmadığını, yargılamanın iadesi yoluyla kaldırılması istenen hükmün kesin olarak verilmiş veya kesinleşmiş olup olmadığını, ileri sürülen yargılamanın iadesi sebebinin kanunda yazılı sebeplerden olup olmadığını kendiliğinden inceler. Bu koşullardan biri eksik ise hakim davayı esasa girmeden reddeder. HMK’nin 379. maddesindeki duruşma açılmasını zorunlu hale getiren düzenleme karşısında, mahkemece bu yön gözetilmeksizin duruşma açılmadan dosya üzerinden karar verilmesinde isabet bulunmamaktadır. Hal böyle olunca; mahkemece, duruşma açılmalı, talebe yönelik deliller toplanılmalı, ileri sürülen sebebin yargılamanın iadesi sebebi olup olmadığı yöntemince araştırılmalı, olmadığının saptanması halinde HMK 379/2. maddeye göre şimdiki gibi esasa girilmeden talep reddedilmeli, aksi halde tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken duruşma açılmaksızın dosya üzerinden davanın reddine karar verilmesi doğru olmayıp hükmün bu sebeple bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Açıklanan nedenlerle, yargılamanın iadesini talep edenler vekilinin temyiz itirazları yerinde olduğundan kabulü ile Yerel Mahkeme hükmünün 6100 sayılı HMK’nin Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK’un 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, HUMK’un 440/I maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine ve peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine 13.11.2018 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.