Yargıtay Kararı 8. Hukuk Dairesi 2018/11337 E. 2019/4757 K. 08.05.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 8. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2018/11337
KARAR NO : 2019/4757
KARAR TARİHİ : 08.05.2019

MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Mal Rejiminin Tasfiyesinden Kaynaklanan Alacak, Eşya Ve Ziynet Alacağı

Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın kısmen kabulüne kısmen reddine karar verilmiş olup hükmün davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü

K A R A R

Davacı … vekili, davalı eş adına kayıtlı 342 ada 7 parselde bulunan 6 nolu bağımsız bölüm, 05.01.2011 tarihli dilekçede belirtilen muhtelif giyim ve çeyiz eşyaları ile muhtelif ziynet eşyaları nedeniyle 53.458,00 TL’nin yasal faiziyle davalıdan tahsilini istemiş, ıslahla talebini 82.523,00 TL’ye yükseltmiş ve 05.03.2013 tarihli dilekçe ile ıslahla artırılan 29.065,00 TL’nin 24.686,00 TL’sinden feragat etmiştir.
Davalı … vekili, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemenin davanın kısmen kabulü ile 33.470,42 TL katkı payı bedelinin karar tarihinden itibaren işleyen yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline, muhtelif çeyiz eşyaları ve notebook bilgisayarlara ilişkin talebin reddine dair ilk kararı, taraf vekillerinin temyizi üzerine Daire’nin 18.11.2015 tarihli ve 2014/11643 Esas, 2015/20679 Karar sayılı ilamı ile davacı vekilinin dava konusu muhtelif çeyiz eşyaları ve notebook bilgisayarlara ilişkin temyiz itirazlarının reddi ile “…Dosya arasında bulunan 16.07.2013 tarihli hesap bilirkişi raporu ile mahkemece hükme esas alınan 06.12.2013 tarihli hesap bilirkişi raporu arasında bağımsız bölüme ilişkin olarak belirlenen değer artış payı alacağı ile artık değere katılma alacağı miktarları yönünden çelişki bulunması nedeniyle mahkemece, bankacı,mali müşavir ve hukukçu bilirkişiden oluşan 3 (üç) kişilik yeni bir bilirkişi kurulu oluşturularak hesaplama yapılırken yukarıda belirtilen ilkeler de dikkate alınmak suretiyle dosyada bulunan iki hesap bilirkişi raporu arasındaki çelişkinin giderilmesi gerekmektedir. Bundan ayrı, davacı vekili tarafından ibraz edilen ıslah ve feragat dilekçeleri nazara alındığında bağımsız bölüme ilişkin talebin 31.129,00 TL olmasına rağmen mahkemece HMK’nin 26.maddesi anlamında taleple bağlılık ilkesine aykırı olacak şekilde talebin aşılarak 33.470,42 TL’ye hükmedildiği, ayrıca 05.01.2011 tarihli dilekçede açıklanan iki adet pırlanta yüzük ile muhtelif ziynet eşyaları hakkında olumlu olumsuz hüküm kurulmadığı belirlenmiştir. Mahkemece yukarıda belirtilen ilkeler uyarınca yapılacak inceleme ve araştırma sonucu belirlenen değerin hüküm altına alınması, hüküm kurulurken talep miktarına dikkat edilmesi, ayrıca iki adet pırlanta yüzük ile muhtelif ziynet eşyaları yönünden taraf delilleri uyarınca olumlu olumsuz bir karar verilmesi gerekirken, eksik araştırma ve inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmamıştır.” gereğine işaret edilerek bozulmuştur. Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucu davanın kısmen kabulü ile 31.129,00 TL değer artış payının karar tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, fazlasına ilişkin istemin reddine, 2 adet pırlanta yüzük ile muhtelif ziynet eşyaları ile ilgili talebin reddine karar verilmesi üzerine; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1. Dosya muhtevasına, dava evrakı ile yargılama tutanakları münderecatına ve uyulan bozma ilâmında açıklandığı üzere işlem yapılıp sonucu dairesinde hüküm tesis edildiğine göre, davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2. Davacı vekilinin vekalet ücretine yönelik temyiz itirazlarına gelince; Dava dilekçesi, ıslah dilekçesi ve feragat dilekçesi nazara alındığında talep miktarı 82.523 TL dir. Kabul edilen miktar 31.129 TL olduğuna göre reddedilen miktar 51.394 TL dir. Mahkemece reddedilen miktar üzerinden tek bir vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken her bir kalem için ayrı ayrı vekalet ücretine hükmedilmesi doğru olmamıştır. Ne var ki, bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden HUMK’un 438/7. maddesi uyarınca kararın düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir.
SONUÇ: Davacı vekilinin temyiz itirazları yukarıda (2) nolu bentte açıklanan sebeple yerinde görüldüğünden kabulü ile hüküm fıkrasının 5., 6. ve 7.bentlerinin hüküm fıkrasından tamamen çıkarılmasına, yerine 4.bentten sonra gelmek üzere “5-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince reddedilen miktar üzerinden hesaplanan 6.003 TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine” bendinin eklenmesine, diğer bentlerin de bu bentten sonra gelmek üzere teselsül ettirilmesine, hükmün 6100 sayılı HMK’nin Geçici 3. maddesi yollaması ile 1086 sayılı HUMK’un 438/7. fıkrası gereğince düzeltilmiş bu şekli ile ONANMASINA, davacı vekilinin diğer temyiz itirazlarının yukarıda (1) nolu bentte gösterilen sebeplerle reddine, taraflarca HUMK’un 440/I maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine, 08.05.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.