Yargıtay Kararı 8. Hukuk Dairesi 2018/11328 E. 2018/17615 K. 22.10.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 8. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2018/11328
KARAR NO : 2018/17615
KARAR TARİHİ : 22.10.2018

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : …… İptali-Tescil

Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş olup hükmün davalı temsilcisi tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü.

KARAR

Davacı vekili; dava konusu 2 parsele 4753 sayılı Yasa uyarınca çalışmalar yapıldığını, dava konusu taşınmazın tamamının …… tevzii tarihinden önce davacının babasının satın aldığı kişi ve davacının babasının zilyetliğinde olduğunu, 1964 yılından sonra da davacının malik sıfatıyla zilyetliğinde olduğunu, taşınmazın tarım arazisi vasfında olup, devletin hüküm ve tasarrufu altında olan yerlerden olmadığı, ne var ki 4753 sayılı Yasa uyarınca yapılan çalışmalar sonucunda taşınmazların … adına tescil edildiğini ve … adına tescil edilen yerlerin hak sahiplerine dağıtılmadığını ileri sürerek, dava konusu 2 parselin …… kaydının iptaliyle vekil edeni davacı adına tesciline karar verilmesini istemiştir.
Davalı … vekili, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece; davanın kabulüne ve dava konusu 2 nolu parselin davacı adına ……ya kayıt ve tesciline karar verilmiştir. Hüküm, davalı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiştir.
Dava; …… tevzi işlemlerinin eksik ve hatalı yapılması sonucunda … adına tescil edilen ……nun iptali ile davacı adına tescili talebine ilişkindir.
1-Davacı murisi …… Merdane 08.12.2012 tarihinde vefat etmiş olup, dosya içerisinde veraset ilamı bulunmamaktadır. Dairemizin 16.04.2015 tarih, 2015/5672 Esas ve 2015/8500 Karar sayılı geri çevirme kararında davacının babasına ait veraset ilamının temin edilerek dosyaya eklenmesi istendiği halde bu eksiklik giderilmeden dosya Dairemize gönderilmiştir. Bu eksiklik giderilip murisin davacıdan başka mirasçı ya da mirasçılarının olduğunun tespit edilmesinden sonra şu hususlar düşünülmelidir: Murisin …… tarihi itibariyle tereke elbirliği mülkiyeti hükümlerine tabidir. TMK’nin 701 ve 702. maddelerine göre davacının tek başına bu davayı açması düşünülemez. Öncelikle davacıya murisinden satış, bağış, taksim vs şeklinde intikal olup olmadığının üzerinde durulması ve taşınmazın uyuşmazlık konusu payının davacıya murisinden kalıp kalmadığının belirlenmesi gerekir. Bu şekilde muristen kaldığı ve uyuşmazlık konusu taşınmazın sadece davacı tarafa ait olduğu tespit edilirse (2) nolu bentte yazılı araştırma ve incelemenin yapılması, eğer muristen tüm mirasçılara kaldığı anlaşılır ve satış, bağış, taksim gibi bir olgu sonucu davacıya tek başına kalmadığı belirlenirse, TMK 701, 702 maddeleri uyarınca böyle bir dava dinlenemeyeceğinden ve TMK 640. maddesi gereğince de diğer mirasçılar bu suretle açılmış bir davaya dahil edilemeyeceğinden aktif dava yokluğundan davanın reddine karar verilmesi gerekirken, aktif dava ehliyeti kesin olarak belirlenmeden davaya devamla hükmün esası hakkında karar verilmesi doğru görülmemiştir.
Hükmün esasına yönelik temyiz itirazlarına gelince;
Dava konusu 2 parsel sayılı taşınmaz bölgede …… 1964 tarihinde mülga 4753 sayılı…… Kanunu’na göre 19 nolu Komisyon tarafından yapılan çalışmada 03.09.1965 tarihinde … adına tescil edilmiştir. Mahkemece davanın kabulü ile … adına olan …… kaydının iptaline ve davacı adına ……ya tesciline karar verilmişse de, yapılan araştırma ve inceleme hüküm kurmaya yeterli değildir.
Dosya içeriğine göre; 4753 sayılı yasaya göre kurulan 19 nolu …… Komisyonu tarafından taşınmazların başında …… 1964 yılında yapılan çalışmada belirtme tutanakları düzenlenerek belirtme numarası verilen her bir taşınmaza revizyon gören vergi kayıtları belirtilerek işgalcileri, komisyon çalışması kapsamında kalan belirtme numarası verilen taşınmazların bir kısmının firari ve mütegayyip eşhasdan, bir kısmının ise hazineye ait taşınmazlar ile meradan elde edildiği belirtilmek suretiyle menşei açıklanmıştır. Komisyonca oluşturulan belirtme tutanağından sonra komisyon tarafından yeni parsel numaraları verilmek suretiyle tablendikatif oluşturulmuş ve buna göre dağıtım yapılmıştır.
Mahkemece, dava konusu yapılan ve …… komisyonunca parsel numarası verilen 2 parsele ait belirtmelik tutanağı getirtilmiş olup bu parselin firari ve mütegayyip eşhasdan kaldığı belirtilerek … adına tescil edildiği, işgalci olarak …… Merdane’nin yazıldığı anlaşılmıştır. Ne var ki; komşu parsellere ait tutanak ve dayanak belgelerden yararlanılarak taşınmazların firari ve mütegayyip eşhasdan kalan yerler olup olmadığı üzerinde mahkemece yeteri kadar durulmamıştır. Buna göre; Mahkemece yapılması gereken iş; dava konusu 2 nolu parsele ait belirtmelik tutanağı yanında, getirilmiş veya getirilecek komşu parsellere ait kayıt ve dayanak belgelerin, yeniden uzman bilirkişiler, mahalli bilirkişiler ve tanıklar aracılığıyla dava konusu parselin bulunduğu yerde uygulanacak şekilde keşif yapılması, tablendikatif listesinde 2 parsel numarasıyla gösterilen dava konusu parselin onaylı ve okunaklı suretleri getirtilen belirtme tutanağındaki karşılık parsel numarasının fen bilirkişisince belirlenmesi, oluşturulacak krokide gösterilmesi, bu şekilde duraksamaya yer vermeksizin tespitinden sonra belirtme tutanağına göre 2 parselin belirtme tutanağındaki niteliğinin, menşeinin varsa uygulanan kayıtların belirlenmesine çalışılması dosya arasına getirilecek olan diğer belirtme tutanaklarına göre bu mevkideki taşınmazların bir kısmının meradan veya mütegayyip eşhasdan kaldığının anlaşılması durumunda yerel bilirkişi ve tanıklardan bu durumun sorulup belirlenmesi, belirtme tutanağındaki ya da …… tevzi paftasındaki komşu parsellere ilişkin revizyon gören kayıtların getirtilerek zemine uygulanması, dava konusu 2 parselin ne nitelikte ve kim olarak gösterildiğinin belirlenmesi, bundan ayrı dava konusu taşınmaza belirtme tutanağı sırasında uygulanan vergi kaydı ya da eski tarihli …… kaydının bulunması halinde söz konusu kayıtların da getirtilerek yerel ve teknik bilirkişilerle zemine uygulatılması, yine yerel bilirkişi ve tanıklardan …… tevzi …… tarihi olan 1965 yılından geriye doğru en az 20 yıla ulaşan zilyetlik süresinin doldurulup doldurulmadığının sorulup belirlenmesi, bu nedenle 1965 yılından geriye 20 yıl öncesini bilebilecek yaşta olan yerel bilirkişi ve tanıkların 6100 sayılı HMK’nin 243., 244 ve 245. maddeleri uyarıca keşif yerine davetiye ile çağrılmaları ve taşınmaz başında dinlenilmelerinin sağlanması, dava konusu taşınmazın ve komşu parsellerin ifraz ya da parsel değişikliği vs gibi herhangi bir işleme tabi olup olmadığının……İdaresinden, …… Müdürlüğü ve …… Müdürlüğünden ya da ilgili yerlerden sorulması, tüm bu eksiklikler giderildikten sonra toplanmış ve toplanacak deliller göz önüne alınarak karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ve araştırma ile karar verilmesi de doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz itirazları yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün 6100 sayılı HMK’nin Geçici 3.maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK’un 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, HUMK’un 440/I maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, 22.10.2018 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.