Yargıtay Kararı 8. Hukuk Dairesi 2018/10762 E. 2018/19427 K. 28.11.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 8. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2018/10762
KARAR NO : 2018/19427
KARAR TARİHİ : 28.11.2018

MAHKEMESİ : … …… Mahkemesi 23. Hukuk Dairesi

Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiş olup, Mahkeme hükmüne karşı davacı 3. kişi vekili tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine … …… Mahkemesince istinaf isteminin esastan reddine karar verilmiş, bu kez hükmün duruşma yapılması suretiyle Yargıtayca incelenmesi davacı 3. kişi vekili tarafından istenmiştir. Dosya incelenerek işin duruşmaya tabi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 27.11.2018 Salı günü tayin edilerek taraflara çağrı kağıdı gönderilmişti. Duruşma günü temyiz eden davacı 3. kişi vekili Avukat …… Aslan ile karşı taraftan davalı alacaklı vekili Avukat …… Ata geldiler. Başka gelen olmadı. Duruşmaya başlanarak temyiz isteğinin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan ve hazır bulunanların sözlü açıklaması dinlendikten sonra duruşmaya son verilerek; dosya incelendi, gereği düşünüldü:

K A R A R

Davacı 3. kişi vekili, 23.10.2015 tarihinde haczedilen ve değer tespiti yapılmayan halı dokuma tezgahının mülkiyetinin müvekkiline ait olduğunu, borçlu şirketin malın eski kiracısı olduğunu, daha sonraki devir sözleşmesi ile mahcuzun ……. Şirketine kiralandığını öne sürerek davanın kabulü ile haczin kaldırılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı alacaklı vekili, dava konusu hacizli menkul ile davacı tarafından sunulan …… Sözleşmesindeki menkulun aynı olmadığını, …… Sözleşmesinin geçerli olabilmesi için tescilinin zorunlu olduğunu, …… Sözleşmesinin geçerli olduğu kabul edilse dahi süresi sonunda mülkiyet hakkının kiracıya geçeceğini, bu durumda davacı 3. kişi şirketin aktif dava ehliyetinin kalmayacağını savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

Davalı……. Ltd. Şti. vekili, mahcuz halı dokuma tezgahının finansal kiracısı olan şirketin müvekkili şirket olduğunu, iş bu davanın aslında müvekkili lehine açıldığını, bu davada davalı olmalarının mümkün olmadığını savunarak husumet itirazlarının kabulü ile hukuka aykırı haczin kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı borçlu şirket usulüne uygun tebligata rağmen yasal süre içinde cevaplarını bildirmediği gibi duruşmalara da katılmamıştır.
İlk Derece Mahkemesince yapılan yargılama sonunda; hükme esas alınan bilirkişi raporu uyarınca mahcuz ile …… Sözleşmesine konu malların aynı olmadığı,birbiri ile örtüşmediği, davacı 3. kişinin mülkiyet hakkını ispatlayamadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş, davacı 3.kişi vekilince İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf yoluna başvurulmuştur.
… …… Mahkemesi 23. Hukuk Dairesinin 09.03.2018 tarih ve 2017/2482 Esas, 2018/484 Karar sayılı kararı ile; dosyada alınan bilirkişi raporlarına ve özellikle makine mühendisi bilirkişinin keşif sonrası hazırladığı rapora göre davaya konu mahcuz makinenin 83/430 tipi makine olduğu, davacının dayandığı …… Sözleşmesindeki makinenin ise 83/400 tipi olduğu, makine üreticisinin beyanı aksi yönde olsa dahi, Mahkemece yalnızca noterde düzenlenen …… sözleşmesindeki makine tipine itibar edilebileceği, bu durumda davacının davaya konu mahcuzun …… Sözleşmesine konu makine olduğunu şüpheden uzak, kesin, inandırıcı ve güçlü bir delille ispatlayamadığı gerekçesi ile istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi üzerine; istinaf kararı davacı 3.kişi vekili tarafından bu kez temyiz edilmiştir.
Dava, 3. kişinin İİK 96 ve devamı maddelerine dayalı istihkak iddiasına ilişkindir.
6098 Sayılı TBK’nin 205/3 ve 13. maddeleri uyarınca devir sözleşmesinden bahsedebilmek için ortada kanunda aranan şekil şartlarına uygun bir sözleşmenin bulunması gerekir. Somut olayda ise borçlu şirketin devreden kiracı……… Şirketinin devralan kiracı, davacı … Şirketinin ise muvafakat eden sıfatı ile yer aldığı 05.02.2015 tarihli devir sözleşmesinin geçerliliği, borçlu şirket ile davacı … Şirketi arasında imzalanan 29.03.2012 tarihli …… Sözleşmesinin geçerli olmasına bağlıdır.
Borçlu şirket ile imzalanan …… Sözleşmesinin tarihi dikkate alındığında, 6361 Sayılı Kanun’un Geçici 4. maddesi uyarınca somut olayda yürürlükten kaldırılmış bulunan 3226 Sayılı Kanun’un uygulanması gerekir.
3226 Sayılı …… Kanunu’nun 8/1.maddesine göre; …… sözleşmesinin noterlikçe düzenleme şeklinde yapılması,sözleşmenin geçerlilik koşuludur. Aynı fıkranın 2. cümlesine göre de, taşınır mala dair sözleşmelerin, kiracının ikametgahı noterliğinde mevcut özel siciline tescil edilmesi gerekir.
3226 Sayılı …… Kanunu’nun gerek …… sözleşmesinin şekli ve sözleşmeye aleniyet kazandırılması amacına yönelik özel sicile tesciline dair 8.maddesi kamu düzenine ilişkin olup, …… sözleşmesinin, noterce düzenleme şeklinde yapılıp yapılmadığı ve taşınır mala dair sözleşmenin, kiracının ikametgahı noterliğinde mevcut özel sicile tescil edilip edilmediği re’sen araştırılacak konulardandır (Hukuk Genel Kurulu’nun 22.10.2008 tarih ve 2008/21-535 Esas, 2008/586 Karar sayılı kararı).
Bundan ayrı olarak; dosya içerisindeki davacı 3. kişi …… Şirketinin yazılarından, dava dayanağı …… Sözleşmesine ilişkin borcun davalı……. Şirketi tarafından ödendiği ve satın alma hakkının doğduğu, 01.06.2016 tarihi itibari ile de faturanın bu şirket adına kesildiği anlaşılmaktadır.
6100 Sayılı HMK’nin 125/2 maddesine göre, davanın açılmasından sonra, dava konusunun davacı tarafından devredilecek olması halinde, devralmış olan kişinin, görülmekte olan davada davacı yerine geçeceği ve davanın kaldığı yerden itibaren devam edeceği düzenlendiğinden, Mahkemece davacı sıfatıyla yeni malike davayı takip edip etmeyeceği konusunda bildirim yapılması gerekir.
O halde Mahkemece, öncelikle 3226 Sayılı Kanun’un 8/1. maddesi koşullarında bir …… sözleşmesinin olup olmadığı ve kiracının ikametgahı noterliğinde mevcut özel sicile tescil edilip edilmediği araştırılarak, geçerli bir …… Sözleşmesinin varlığı halinde davada taraf teşkilinin sağlanması, HMK’nin 125/2. maddesinde belirtilen hükümlerin göz önünde bulundurulması; ihbar olunana davaya katıldığı takdirde delillerini sunması konusunda süre ve imkan tanınması, sonra iddia ve savunma çerçevesinde toplanmış ve toplanacak tüm deliller birlikte tartışılıp değerlendirilerek istek hakkında olumlu veya olumsuz karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçeyle davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir.
SONUÇ; Temyiz olunan …… Mahkemesi kararının, yukarıda yazılı sebeplerden dolayı 6100 Sayılı HMK’nin 373/1. maddeleri uyarınca ORTADAN KALDIRILMASINA, İlk Derece Mahkemesi kararının yukarıda belirtilen nedenle BOZULMASINA,dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin de …… Mahkemesine gönderilmesine, Yargıtay duruşmasının yapıldığı tarihte yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücret tarifesi hükümleri uyarınca 1.630,00 TL avukatlık ücretinin davalı alacaklı ….’den alınarak Yargıtay duruşmasında avukat marifetiyle temsil olunan davacı 3. kişi ….’ye verilmesine, peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine, 28.11.2018 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.