Yargıtay Kararı 8. Hukuk Dairesi 2018/10365 E. 2021/847 K. 03.02.2021 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 8. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2018/10365
KARAR NO : 2021/847
KARAR TARİHİ : 03.02.2021

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
DAVA TÜRÜ : Ecrimisil
İLK DERECE
MAHKEMESİ : Bakırköy 3. Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Bakırköy 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin 26.09.2017 tarihli ve 2014/188 Esas, 2017/395 Karar sayılı kararıyla davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, Mahkeme hükmüne karşı davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesince istinaf başvurusunun esastan reddine şeklinde hüküm kurulmuş olup, bu kez davacı vekilinin Bölge Adliye Mahkemesi kararını temyizi üzerine Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü:

K A R A R

Davacı vekili vekil edenine ait 2623 ada 9 parselin davalı tarafından konut ve iş yeri olarak kullanıldığını belirterek, asıl davada 01.03.2012-30.09.2013 tarihleri arası için ecrimisil talebinde bulunmuş yargılama sırasında taleplerini 61.857,28 TL’ye yükseltmiştir. Birleşen 2014/643 Esas sayılı davada 01.10.2008-28.02.2012 tarihleri arası için ecrimisil talebinde bulunmuş, yargılama sırasında taleplerini 115.249,04 TL’ye yükseltmiştir. Birleşen 2016/21 Esas sayılı davada ise 01.10.2013-31.12.2015 tarihleri arası için 50.400 TL ecrimisil bedelinin dönem sonlarından itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili isteminde bulunmuştur.
Davalı vekili, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, asıl ve birleşen davaların kısmen kabulü ile asıl davada 5.575,08 TL, birleşen 2014/643 Esas sayılı davada 3.530,33 TL, birleşen 2016/21 Esas sayılı davada 9.245,30 TL ecrimisil bedelinin her tahakkuk dönemi sonu itibarıyla işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline dair verilen karar, davacı vekili tarafından istinaf edilmiş ve Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiş olup; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Asıl ve birleşen davalar ecrimisil istemine ilişkindir.
Dosya içeriği ve toplanan delillerden dava konusu 2623 ada 9 parsel sayılı taşınmazın şufa davası sonucu tamamının … Vakfı adına kayıtlı olduğu ve taşınmaz üzerinde davacı tarafından yapılmayan bodrum+zemin+4 normal kattan oluşan bina bulunduğu, mühürlü olan birinci kattaki daire dışındaki bölümlerin davalı tarafından kullanıldığı anlaşılmıştır.
Davacı taraf dava konusu taşınmaz üzerinde bulunan yapının kendisi tarafından yapıldığını ispatlayamadığından Mahkemece, ecrimisil hesabı isabetli olarak arsa üzerinden yapılmıştır. Ancak mahkemece, dava konusu taşınmazın tamamı üzerinden arsa niteliğiyle hesaplama yapılması ve ilk dönem ecrimisil bedelinin rayice göre belirlenmesi gerekirken, birleşen 2014/643 Esas sayılı dosyadaki nasıl belirleme yapıldığı anlaşılmayan eksik ve yetersiz rapora atıf yapılarak ilk dönem ecrimisil bedelinin 250 TL olarak belirlenmesi ve mühürlü olduğundan kullanılmadığı gerekçesiyle 1. kattaki daire yönünden toplam ecrimisilden indirim yapılması uygun görülmemiş ve kararın bozulması gerekmiştir.
Kabule göre de; hangi dönem için, ne kadar alacağa, hangi tarihten itibaren faiz uygulanacağı belirtilmeksizin, infazda tereddüt oluşturacak şekilde ecrimisil bedellerinin “..her tahakkuk dönemi sonu itibarıyla işleyecek yasal faizi ile birlikte..” davalıdan tahsiline karar verilmiş olması doğru olmamıştır.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazının kabulüyle, Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı HMK’nin 373. maddesi uyarınca kaldırılmasına, İlk Derece Mahkemesi kararının HMK’nin 371. maddesi gereğince BOZULMASINA, dosyanın İlk Derece Mahkemesine, karardan bir suretin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine, 03.02.2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.