YARGITAY KARARI
DAİRE : 8. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2017/9977
KARAR NO : 2017/4238
KARAR TARİHİ : 23.03.2017
MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş olup hükmün davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü.
KARAR
Davacı alacaklı vekili; haciz yapılan adresin yediemin otoparkı olduğunu, haczedilen menkullerin kablo üretiminde kullanılan makineler olup, borçlu şirkete ait olduğunu, borçlu şirket ile 3. şahıs arasında alacaklıdan mal kaçırmak amacıyla anlaşma yapıldığını ileri sürerek, davalı 3.kişinin istihkak iddiasının reddine ve tazminata karar verilmesini istemiştir.
Davalı 3.kişi vekili, kablo imalatı işine girmeyi düşünen müvekkilinin davadışı … ünvanlı firmadan hacze konu mahcuzları satın aldığını, borçlu şirket ile müvekkili arasında bağ olmadığını, açıklayarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, haczin borçluya ödeme emrinin tebliğ edildiği adreste değil 3.kişinin adresinde yapıldığı, haciz adresinde borçlu şirketin temsilcileri veya ortakları görülmediği gibi borçluya ait her hangi belgeye de rastlanılmadığı, bu durumda mülkiyet karinesinin 3.kişi yararına olup, aksini kanıt yükünün alacaklı tarafta olduğu, alacaklı iddialarını kesin delillerle kanıtlayamadığı gibi, ibraz edilen borçlu şirketin envanter (eşya) defterleri üzerinde yapılan bilirkişi incelemesi sonucu düzenlenen raporda borçlu şirketin 3. kişi ile herhangi bir ticari münasebetinin bulunmadığı ve hacze konu menkullerin borçlu şirket aktifinde kayıtlı olmadığı belirtilmiş olup borçlu şirket ile 3.kişi arasında herhangi bir bağın varlığından söz edilemeyeceği gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı alacaklı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, alacaklının İİK’nun 99. maddesine dayalı istihkak iddiasının reddi istemine ilişkindir.
Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş ise de yapılan inceleme ve araştırma karar vermeye yeterli değildir. Dosya kapsamındaki delillere ek olarak, davalı 3.kişinin dayandığı faturanın dip koçanları ile davalı gerçek kişi tacirin (3.kişi) işletme defteri ve bu kişinin malları satın aldığı satıcının ( Şevval Kablo Elektirik San. Tic) ticari defterleri varsa banka ödeme kayıtları getirtilerek, 7.9.2012 tarihli haciz tutanağının ön ve arka sayfasında ayrı ayrı belirtilen tüm hacze konu mahcuzların ayırtedici özelliğinin bulunup bulunmadığı, davalı 3.kişinin dayandığı faturada belirtilen mahcuzlar olup olmadığı, bu faturaların ve
fatura bedelinin dava dışı satıcı firma ile davalı 3.kişinin ilgili yıla ait ticari defterlerine işlenip işlenmediği, bu defterlerin usulune uygun tutulup tutulmadığı, açılış ve kapanış tasdiklerinin yapılıp yapılmadığı ve yine borçlunun ilgili yıla ait ticari defterleri yeniden getirtilmek sureti ile yukarıda belirtilen açıklamalar doğrulusunda yeniden inceleme yapılması ve açıklanan hususların açıklığa kavuşturulması için ek bilirkişi raporu alınması; bundan ayrı borçlu …, faturada satıcı olarak adı geçen firma (….. ile davalı 3.kişinin kuruluşundan itibaren ortakları, temsilcileri ve adreslerini gösterir ticaret sicil kayıtlarının ve vergi dairesi kayıtlarının getirtilmesi, bu doğrultuda elde edilen bilgilerin dosyada bulunan diğer delillerle birlikte değerlendirilerek, oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ve araştırma sonucu davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiş ve hükmün bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün İİK’nun 366. ve HUMK’nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA ve taraflarca İİK’nun 366/3. maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine ve peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine , 23.3.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.