Yargıtay Kararı 8. Hukuk Dairesi 2017/9406 E. 2019/8234 K. 30.09.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 8. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2017/9406
KARAR NO : 2019/8234
KARAR TARİHİ : 30.09.2019

MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine karar verilmiş olup hükmün davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü.

KARAR

Davacı Hazine vekili, … İli, Kocasinan İlçesi, Hacısaki Mahallesi, 3107 Ada, 1 Parsel sayılı taşınmazda hissedar … …. … 3. Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 2001/1240-1309 sayılı, 29/11/2001 tarihli kararı ile kayyım atandığını, kayyım atama tarihi itibariyle on yıllık idare süresinin geçtiğini belirterek adı geçenlerin gaipliğine karar verilmesini talep ve dava etmiş, Mahkemece Tahir kızı … ve …yönünden davanın reddine, diğer kişiler yönünden davanın kabulüne dair verilen karar, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1.Dosya muhtevasına, dava evrakı ile yargılama tutanakları münderecatına, mevcut deliller mahkemece takdir edilerek karar verildiğine ve takdirde bir isabetsizlik bulunmadığına göre aşağıdaki bent kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2.Dava, gaiplik istemine ilişkindir.
4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 588. maddesinde, “Sağ olup olmadığı bilinmeyen bir kimsenin malvarlığı veya ona düşen miras payı on yıl resmen yönetilirse ya da malvarlığı böyle yönetilenin yüz yaşını dolduracağı süre geçerse, Hazinenin istemi üzerine o kimsenin gaipliğine karar verilir. Gaiplik kararı verilebilmesi için gerekli ilân süresinde hiçbir hak sahibi ortaya çıkmazsa, aksine hüküm bulunmadıkça, gaibin mirası Devlete geçer.” hükmü yer almaktadır.
Dosya içerisindeki bilgi ve belgelerden; Hatice Kürtüncüoğlu vekili aracılığıyla dosyaya sunduğu beyan dilekçesinde, müvekkilinin gaipliğe karar verilmesi istenen Nazım kızı Hatice Kürtüncüoğlu olduğunu, müvekkilinin gaip olmadığını iddia ettiğine göre, sözkonusu iddianın araştırılması için hükmün bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK’un 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, HUMK’un 440/III-1, 2, 3 ve 4. bentleri gereğince ilama karşı karar düzeltme yolu kapalı bulunduğuna, 30/09/2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.