Yargıtay Kararı 8. Hukuk Dairesi 2017/927 E. 2017/2921 K. 02.03.2017 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 8. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2017/927
KARAR NO : 2017/2921
KARAR TARİHİ : 02.03.2017

MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Kayyımlık (Kayyım Atanması)

Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş olup hükmün davalı kayyım vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü.

K A R A R

Davacı vekili dava dilekçesinde, … ada … parsel sayılı taşınmazın maliki … ‘e İstanbul 8. Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 2009/280 Esas 2009/1166 Karar sayılı ilamı ile kayyım atandığını, tapu malikinin mirasçısı olduğunu belirterek kayyımlık kararının kaldırılmasını talep etmiş mahkemece davanın kabulüne karar verilmiştir.
3561 sayılı Mal Memurlarının Kayyım Tayin Edilmesine Dair Kanunun 2/1.maddesinde, bir kimsenin uzun süreden beri bulunamaması veya oturduğu yerin bilinememesi veya ortada bulunmayan ve miras açıldığında sağ olup olmadığı ispatlanamayan mirasçıya ait payın resmen yönetilmesi amacıyla kayyım atanmasının gerektiği hallerde, vesayet makamının bu kimselerin malları üzerinde Hazine’nin hak ve menfaati bulunup bulunmadığını, mahallin en büyük mal memurluğundan araştıracağı, Hazinenin hak ve menfaatinin söz konusu olduğunun anlaşılması hâlinde, mahallin en büyük mal memurunu yönetim kayyımı tayin edeceği; Türk Medeni Kanunu’nun 427. maddesinde ise, bir kimse uzun süreden beri bulunamaz ve oturduğu yer de bilinemezse, vesayet makamının, yönetimi kimseye ait olmayan mallar için gereken önlemleri alacağı ve bir yönetim kayyımı atayacağı hükme bağlanmıştır.
Kayyım atanması talebinin yukarıda açıklanan kanun hükümleri gözetilerek, kanunun amacı da dikkate alınmak suretiyle değerlendirilip sonuçlandırılması gerekir. Dava konusu taşınmaza ait tapuda, … adına kayıtlı olduğu ve davacılar tarafından sunulan veraset ilamı dışında bilgi ve belge olmadığı anlaşıldığından; mahkemece, konuya ilişkin kanun hükümleri ve kanunun amacı gözetilerek dava konusu taşınmaza ait tapu kaydının ilk tesisinden itibaren bütün tedavül kayıtları ile dayanakları belgeler Tapu Müdürlüğü’nden, vergi kaydıyla ilgili bilgi ve belgelerin belediye başkanlığından ve Vergi Dairesi Müdürlüğü’nden getirtilip kayıt ve belgelerde kimlik bilgilerinin bulunması halinde nüfus müdürlüğünden ilgililerin nüfus aile kayıtlarının getirtilerek tapu maliki ile irtibatının araştırılması, varsa mirasçılara ilişkin mirasçılık belgelerinin istenilmesi ve toplanan delillerin birlikte değerlendirilerek tapu maliki ile davacıların murisinin aynı kişi olduğu kuşkuya yer bırakmayacak şekilde tespit edilmesi ve oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerektiği düşünülmeden, eksik inceleme ile davanın kabulü doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle kabulüyle, hükmün 6100 sayılı HMK’nın Geçici 3. maddesi ve 1086 sayılı HUMK’nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, HUMK’nun 440/III-1, 2, 3 ve 4. bentleri gereğince ilama karşı karar düzeltme yolu kapalı bulunduğuna ve peşin harcın istek halinde iadesine 02.03.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.