Yargıtay Kararı 8. Hukuk Dairesi 2017/8056 E. 2018/18812 K. 19.11.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 8. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2017/8056
KARAR NO : 2018/18812
KARAR TARİHİ : 19.11.2018

MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi

Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş olup hükmün davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü.
K A R A R

Davacı vekili dava dilekçesinde, müvekkilinin hiç evlenmediğini ve çocuk sahibi olmadığını, müvekkilinin kız kardeşinin kızı olan davalıya bebekliğinden beri baktığını ve ihtiyaçlarını karşıladığını, annesi vefat eden davalıya evlenmesi sürecinde annelik ettiğini, tarafların aralarında ana kız ilişkisinin oluştuğunu ileri sürerek, müvekkilinin davalıyı evlat edinmesine karar verilmesini istemiş, mahkemece, davacı ile davalı arasındaki ilişkinin çalışan annenin çocuğuna bakma ilişkisi olduğundan bahisle, davanın reddine karar verilmiştir.
Türk Medeni Kanunu’nun 313. maddesine göre, evlât edinen tarafından, küçükken en az beş yıl süreyle bakılıp gözetilmiş ve eğitilmiş ise ergin bir kişi evlat edinilebilir. Aynı kanunun 316. maddesine göre de, evlat edinmeye, ancak esaslı sayılan her türlü durum ve koşulların kapsamlı biçimde araştırılmasından, evlat edinen ile edinilenin dinlenmelerinden ve gerektiğinde uzmanların görüşünün alınmasından sonra karar verilebilir. Araştırmada özellikle evlat edinen ile edinilenin kişiliği ve sağlığı, karşılıklı ilişkileri, ekonomik durumları, evlat edinenin eğitme yeteneği, evlat edinmeye yönelten sebepler ve aile ilişkileri ile bakım ilişkilerindeki gelişmelerin açıklığa kavuşturulması gerekir.
Somut olayda, davacının davalının teyzesi olduğu, birbirleriyle uyumlu tanık anlatımlarından, bebekliğinden lise eğitiminin sonuna kadar davacı ile davalının bir arada yaşadığı, davacının davalının her türlü ihtiyacını karşıladığı ve nihayet evlendirdiği anlaşıldığına göre; mahkemenin ret gerekçesi yerinde değildir.
Buna göre; Mahkemece yapılacak iş, MK’nin 316. maddesi uyarınca uzman görüşü aldırılıp, dosyadaki tüm delillerin birlikte değerlendirilerek oluşacak sonuca göre bir karar verilmesidir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK’un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, taraflarca HUMK’un 440/I maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine ve peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine, 19.11.2018 gününde oy birliğiyle karar verildi.