Yargıtay Kararı 8. Hukuk Dairesi 2017/8045 E. 2018/18814 K. 19.11.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 8. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2017/8045
KARAR NO : 2018/18814
KARAR TARİHİ : 19.11.2018

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş olup hükmün davalı … tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü.

KARAR

1-Davacı vekili dava dilekçesinde, müvekkilleri …, …, … ve …’in nüfus kayıtlarında … ve … çocukları olarak göründüklerini, Cevdet ve Ketavi’nin gerçekte müvekkillerinin amca ve yengeleri olduklarını, gerçek annelerinin …, gerçek babalarının da … olduğunu iddia ederek, nüfus kayıtlarının gerçeğe uygun olarak düzeltilmesine karar verilmesini istemiş, mahkemece; kısa kararda “Gerekçesi ayrıntılı kararda yazılacağı üzere; Davanın kabulüne,…No:11, BSN:81’de nüfusa kayıtlı TC. Kimlik No:… Cevdet ve Ketavi oğlu, … doğumlu …’in, 2-… BSN:79’de nüfusa kayıtlı TC. Kimlik No:…Cevdet ve Ketavi kızı, … doğumlu …, 3-…, BSN:80’de nüfusa kayıtlı TC. Kimlik No: … Cevdet ve Ketavi oğlu, 21/04/1989 doğumlu …’in, 4-…, BSN:82’de nüfusa kayıtlı TC. Kimlik No:… Cevdet ve Ketavi oğlu, 17/04/1993 doğumlu …’in, annelerinin… T.C kimlik numaralı …, babalarının… T.C. Kimlik numaralı … olduğunun Tespitine, Nüfus kayıtlarının buna göre Düzeltilmesine”, hüküm fıkrasında ise, “Davanın Kabulü ile; 1-… BSN:25’te nüfusa kayıtlı Hasan ve Arabe’den olma 10/09/1990 doğumlu … TC nolu …2-… İlçesi … BSN:25’te nüfusa kayıtlı Hasan ve Arabe’den olma 01/01/1992 doğumlu …TC nolu … iş bu kayıttan Silinerek, 3-… BSN:16’da kayıtlı bulunan Hasan ve Arabe’den olma …doğumlu T.C NO: … Ömer Akgül ile aynı yer BSN 27’de nüfusa kayıtlı Mehmet ve Nasife’den olma 22/03/1970 doğumlu T.C NO: … öz çocukları olduğunun tespiti ile davacıların iş bu nüfus kaydına baba adı Ömer, anne adı Besra olarak Tesciline, şeklinde verilen karar, süresi içerisinde davalı … tarafından temyiz edilmiştir.
Görüldüğü üzere; kısa kararla gerekçeli karar arasında aykırılık oluşturulmuştur.
6100 sayılı HMK’nin 298/2. maddesine göre, gerekçeli karar, tefhim edilen hüküm sonucuna aykırı olamaz.
Kısa kararla gerekçeli karar arasındaki uyumsuzluk mahkemelere olan güveni sarsar. Hükümlerin kurulmasında esas olan kısa karardır. Gerekçeli karar ile kısa kararın uyumlu olması gerekir. Bu konuya ilişkin 10.04.1992 gün ve… Esas, 1992/4 Karar sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararında; “1-Kısa kararla gerekçeli kararın aykırı olması bozma nedenidir. 2-Yerel mahkeme bozmadan sonra önceki kısa karara bağlı olmaksızın çelişkiyi kaldırmak kaydıyla hakimin vicdani kanaatine göre karar verebilir.” denilmiştir. Hüküm, bu nedenle HMK’nin 298/2. maddesine, tarih ve numarası anılan Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararına aykırı olarak tesis edilmiştir. Mahkemece yapılacak iş, HMK 294, 297 ve 298. maddelerine uygun şekilde, yukarıda açıklanan uyumsuzluk ve çelişkiyi giderecek şekilde, davanın esası hakkında yeniden bir karar vermekten ibarettir. Hükmün açıklanan bu sebeple bozulması gerekmiştir.
Kabule göre de,
2-a) Somut olayda dava; …, …, … ve …’in, … ve … çocuğu olarak gerçeğe aykırı beyana dayalı oluşturulan nüfus kaydının iptali ile gerçek annelerinin Reşaat Güzgörmez, gerçek babalarının da … olduğunun tespiti ve buna uygun olarak nüfus kaydının düzeltilmesi istemine ilişkindir. Gerçek babanın Dursun olduğuna yönelik istem, anne Reşaat ve baba olduğu iddia edilen Dursun’un evliliğinin bulunmaması nedeniyle Türk Medeni Kanunu’nun 301 ve devamı maddelerinde düzenlenen babalığın tespitine ilişkin olup, 4787 sayılı Aile Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yargılama Usullerine Dair Kanun’un 4. maddesinde 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun ikinci kitabından üçüncü kısım hariç olmak üzere (TMK.118-395) kaynaklanan bütün davalarda aile mahkemesinin görevli olduğu hükme bağlandığı ve aile mahkemesi kurulmayan yerlerde Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulunca belirlenen asliye hukuk mahkemelerinde davanın aile mahkemesi sıfatı ile görülüp karara bağlanması gerekmektedir. Davadaki gerçek annenin Reşaat olduğuna ilişkin istem ise nüfus kayıt düzeltim davası olup, görevli mahkeme asliye hukuk mahkemesidir.
Yukarıya alınan yasal düzenlemeler ve yapılan açıklamalar dikkate alındığında, mahkemece babalığın tespiti talebi yönünden dava tefrik edilerek görevsizlik kararı verilmesi ve Asliye Hukuk Mahkemesindeki nüfus kaydının düzeltilmesi davasının sonucunun kesinleşmesinin beklenmesi gerekirken, işin esası hakkında karar verilmesi,
2-b) Kamu düzeni ile yakından ilgili olan soybağının tespiti davalarında, Türk Medeni Kanunu’nun 284. maddesinde belirtilen koşullar saklı kalmak kaydıyla, Hukuk Muhakemeleri Kanunu uygulanır. Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 292/1. maddesinde, uyuşmazlığın çözümü bakımından zorunlu ve bilimsel verilere uygun olmak ve ayrıca sağlık yönünden bir tehlike oluşturmamak şartıyla, herkesin soybağının tespiti amacıyla vücudundan kan veya doku alınmasına katlanmak zorunda olduğu, haklı bir sebep olmaksızın bu zorunluluğa uyulmaması halinde hâkimin incelemenin zor kullanılarak yapılmasına karar vereceği hükmü bağlandığından; Mahkemece açıklanan kanun hükmü gözetilerek somut olaydaki iddia ile ilgili olarak DNA testi yaptırılıp alınacak rapor ile toplanan delillerin birlikte değerlendirilerek oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, eksik araştırma ve inceleme ile davanın kabulü, doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile, şimdilik sair yönleri incelenmeksizin, hükmün HUMK’un 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, taraflarca HUMK’un 440/I maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, 19.11.2018 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.