Yargıtay Kararı 8. Hukuk Dairesi 2017/8041 E. 2018/18808 K. 19.11.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 8. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2017/8041
KARAR NO : 2018/18808
KARAR TARİHİ : 19.11.2018

MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, kabulune karar verilmiş olup hükmün davalı … vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü.
K A R A R

Davacı vekili, müvekkilinin borçlusu … aleyhine … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası üzerinden icra takibi başlatıldığını, … SHM’nin … Esas sayılı dosyası ile … murisi …’ye ait veraset ilamı alındığını, …Suzan’dan intikal eden … parselde kayıtlı b blok, 3. Kat, 6 nolu bağımsız bölümdeki miras payına haciz konulduğunu, … Esas sayılı dosyası ile de sözkonusu taşınmazın ortaklığının giderilmesi kararı alındığını, taşınmazın satışı sonrası bir kısım alacağın tahsil edildiğini, müvekkilinin halen alacağının bulunduğunu, …’nin bir diğer mirasçısı aynı zamanda …’ın dayısı olan … veraset ilamı alınması ve ortaklığın giderilmesi davaları sırasında yapılan araştırmalar neticesinde ulaşılamadığını, bu sebeple … SHM’nin … Esas,… Karar sayılı dosyasında verilen karar ile…Defterdarlığının kayyım olarak atandığını, taşınmaz satışından … hissesine düşen tutarın kayyım tayin edilen … hesabına aktarıldığını ileri sürerek, davacının borçlusu …’ın murisi … gaipliğine karar verilmesini istemiş, mahkemece davanın kabulüne karar verilmiştir.
Somut olayda, gaipliği istenen … SHM’nin 2001/1052-2001/1427 sayılı kararı ile, … 2007/2 Esas sayılı ortaklığın giderilmesi davası ile sınırlı olarak …’nın kayyım atandığı anlaşıldığına göre, eldeki davada …’nın taraf sıfatı bulunmamaktadır.
Mahkemece gaipliği istenen … mirasçılarına, bu kişilerin tespit edilememesi halinde adı geçene defterdarın kayyım tayin edilmesi için Sulh Hukuk Mahkemesine ihbarda bulunup, kayyım atanması sağlandıktan sonra husumetin yöneltilip gösterdikleri takdirde delillerinin toplanıp sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, taraf sıfatı bulunmayan Defterdarlığa husumet yöneltilip eksik hasımla yargılama yapılarak davanın esası hakkında karar verilmesi doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK’un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, HUMK’un 440/III-1, 2, 3 ve 4. bentleri gereğince ilama karşı karar düzeltme yolu kapalı bulunduğuna, 19.11.2018 gününde oy birliğiyle karar verildi.