Yargıtay Kararı 8. Hukuk Dairesi 2017/7859 E. 2018/17370 K. 16.10.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 8. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2017/7859
KARAR NO : 2018/17370
KARAR TARİHİ : 16.10.2018

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : …… Kayıtlarının Düzeltilmesi

Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın usulden reddine karar verilmiş olup hükmün davacı tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü.

KARAR

Davacı dava dilekçesinde, adının ve kimlik bilgilerinin ………sı olarak görünen 28.03.1970 doğumlu …… Öztürk olarak düzeltilmesini istemiş; mahkemece, duruşma açılmadan dosya üzerinden dava şartı yokluğu nedeniyle davanın usulden reddine karar verilmiştir.
Dava, 5490 sayılı …… Hizmetleri Kanunu’nun 36.maddesi kapsamındaki …… kayıtlarında düzeltme istemine ilişkindir.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 317. maddesinde; davalıya tebligat yapılması gerektiği; 320/1. maddesinde ise, mahkemece mümkün olan hallerde tarafları duruşmaya davet etmeden dosya üzerinden karar vereceği hükme bağlanmıştır. Mahkemece, bu madde hükmü gözetilerek, dosya üzerinden karar verilmiş ise de, varılan sonucun maddenin yanlış yorumlanmasından kaynaklandığı anlaşılmaktadır.
Öncelikle belirtmek gerekir ki, anılan maddeye göre duruşma yapmadan karar verilebilmesi için, hukuken bunun mümkün olması gerekir. Başka bir anlatımla, ancak hukukun cevaz verdiği hallerde (Örneğin ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz kararları gibi) veya kanunun duruşma açılmadan dosya üzerinden karar verilmesinde hakime takdir hakkı tanındığı hallerde duruşma açılmadan dosya üzerinden karar verilebilir (Örneğin İİK.nin 17-18. maddelerinde öngörülen şikayet başvurusu gibi). Kanunun açıkça duruşma açılarak yargılama yapılmasını emrettiği hallerde ise dosya üzerinden karar verilemez.
Bilindiği üzere HMK.nin hukuki dinlenilme hakkı başlıklı 27. maddesi uyarınca, davanın tarafları kendi hakları ile bağlantılı olarak hukuki dinlenilme hakkına sahip olup, bu hak yargılama ile ilgili bilgi sahibi olunmasını da içerir.
Hukuki dinlenilme hakkının gereği olarak, taraflar duruşmaya çağrılmadan hüküm verilememesi, Anayasa’nın 36. maddesi ile düzenlenen iddia ve savunma hakkının kullanılmasına imkan tanınması ilkesinin doğal bir sonucudur. Aynı zamanda ……… Sözleşmesinin 6. maddesinde düzenlenen adil yargılama hakkının da en önemli unsurudur.
Gerçekten savunma hakkını güvence altına alan T.C. Anayasasının 36. maddesi ile 6100 sayılı HMK’nin 27. maddesinde açıkça belirtildiği üzere, mahkemece davalı taraf dinlenmek ve savunması alınmak üzere kanuni şekillere uygun olarak davet edilmedikçe karar verilmesi mümkün bulunmadığından; mahkemece, davalı … müdürlüğünün davaya katılmasının sağlanması ve duruşma açılmak suretiyle inceleme yapılıp karar verilmesi gerekirken, dosya üzerinden davanın reddi doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Davacının yazılı temyiz itirazları yerinde görüldüğünden kabulü ile yukarıda açıklanan gerekçelerle usul ve yasaya uygun bulunmayan hükmün 6100 sayılı HMK’nin Geçici 3.maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK’nin 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, bozma sebebine göre sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, taraflarca HUMK’nin 440/I maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine ve peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine, 16.10.2018 gününde oy birliğiyle karar verildi.