Yargıtay Kararı 8. Hukuk Dairesi 2017/5267 E. 2017/12188 K. 04.10.2017 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 8. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2017/5267
KARAR NO : 2017/12188
KARAR TARİHİ : 04.10.2017

MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : İtirazın Kaldırılması

Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş olup hükmün davacılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü.

K A R A R

Dava, kira alacağının tahsili için başlatılan takibe itirazın kaldırılması istemine ilişkindir. Mahkemece davalıların asıl alacağa yaptıkları itirazın kaldırılmasına, işlemiş faize ilişkin itirazın kaldırılması isteminin kısmen kabulü ile ödeme emrinde yazılı işlemiş faizin 185,96 USD’lik kısmi için davalıların işlemiş faize ilişkin itirazlarının kaldırılmasına ve şartları oluşmadığından davacı tarafın tazminat talebinin reddine karar verilmiş, karar davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
İİKnun 02.07.2012 tarih ve 6352 sayılı kanunla değişen 68/7 maddesi gereğince; itirazın kaldırılması talebinin esasa ilişkin nedenlerle kabulü halinde borçlu, talebin aynı nedenlerle reddi halinde ise alacaklı, diğer tarafın talebi üzerine yüzde yirmiden aşağı olmamak üzere tazminata mahkum edilir. İcra tazminatı, aleyhindeki icra takibine itiraz eden ve işin çabuk bitirilmesine engel olan borçluya karşı konulmuş bir yaptırımdır. Bunlardan başka, alacağın likit ve belli olması da gerekir. Alacağın gerçek miktarı belli, sabit veya borçlu tarafından belirlenebilmesi için bütün unsurlar bilinmekte ya da bilinmesi gerekmekte, böylece borçlu tarafından borcun tutarının tahkik ve tayini mümkün ise; başka bir ifadeyle borçlu yalnız başına ne kadar borçlu olduğunu tespit edebilir durumda ise, alacağın likit ve muayyen olduğunun kabulü zorunludur.
Somut olayda: davacı vekili, 15.09.2010 başlangıç tarihli kira sözleşmesine dayanarak 12.11.2013 tarihinde başlattığı icra takibi ile 2012 yılı Kasım ayı kirası 5.000,00 USD kira alacağı ve işlemiş faiz toplamı 5.360,55 USD alacağın tahsili isteminde bulunmuştur. Davacı dava dilekçesinde davanın kabulü ile birlikte davalının % 20’dan az olmamak üzere tazminata mahkum edilmesini talep etmiştir. Takip konusu kira alacağı kira sözleşmesinde açıkça yazılı olup, davalı borçlu ne kadar borçlu olduğunu tespit edebilir durumdadır. Bu durumda alacağın likit ve muayyen olduğunun kabulü ile kabul edilen asıl alacak miktarı üzerinden davacı yararına icra tazminatına karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde davacı tarafın icra tazminatı isteminin reddine karar verilmesi doğru değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı HMK.ya 6217 Sayılı Kanunla eklenen geçici 3. madde hükmü gözetilerek HUMK.nın 428. maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, taraflarca İİK’nun 366/3. maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine,
istek halinde peşin harcın temyiz edene iadesine, 04.10.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.