Yargıtay Kararı 8. Hukuk Dairesi 2017/5149 E. 2018/12380 K. 09.05.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 8. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2017/5149
KARAR NO : 2018/12380
KARAR TARİHİ : 09.05.2018

MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : İtirazın Kaldırılması Ve Tahliye

Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine ve karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş olup hükmün davacılar vekili ile davalılar vekili taraflarından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü.

KARAR

Davacı alacaklılar 01.09.2001 başlangıç tarihli yazılı kira akdine dayanarak 28.02.2014 tarihinde haciz ve tahliye talepli olarak başlattığı icra takibi ile aylık 20.000,00 TL’den 2014 yılı …… ayından Aralık ayına kadarki kira alacağı 220.000,00 TL’nın faiziyle tahsilini talep etmiş, ödeme emri davalı borçlu ……… Şirketine 04.03.2014 tarihinde, ……… Şirketine 05.03.2014 tarihinde tebliğ edilmiştir. Davalı borçlular vekili itiraz dilekçesinde, takipte gösterilen ……… Şirketinin kira sözleşmesinde olmamasına rağmen borçlu olarak gösterildiğini, kira sözleşmesinde ……… Şirketinden başka kiracı olmadığını, 01.01.2009 tarihli ek mukavelede de ……… Şirketinin kiracı sıfatı ve muhatap olmayacağının ifade edildiğini, alacaklılar her ne kadar kendi paylarına düşen aylık 20.000,00 TL için takip başlatmış iseler de, kira alacağının her bir hisse yönünden 8.344,00 TL olduğunu, bu rakamın takipten önce ödendiğini, takibe konu edilen 2014 …… ayı kirasının ödendiğini, …… ayı kirası için ise ayın 25’ine kadar sürelerinin olduğunu, kiracı aleyhine olması nedeniyle muacceliyet koşulunun uygulanamayacağını ileri sürerek takibe ve borca itiraz etmiştir. Ödeme emrine davalı borçlu tarafından itiraz edilmesi üzerine, davacı alacaklılar icra mahkemesine başvurarak takibe konu kira alacağının 150.256,00 TL’lik kısmı yönünden itirazın kaldırılması ve tahliye isteminde bulunmuştur.
Mahkemece, somut durumda kiracının ……… Şirketi olması karşısında tacir olduğu, bu durumda da sözleşme ile düzenlenen muacceliyet şartı geçerli olup bu şart gereği dönem sonuna kadar olan kira alacaklarının istenmesinde hukuka aykırılık bulunmadığı, davalı ……… Şirketi tarafından 14/02/2014 – 03/03/2014 ve 04/03/2014 tarihlerinde yapılan toplam 33.376 TL ödeme mahsup edildiğinde takibe itiraz tarihi itibariyle davacıların aylık kira miktarından hissedar oldukları toplam 2/3 oranı ile 166.880,00 TL bakiye kira alacaklarının bulunduğu ve davalı yanca bu alacağa ilişkin ödeme belgesi ……lamadığı anlaşıldığından davalı ……… Şirketi yönünden takibe itirazların bu miktar üzerinden kaldırılmasına, tahliye yönünden davanın zorunlu dava arkadaşı durumundaki tüm kiralayanlar tarafından birlikte açılması zorunluluğu karşısında davacı yanın tahliye talebinin reddine, davalı …… …… İnş. Ltd. Şti. yönünden de açılan davanın reddine, karar verilmiştir.
Dava, kira alacağının tahsili için başlatılan takibe itirazın kaldırılması ve tahliye istemlerine ilişkindir.
Mahkemece verilen ilk kararın davacı ve davalı tarafça temyizi üzerine Yargıtay 6. Hukuk Dairesinin 02.04.2015 tarih ve 2015/2515 Esas 2015/3312 Karar sayılı ilamı ile; “1-Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere ve temyiz olunan kararda yazılı gerekçelere göre, davacılar vekili ve davalı vekilinin aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir. 2-Davacılar vekilinin tahliye isteminin reddi kararına yönelik temyiz itirazlarına gelince; dosya arasında bulunan tapu kaydına göre davaya konu taşınmaz 1/3’er payla davacı alacaklılar …, … ve dava dışı ……… adına kayıtlı olup, davacı alacaklılar aynı zamanda kira sözleşmesinde dava dışı olan ve taşınmazda 1/3 pay sahibi ……… ile birlikte kiraya veren durumundadırlar. Davacı alacaklılar … ve … vekili dava dilekçesinde davacıların kiraya veren ve aynı zamanda malik sıfatlarının bulunduklarını belirterek itirazın kaldırılmasına ve kiralananın tahliyesine karar verilmesini istemiştir. İcra takibinde ve açılan tahliye davasında pay paydaş çoğunluğu sağlandığı halde mahkemece yazılı gerekçe ile tahliye isteminin reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir. 3-Davacılar ve davalı vekilinin talepten fazlaya karar verildiğine yönelik temyiz itirazlarına gelince; davacı alacaklılar tarafından başlatılan icra takibinde her ne kadar 220.000,00 TL kira alacağı ve 72,38 TL işlemiş faiz alacağının tahsili istenmiş ise de; dava dilekçesinde alacağın 150.256 TL lık kısmı için itirazın kaldırılmasına karar verilmesi talep edilmiş olup, Mahkemece talep aşılarak takipte istenen alacak miktarının tamamı dava konusu edilmiş gibi davanın kısmen kabulü ile itirazın 166.880,00 TL asıl alacak ile 72,38 TL işlemiş faiz yönünden kaldırılmasına, itirazın kaldırılmasına karar verilen kısım yönünden davacı yararına ve takipte fazla istenen kısım yönünden davalı yararına icra inkar tazminatına karar verilmesi de doğru değildir.” gerekçesiyle hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemece bozmaya uyulmak suretiyle yapılan yargılama sonunda; tahliye talebi yönünden taraf vekillerinin beyanları nazara alınarak konusu kalmadığından karar verilmesine yer olmadığına, alacak yönünden talep ile bağlı kalınarak 150,256 TL asıl alacak yönünden davalı …nin itirazının kaldırılmasına, itirazın kaldırılmasına karar verilen asıl alacak 150.256 TL olduğundan %20 si olan 30.051,20 TL icra inkar tazminatının davalı …… Paz. ve Plas. End. Tas. A.Ş’den alınarak davacı yana verilmesine, takip tarihi itibariyle fazla istenen bedel 39.774 TL olduğundan %20’si olan 7.948,80 TL tazminatın davacılardan alınarak davalı …… Paz. Plas. End. Tas. A.Ş.ne verilmesine karar verilmiş, karar davacılar ve davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosya kapsamına, toplanan delillere, hükmün dayandığı gerekçelere göre temyiz eden davalı tarafın tüm ve davacı tarafın aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde olmadığından kararın alacağa ve tahliyeye yönelik olarak ONANMASINA,
2-Davacılar vekilinin icra-inkar tazminatına yönelik temyiz itirazlarına gelince;
Davacılar tarafından 28.02.2014 tarihinde başlatılan takip ile davacı alacaklıların payına düşen kısım için aylık 20.000,00 TL’den 2014 yılı …… ayından …… ayına kadarki 11 aylık kira alacağı 220.000,00 TL’dan faiziyle tahsili istenilmiştir. Davalı borçlular itiraz dilekçesinde, her bir hisse yönünden kira miktarının 8.344,00 TL olduğunu bildirerek takibe konu kira miktarına da itiraz etmişlerdir. Bunun üzerine davacı alacaklılar dava dilekçesi ile 150.256,00 TL üzerinden itirazın kaldırılmasını istemiştir. İ.İ.K.68/son maddesi gereğince “İtirazın kaldırılması talebinin esasa ilişkin nedenlerle kabulü halinde borçlu, talebin aynı nedenlerle reddi halinde ise alacaklı, diğer tarafın talebi üzerine icra tazminatına mahkum edilir.” Mahkemece davacı tarafın dava dilekçesi ile itirazın kaldırılmasını talep ettiği 150.256,00 TL kira alacağının tamamı üzerinden itirazın kaldırılmasına karar verildiğine göre, davalı borçlu …… Paz. Plas. End. Tas. A.Ş.nin kötüniyet tazminat talebinin reddine karar verilmesi gerekirken, davalı şirket lehine de takip tarihi itibariyle fazla istenen bedel 39.774 TL’nin %20’si olan 7.948,80 TL tazminata hükmedilmesi doğru değil ise de, bu yanlışlığın düzeltilmesi için hükmün bozularak yeniden yargılama yapılmasında usul ekonomisi açısından yarar görülmediğinden, hüküm fıkrasından inkar tazminatı ile ilgili 3 nolu bentte yer verilen “Takip tarihi itibariyle fazla istenen bedel 39.774 TL olduğundan %20’si olan 7.948,80 TL tazminatın davacılardan alınarak davalı …… Paz. Plas. End. Tas. A.Ş’ye verilmesine,” kısmının kaldırılmasına, kararın bu şekliyle HUMK’nun 438/son maddesi gereğince değiştirilerek ve düzeltilerek ONANMASINA, taraflarca İİK’nun 366/3. maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, istek halinde peşin harcın temyiz edenlere ayrı ayrı iadesine, 09.05.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.