Yargıtay Kararı 8. Hukuk Dairesi 2017/3720 E. 2017/10911 K. 18.09.2017 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 8. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2017/3720
KARAR NO : 2017/10911
KARAR TARİHİ : 18.09.2017

MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş olup hükmün davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü.

K A R A R

Dava, kesinleşen icra takibi sebebiyle davalının tahliyesi istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, karar davalı tarafından temyiz edilmiştir.
Türk Borçlar Kanunu’nun 315. maddesi hükmü uyarınca temerrüt nedeniyle açılacak tahliye davasının kural olarak kiralayan tarafından açılması gerekir. Kiralayanlar birden fazla ise aralarında zorunlu dava arkadaşlığı bulunduğundan, ihtarnameyi birlikte göndermeleri ve yine davacı birlikte açmaları zorunludur. Kiralanan paylı mülkiyete konu ise; pay ve paydaş çoğunluğunun davada sağlanması gerekir. Dava hakkına ilişkin olan bu hususların Mahkemece kendiliğinden gözönünde bulundurulması gerekir.
Davacılar yeni iktisaba dayalı olarak, malik sıfatıyla dava konusu kiralanan da 1/2 pay sahibi olduklarından bahisle, hisselerine düşen kira bedellerinin keside edilen noter ihtarına ve 14.05.2015 tarihli icra takibine rağmen ödenmediğinden bahisle, kiralananın tahliyesini talep etmişlerdir.
Dosyada mevcut tapu kayıt örneğinin incelenmesinden, her iki davacının 05.03.2015 tarihinde 1/4’er pay alarak, tahliyesi istenilen taşınmazda toplam 1/2 pay sahibi oldukları anlaşılmaktadır. Davacılar kiralayan sıfatıyla icra takibi yapmamış, tapudaki hisselerine isabet eden kısmi kira alacağının tahsilini, tahliye istekli icra takibi ile davalı borçludan istemişlerdir. Taşınmaz paylı mülkiyete konu olup, temerrüd sebebiyle açılacak tahliye davasının pay ve paydaş çoğunluğunca açılması gerekir. İcra Mahkemesi’ndeki tahliye talebi, icra takibine dayandığından takip talebinde, dava açma koşulundaki mecburi takip arkadaşlığınında aranması gerekecektir. Bu durumda, Mahkemece pay ve paydaş çoğunluğu sağlanmasından yapılan takibe dayalı olarak açılan tahliye davasının reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile kabul karar verilmesi hatalı olmuştur.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, taraflarca İİK’nun 366/3. maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine ve peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine, 18.09.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.