Yargıtay Kararı 8. Hukuk Dairesi 2017/2837 E. 2017/13552 K. 24.10.2017 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 8. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2017/2837
KARAR NO : 2017/13552
KARAR TARİHİ : 24.10.2017

MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
VASİ ADAYI : …
KISITLI ADAYI : …
DAVA TÜRÜ : Vesayet

Hasımsız görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş olup hükmün kısıtlı adayı tarafından yapılan temyiz isteğinin süreden reddine ilişkin ek karar kısıtlı adayı tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü.

K A R A R

Vasi adayı …, oğlu …’in engelli olması nedeniyle resmi işlemlerini yapamadığını belirterek kendisinin vasi olarak tayin edilmesini istemiş; mahkemece, davanın kabulü ile …’e babası …’in veli olarak atanmasına karar verilmiştir.
Kısıtlı adayı tarafından yapılan 11.11.2015 tarihli temyiz istemi, süresinin geçtiği gerekçesi ile reddine dair 19.11.2015 tarihli ek karar temyiz edene 20.11.2015 tarihinde bizzat tebliğ edilmiş, kısıtlı adayı bu ret kararını 20.11.2015 tarihinde temyiz etmiştir.
Dosyanın incelenmesinden, mahkemece gerekçeli kararın sadece vasi adayına tebliğ edildiği, kısıtlı adayına tebliğ edilmediği anlaşılmakta olup, bu durumda öğrenme tarihi tebliğ tarihi olarak kabul edilerek temyiz talebinin süresinde olduğunun kabulü ile mahkemenin temyiz talebinin reddine dair 19.11.2015 tarihli ek kararının kaldırılmasına karar verilerek temyiz itirazları doğrultusunda hükmün esası incelenmiştir.
TMKda kısıtlama sebepleri tahdidi olarak sayılmıştır. Mahkeme, bu nedenlerden birinin varlığının tespiti halinde kısıtlama kararı verebilir. Türk Medeni Kanununun 405/1.maddesinde, akıl hastalığı veya akıl zayıflığı sebebiyle işlerini göremeyen veya korunması ve bakımı için kendisine sürekli yardım gereken veya başkalarının güvenliğini tehlikeye sokan her erginin kısıtlanacağı; 409/2. maddesinde ise, akıl hastalığı veya akıl zayıflığı sebebiyle kısıtlamaya ancak resmi sağlık kurulu raporu üzerine karar verilebileceği, hakimin karar vermeden önce, kurul raporunu gözönünde tutarak kısıtlanması istenilen kişiyi dinleyebileceği hükme bağlamıştır.
Somut uyuşmazlık incelendiğinde, vasi adayı oğlunun rahatsızlığı nedeniyle vasi tayini istediği davada mahkemece yukarıda izah edildiği şekilde kısıtlı adayının resmi sağlık kurulundan raporu aldırmadan sadece dinlenen tanık beyanlarına itibar edilerek karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.
Kabule göre de; TMK 419/3 maddesi gereği, kısıtlanan ergin çocuklar kural olarak vesayet altına alınmayıp velayet altında bırakılır. Kısıtlama nedenlerinin birinin sübutu halinde önce kısıtlama kararı verilip sonra kısıtlananın reşit olması gözetilerek velayet altına konulmasına karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde kısıtlama kararı verilmeksizin doğrudan velayet altına alınma kararı verilmesi de doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda gösterilen nedenlerle kısıtlı adayının yazılı temyiz itirazları yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün 6100 sayılı HMKnun Geçici 3. maddesi yollaması ile HUMKnun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, HUMK’nun 440/III-1, 2, 3 ve 4. bentleri gereğince ilama karşı karar düzeltme yolu kapalı bulunduğuna,
24.10.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.