Yargıtay Kararı 8. Hukuk Dairesi 2017/1856 E. 2017/5693 K. 18.04.2017 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 8. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2017/1856
KARAR NO : 2017/5693
KARAR TARİHİ : 18.04.2017

MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ :İtirazın kaldırılması

Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş olup hükmün davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü.

KARAR

Davacı alacaklı 01.06.2003 başlangıç tarihli yazılı kira akdine dayanarak 03.09.2014 tarihinde başlattığı icra takibi ile 2014 yılı Haziran ayına ilişkin 44.164,00 USD kira borcunun süresinde ödenmemesi nedeni ile 12.06.2014 tarihli ihtarname ile sözleşmenin 3.maddesi gereğince muaccel hale gelen dönem sonuna kadarki kira alacağından kısmi ödemenin mahsubu ile bakiye 330.210,00 USD kira alacağının işlemiş faiziyle tahsilini talep etmiş, ödeme emri davalı borçluya 10.09.2014 tarihinde tebliğ edilmiştir. Davalı borçlu vekili 17.09.2014 tarihli itiraz dilekçesinde, 14.07.2014 tarihli borcun nakli sözleşmesine göre tarafların dava konusu taşınmazın 2014 yılı Haziran ve Temmuz ayları kira bedellerinin takip alacaklısı vakfa teslim edilen teminat mektubunun nakde çevrilmesi yoluyla tahsili hususunda anlaştıklarını, bahse konu teminat mektubunun nakde çevrilmesi yolu ile 2014 yılı Haziran ve Temmuz ayları kira bedellerinin tahsil edildiğini, takip ile talep edilen yıllık %10 faiz oranının fahiş olduğunu ileri sürerek borca, faize ve ferilerine itiraz etmiş, davacı alacaklı İcra Mahkemesi’ne başvurarak itirazın kaldırılması ve tahliye isteminde bulunmuştur. Davalı vekili cevap dilekçesi ile davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, taraflar arasında 14.07.2014 tarihli borcun nakli sözleşmesinin yapıldığına ilişkin ihtilaf bulunmadığı, sözleşmenin içeriği ve 4/B maddesi incelendiğinde takibe konan kira bedellerinin ödenip ödenmeyeceği hususunun taraflar arasında tereddütlü olduğu, belirtilen hususun açıklığa kavuşmasının genel mahkemelerde yargılamayı gerektirdiği gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş, karar davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, kira alacağının tahsili için başlatılan takibe itirazın kaldırılması istemine ilişkindir.
Takipte dayanılan ve karara esas alınan 01.06.2003 başlangıç tarihli 10 yıl süreli kira sözleşmesi konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmamaktadır. Kira sözleşmesine göre aylık kira bedeli net 40.000,00 USD olup, sözleşmenin hususi şartlar 3.maddesi ile; kiracının kira bedellerini her ayın 10.günü akşamına kadar peşin olarak mal sahibinin
vereceği banka hesabına kesintisiz ve tam olarak ödeyeceği kararlaştırılmıştır. Bu şart geçerli olup, tarafları bağlayacağından 2014 yılı Haziran ayı kira bedelinin en geç ayın 10’una kadar ödenmesi gerekir. Davacı alacaklı ve davalı borçlunun kabulünde olan borcun nakli sözleşmesi ise 14.07.2014 tarihinde yapılmış olup, 2014 yılı Haziran ayı kira bedelinin süresinde ödenmediği anlaşılmaktadır. Uyuşmazlıkta yargılamayı gerektirir bir durum bulunmamaktadır. Alacaklı davacının, itiraz üzerine davalı ile aralarındaki kira ilişkisine istinaden itirazın kaldırılmasını istemesinde bir usulsüzlük bulunmamaktadır. Bu itibarla mahkemece, ödenen miktarlar düşülerek buna göre davacının kira alacağı ve işlemiş faiz talepleri yönünden işin esası hakkında bir karar vermek gerekirken yazılı şekilde uyuşmazlığın yargılamayı gerektirdiğinden bahisle istemin reddine karar verilmesi doğru değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı HMK.ya 6217 Sayılı Kanunla eklenen geçici 3.madde hükmü gözetilerek HUMK.nın 428.maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, taraflarca İİK’nun 366/3. maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 18.04.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.