Yargıtay Kararı 8. Hukuk Dairesi 2017/1822 E. 2017/4940 K. 03.04.2017 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 8. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2017/1822
KARAR NO : 2017/4940
KARAR TARİHİ : 03.04.2017

MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : İtirazın Kaldırılması ve Tahliye

Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş olup hükmün davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü.

KARAR

Davacı alacaklı 10.07.2012 başlangıç tarihli yazılı kira akdine dayanarak 31.07.2015 tarihinde haciz ve tahliye talepli olarak başlattığı icra takibi ile 10.07.2015 tarihli 14.000,00 Euro kira alacağının faiziyle tahsilini talep etmiş, ödeme emri davalı borçluya 03.08.2015 tarihinde tebliğ edilmiştir. Davalı borçlu vekili 10.08.2015 tarihli itiraz dilekçesinde, müvekkili şirketin alacaklıya herhangi bir borcu bulunmadığını, alacaklı ile müvekkili arasında 10.07.2012 başlangıç tarihli 3 yıl süreli kira sözleşmesi akdedildiğini, 3 yıllık kira bedeli olarak da 14.000,00 Euro’nun alacaklıya peşin olarak teslim edildiğini, kira sözleşmesinde de bu durumun açıkça belli olduğunu, bu nedenle müvekkili şirketin alacaklıya herhangi bir borcu olmadığını, müvekkilinin kiraladığı hangarın alacaklıya ait olduğunu sandığını, ancak daha sonra burasının ….ye ait olduğunu, kiralayanın kiraya verme sıfatı olmadığını öğrendiğini, davacının 3 yılın dolmasından sonra ancak oturduğu gün kadarı için kira bedeli isteyebileceğini ileri sürerek takibe ve borca itiraz etmiştir. Ödeme emrine davalı borçlu tarafından itiraz edilmesi üzerine, davacı alacaklı İcra Mahkemesi’ne başvurarak itirazın kaldırılması ve tahliye isteminde bulunmuştur.
Davalı borçlu vekili, davacı tarafla müvekkili arasında 10.07.2012 başlangıç tarihli 3 yıllık kira sözleşmesi yapıldığını ve 3 yıllık kira bedelinin peşin olarak ödendiğini, taraflar arasındaki sözleşme yenilenmeyerek süresinde bittiğini ve müvekkilinin taşınmazı boşalttığını, yani ortada muaccel alacak olmadığını, ancak davacının anahtarı teslim almak istemediğini, müvekkili şirket yetkilisinin de anahtarları davacının işyerine bıraktığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, 10.07.2012 kira başlangıç tarihli 3 yıllık kira sözleşmesine göre 10.07.2015 tarihinden sonraki 1 yıllık kira bedelinin peşin olarak ödenmediği, borcun muaccel hale geldiğinin anlaşıldığı gerekçesiyle davanın kabulü ile, takip borçlusunun itirazının kaldırılmasına, davalının taşınmazdan tahliyesine karar verilmiş, karar davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.

Dava, kira alacağının tahsili için başlatılan takibe yapılan itirazın kaldırılması ve tahliye istemlerine ilişkindir.
1-Dosya kapsamına, toplanan delillere, hükmün dayandığı gerekçelere göre temyiz eden davalı tarafın aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Davalı vekilinin alacağa yönelik temyiz itirazlarına gelince;
Taraflar arasında 10.07.2012 başlangıç tarihli, 3 yıl süreli kira sözleşmesinin varlığı hususunda uyuşmazlık yoktur. Kira sözleşmesi ile kararlaştırılan 14.000,00 Euro kira bedelinin 3 yıllık kira bedeli olduğu sözleşme metninden anlaşılmaktadır. Takip ile 2015 yılı kira bedelinin tahsili istenildiğine göre, mahkemece, sözleşmede kararlaştırılan kira bedeli üzerinden 1 yıllık kira bedeli hesap edilerek, bu miktar üzerinden itirazın kaldırılmasına karar verilmesi gerekirken, bu husus gözardı edilerek yazılı şekilde istemin tamamı üzerinden itirazın kaldırılmasına ve takibin devamına karar verilmesi doğru değildir.
SONUÇ; Yukarıda 1 nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin tahliyeye yönelik itirazlarının REDDİNE, 2 nolu bentte yazılı nedenle davalı vekilinin alacağa ilişkin temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı HMK.ya 6217 Sayılı Kanunla eklenen geçici 3.madde hükmü gözetilerek HUMK.nın 428 ve İİK.nın 366.maddesi uyarınca kararın itirazın kaldırılmasına yönelik BOZULMASINA, taraflarca İİK’nun 366/3. maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine,peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine, 03.04.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.