Yargıtay Kararı 8. Hukuk Dairesi 2017/1794 E. 2017/5010 K. 04.04.2017 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 8. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2017/1794
KARAR NO : 2017/5010
KARAR TARİHİ : 04.04.2017

MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, itirazın kaldırılması davasının kısmen kabulüne ve tahliye davasının reddine karar verilmiş olup, hükmün davacılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü.

KARAR

Davacı alacaklılar tarafından davalı borçlu aleyhine kira alacağı ve tahliye istemli olarak başlatılan icra takibine davalı borçlunun itirazı üzerine davacılar icra mahkemesinden itirazın kaldırılması ve tahliye isteminde bulunmuş, Mahkemece itirazın kaldırılması davasının kısmen kabulüne, tahliye davasının reddine karar verilmiş karar davacı alacaklılar tarafından temyiz edilmiştir.
1- Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, temyiz olunan kararda yazılı gerekçelere göre davacılar vekilinin tahliyeye yönelik temyiz itirazlarının reddine,
2- Davacılar vekilinin alacağa yönelik temyiz itirazlarına gelince;
Davacı alacaklılar, 01/10/2012 başlangıç tarihli ve beş yıl süreli yazılı kira sözleşmesine dayanarak 13/11/2013 tarihinde başlattığı icra takibi ile aylık 5.310,50 TL den ödenmeyen 2013 yılı Ekim ve Kasım ayları kira alacağı ile kira sözleşmesindeki muacceliyet şartı gereği muaccel hale gelen 10 aylık kira alacağı olmak üzere toplam 63.726,00 TL kira ve 45,83 TL işlemiş faiz alacağının tahsilini talep etmiş, davalı borçlu süresinde verdiği itiraz dilekçesi ile 2013 yılı Ekim ayı kira bedelinin takip tarihinden önce ödendiğini ,Kasım ayı kira bedelinin ise ödenmediğinin kabul edildiğini,muaccel hale geldiği belirtilen kısma itiraz ettiklerini belirterek borca kısmi itiraz etmiştir.
6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun kiracı aleyhine düzenleme yasağı başlıklı 346.maddesinde; kiracıya kira bedeli ve yan giderler dışında başka bir ödeme yükümlülüğü getirilemeyeceği, özellikle kira bedelinin zamanında ödenmemesi halinde ceza koşulu ödeneceğine veya sonraki kira bedellerinin muaccel olacağına ilişkin anlaşmaların geçersiz olduğu, 6101 Sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun Yürürlüğü ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun’un Geçmişe etkili olma başlıklı 2.maddesinde; Türk Borçlar Kanunu’nun kamu düzenine ve genel ahlaka ilişkin kurallarının gerçekleştikleri tarihe bakılmaksızın bütün fiil ve işlemlere uygulanacağı, aynı Kanunun görülmekte olan davalara ilişkin uygulama başlıklı 7.maddesinde de; Türk Borçlar Kanunu’nun kamu düzenine ve genel ahlaka ilişkin kuralları ile geçici ödemelere ilişkin 76’ncı, faize ilişkin 88’nci, temerrüt faizine ilişkin 120’nci ve aşırı ifa güçlüğüne ilişkin 138’nci maddesinin görülmekte olan davalara da uygulanacağı hüküm altına alınmıştır. Kiracıyı koruma amacıyla getirilen TBK.nun 346. maddesindeki bu yasal düzenlemenin kamu düzenine ilişkin olduğu kuşkusuzdur. Bununla birlikte 6217 sayılı Yasa’nın Geçici 2. maddesinde değişiklik yapan 6353 sayılı Yasa’nın 53. maddesine göre; Kiracının Türk Ticaret Kanunun’da tacir olarak sayılan kişiler ile özel hukuk ve kamu hukuku tüzel kişileri olduğu işyeri kiralarında 6098 Sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 323, 325, 331, 340, 343, 344, 346 ve 354’ncü maddelerinin 01.07.2012 tarihinden itibaren 8 yıl süreyle uygulanamayacağı, bu halde kira sözleşmelerinde bu maddelerde belirtilmiş olan konulara ilişkin olarak sözleşme serbestisi gereği kira sözleşmesi hükümlerinin tatbik olunacağı da öngörülmüştür.
Somut olayda; kira sözleşmesinin özel koşullar bölümünün 3. maddesinde; iki ayın kira parasının ödenmemesi halinde dönem sonuna kadar işleyecek kira paralarının tümünün muacceliyet kazanacağı düzenlenmiş olup borçlu kiracının tacir olması nedeniyle bu şart tarafları bağlar.Davalı borçlu takibe itirazında açıkça ve ayrıca aylık kira miktarına karşı çıkmadığına göre aylık kira miktarının kesinleştiğinin kabul edilmesi gerekir. Her ne kadar davalı borçlu 2013 yılı Ekim ayına ait kira bedelini 21/10/2013 tarihinde alacaklıların banka hesabına ödemiş ise de takip ile talep edilen aylık kira miktarı 5.310,50 TL olup yapılan ödeme 4.750,00 TL tutarında olup eksik ödeme söz konusudur.Buna göre 2013 yılı Ekim ayı kira bakiyesinin ve Kasım ayı kira bedelinin takip tarihi itibariyle ödenmediği gözetilerek kira sözleşmesi özel koşullar 3. maddesi gereğince dönem sonuna kadar işleyecek kira paralarının tümünün muaccel hale geldiği dikkate alınmak suretiyle sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde muaccel aylar yönünden davanın reddine karar verilmesi doğru değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenle, davacılar vekilinin alacağa yönelik temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün İİK’nun 366. ve 6100 sayılı HMK’nun Geçici 3. maddesinin yollamasıyla 1086 sayılı HUMK’nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, taraflarca İİK’nun 366/3. maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine ve peşin harcın temyiz edene iadesine, 04/04/2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.