Yargıtay Kararı 8. Hukuk Dairesi 2017/16801 E. 2019/5370 K. 22.05.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 8. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2017/16801
KARAR NO : 2019/5370
KARAR TARİHİ : 22.05.2019

MAHKEMESİ : … Bölge Adliye Mahkemesi

Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda … 1. Aile Hukuk Mahkemesi hükmüne karşı, davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulması sonunda … Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesince taşınmazlara yönelik istinaf başvurusunun esastan reddine, araç yönünden istinaf talebinin kabulü ile ilk derece mahkeme kararının düzeltilmesine ve yeniden esas hakkında karar verilmesine, davanın kısmen kabulüne, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiş, bu kez davacı vekilinin Bölge Adliye Mahkemesi kararını temyizi üzerine Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü.

K A R A R

Davacı … vekili, dava dilekçesinde belirtilen taşınmazlar ve araç nedeniyle mal rejiminin tasfiyesi ile fazlaya ilişkin haklar saklı olmak üzere 55.000 TL’nin davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalı … vekili, davanın reddini savunmuştur.
İlk Derece Mahkemesince, açılan davanın kısmen kabulü ile karar tarihinden itibaren 29.625,51 TL katılma alacağının davalıdan tahsiline, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiş, karara karşı davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuş, … Bölge Adliye Mahkemesince, incelenen mahkeme kararının 1682 ada 1 parsel ve 1685 ada 2 parsel sayılı taşınmazlar açısından usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığından davacının bu taşınmazlara yönelik istinaf başvurusunun esastan reddine, davacının araç yönünden istinaf talebinin kabulü ile mahkeme kararının hüküm ve gerekçe kısmının yukarıda belirtilen şekilde düzeltilmesine ve yeniden esas hakkında karar verilmesine, açılan davanın kısmen kabulü ile karar tarihinden itibaren 30.531,81 TL katılma alacağının davalıdan tahsiline, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmesi üzerine; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1. Dosya muhtevasına, dava evrakı ile yargılama tutanakları münderecatına, mevcut deliller Mahkemece takdir edilerek karar verildiğine ve takdirde bir isabetsizlik bulunmadığına göre, davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2. Davacı vekilinin diğer temyiz itirazlarına gelince;
Bölge Adliye Mahkemesi tarafından istinaf istemiyle önüne gelen dosya ve karar bir bütün olarak değerlendirilerek, HMK’nin 353/1-b maddesinde yer alan “b) Aşağıdaki durumlarda davanın esasıyla ilgili olarak;1) İncelenen mahkeme kararının usul veya esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığı takdirde başvurunun esastan reddine, 2) Yargılamada eksiklik bulunmamakla beraber, kanunun olaya uygulanmasında hata edilip de yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç duyulmadığı takdirde veya kararın gerekçesinde hata edilmiş ise düzelterek yeniden esas hakkında, 3) Yargılamada bulunan eksiklikler duruşma yapılmaksızın tamamlanacak nitelikte ise bunların tamamlanmasından sonra yeniden esas hakkında, duruşma yapılmadan karar verilir” düzenlemesi uyarınca, davanın hangi kısmı ile ilgili olursa olsun, istinaf isteminin kısmen bile kabulüne karar verilecek olsa dahi, şayet yeniden hüküm kurulacak ise, İlk Derece Mahkemesi kararının tamamen kaldırılması ve tüm hükümlerin yeniden kurulması gerekir. Aksi halde, aynı dosyada infazı kabil birden fazla kararın ortaya çıkması tehlikesine ve HMK’nin 297. ile 359. maddelerine aykırı olarak infazda tereddüte sebebiyet verilebilecektir. Keza, İlk Derece Mahkemesi kararı hakkında kısmen esastan ret, kısmen kabul verilip, sadece kabul olunan kısım yönünden kararın kaldırıldığı hallerde, böyle bir kararın bozulması durumunda bozma sonrası davaya bakacak mahkeme konusunda da belirsizlik ortaya çıkabilecektir.
Bu nedenle somut olayda, Bölge Adliye Mahkemesince, HMK’nin 353/(1)-b.1 ve aynı Kanun’un 353/(1)-b.2 maddelerine dayanılarak istinaf başvurusunun dava konusu araç yönünden kabul edilerek karar düzeltilip yeniden hüküm kurulurken, dava konusu 1682 ada 1 ve 1685 ada 2 parseller yönünden istinaf başvurusunun esastan reddine şeklinde hüküm kurulması doğru olmadığından, hükmün bu nedenle bozulması gerekmektedir. Ne var ki bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden Bölge Adliye Mahkemesi kararının düzeltilerek onanması gerektiği sonucuna varılmıştır.
SONUÇ: Davacı vekilinin temyiz itirazları yukarıda (2) nolu bentte gösterilen sebeple yerinde görüldüğünden kabulü ile temyiz edilen Bölge Adliye Mahkemesi kararının hüküm fıkrasının 1. bendinin tamamen, 2. bendinin ise ilk fıkrasının hükümden çıkartılmasına, yerine 1. bent olarak “Davacı vekilinin istinaf itirazları dava konusu araç yönünden yerinde görüldüğünden kısmen kabulü ile 6100 sayılı HMK’nin 353/(1)-b.2 maddesi gereğince … 1.Aile Mahkemesinin 31.01.2017 tarihli ve 2013/819 Esas, 2017/61 Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA” cümlesinin yazılmasına, diğer bent numaralarının bu bentten sonra gelmek üzere teselsül ettirilmesine, hükmün 6100 sayılı HMK’nin 370/2 maddesi gereğince düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, davacı vekilinin diğer temyiz itirazlarının (1) nolu bentte yazılı nedenlerle reddine, dosyanın … Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesine, karardan bir suretinin de İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine, peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine, 22.05.2019 gününde oy birliğiyle karar verildi.