Yargıtay Kararı 8. Hukuk Dairesi 2017/16334 E. 2019/7257 K. 10.09.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 8. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2017/16334
KARAR NO : 2019/7257
KARAR TARİHİ : 10.09.2019

MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi
DAVACI (Üçüncü Kişi) :
DAVALI (Alacaklı) : …
(Borçlular) :
DAVA TÜRÜ : İstihkak

Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonucunda Mahkemece verilen davanın kabulüne dair kararın davalı alacaklı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine Dairenin 23/05/2017 tarihli ve 2017/11658 Esas, 2017/7551 Karar sayılı ilamı ile onanmasına karar verilmişti. Davalı alacaklı vekili tarafından süresinde kararın düzeltilmesi istenmiş olmakla dosya incelendi gereği düşünüldü:

K A R A R

Davacı üçüncü kişi vekili, borçluya ödeme emrinin haciz adresinde tebliğ edilmediğini, haciz esnasında borçlulara ait hiçbir evrakın bulunamadığını, mahcuzların müvekkiline ait olduğunu açıklayarak, davanın kabulüne karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı alacaklı vekili, davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur.
Mahkemece, haciz adresinde yapılmış bir tebligatın olmadığı, hacizde borçlu hazır olmadığı gibi haciz sırasında borçluya ait bir evrak da bulunmadığı, borçlunun, borcun davacı tarafından ödeneceğine ilişkin beyanlarının, 6. Sulh Ceza Mahkeme dosyası kapsamına göre davacıyı zarara uğratmak amacıyla söylenmiş olabileceği, davacının sunduğu kira sözleşmesi ve organize sanayi kayıtları dikkate alındığında, haciz adresinin davacıya ait adres olduğu gerekçesiyle, davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı alacaklı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dairemizin 23.05.2017 tarihli ve 2017/11658 Esas, 2017/7551 Karar sayılı ilamı ile hükmün onanmasına karar verilmiş; davalı alacaklı vekili tarafından karar düzeltme isteğinde bulunulmuştur.
Dava, üçüncü kişinin İİK’nin 96. vd. maddelerine dayalı istihkak iddiasına ilişkindir.
Dava konusu haciz, borçlu şirkete ödeme emri tebliğ edilen adreste yapılmamakla birlikte dayanak senet adresinde yapılmıştır. Borçlu şirket 18.08.2010 tarihinde haciz adresinde faaliyete başlamış, 09.12.2011 tarihinde ayrılmış, davacı üçüncü kişi şirket ise 05.11.2010 tarihinde haciz adresinde şube olarak faaliyete başlamış olduğundan bir süre borçlu ve üçüncü kişi aynı yerde birlikte faaliyet göstermişlerdir. Ayrıca, dava konusu haciz adresinde Bursa 16. İcra Müdürlüğü tarafından yapılan 13.01.2012 tarihli hacizde, dava dışı firmalarca borçlu adına düzenlenmiş ve borçlunun isminin üstü çizilerek üçüncü kişinin adının yazılı olduğu güncel sevk irsaliyeleri bulunmuştur. Yine, Bursa 20. İcra Müdürlüğü tarafından, dava konusu hacizle aynı yerde yapılan 17.04.2012 tarihli hacizde, borçlu şirket ortağı Kadri hazır bulunmuştur. Bu durumda, dosya kapsamında yer alan bilgi ve belgelere göre, borçlu şirket haciz adresinden ayrıldıktan sonra, yetkilisi haciz mahallinde hazır olduğu gibi, borçlu adına belge bulunduğu da görülmüştür. Öte yandan, İcra Müdürlüğü tarafından başka bir adreste yapılan hacizde hazır bulunan borçlu Kadri, borçlu şirketi demirbaşları ile birlikte aynı yerde faaliyet gösteren üçüncü kişiye devrettiğini, devir bedelini alamadığını beyan ettiği gibi, 26.08.2011 tarihli şüpheli ifade tutanağında da makinelerin kendisine ait olduğunu beyan etmiştir. Bu durumda, İİK’nin 97/a maddesinde öngörülen mülkiyet karinesi borçlu dolayısıyla alacaklı yararınadır. Bu yasal karinenin aksinin davacı 3. kişi tarafından inandırıcı ve güçlü delillerle ispat edilmesi gerekir. Davacı üçüncü kişinin dayandığı, vergi levhası, adi yazılı kira sözleşmesi, mahcuzlarla uyumlu olmayan ihale belgeleri, mülkiyet karinesinin aksini ispata yeterli görülmediğinden davanın reddine karar verilmesi gerekirken, dosya içeriğine uygun düşmeyen gerekçe ile davanın kabulüne yönelik hüküm kurulması isabetsiz olup kararın bu yönden bozulması gerekirken, onanması nedeniyle karar düzeltme talebinin kabulüne karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Davalı alacaklı vekilinin karar düzeltme isteminin kabulü ile Dairemizin 23.05.2017 tarihli ve 2017/11658 Esas, 2017/7551 Karar sayılı onama kararının kaldırılmasına, mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK’nin 366. ve 6100 sayılı HMK’nin Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK’un 428. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde karar düzeltme isteyene iadesine, 10.09.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.