Yargıtay Kararı 8. Hukuk Dairesi 2017/1623 E. 2017/4185 K. 23.03.2017 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 8. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2017/1623
KARAR NO : 2017/4185
KARAR TARİHİ : 23.03.2017

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş olup hükmün davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü.

K A R A R

Davacı vekili dava dilekçesinde, davalının müvekkilini türlü yöntemler ile kandırarak hayatına girerek hamile bıraktığını, bu ilişkiden 20/09/2012 doğumlu Eylül Elçi isimli çocuğunun dünyaya geldiğini, davalının müvekkili ile evli olmadığını, bekar olduğunu, müvekkili ile evleneceğini söyleyerek kandırdığını, ancak müvekkilinin davalının evli ve çocuklu olduğunu öğrendiğini, müvekkiline eşi tarafından ….. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2014/774 Esas 2014/471 sayı ile açılan dava sonucu boşandıklarını, davalının sorumsuz davranışı nedeni ile müvekkilinin hayatının karardığını, çocuk…nin davacının eski eşi… nüfusuna kayıtlı olduğunu beyan ederek, müşterek çocuk…nin nüfus kaydının düzeltilerek davalı nüfusuna kayıt edilmesine, müvekkilinin çevresine karşı küçük düşmesine neden olmasından dolayı 100.000,00 TL manevi tazminat ile müşterek çocuk Eylül için aylık 1.000,00TL iştirak nafakasının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece, dava nüfus kaydında baba isminin tashihi davası olarak açılmış olsa da hukuki niteliği itibari ile babalığın tespiti davası olduğu, tüm dosya kapsamına göre davacının evlilik birliği içinde dünyaya getirmiş olduğu kızı…nin halen davacının eski eşi olan…’nin nüfusuna kayıtlı olduğu, nesebin reddi gerçekleşmeden babalığın tespit edilemeyeceği gerekçesi ile, (davacı vekilinin duruşmada nesebin reddi davası açmak için süre verilmesi talebi davayı sürüncemede bırakacağından usul ekonomisi gereği dikkate alınmayarak) davanın reddine karar verilmiştir
Dava, babalığın tespiti, manevi tazminat ve iştirak nafakası istemine ilişkindir.
Dosya içerisindeki bilgi ve belgeler ile temyiz dilekçesine ekli… 1.Asliye Hukuk Mahkemesi’nin (Aile Mahkemesi Sıfatı ile) 2015/158-783 sayılı ilamı ile,… ile ….i arasında kurulan soybağının reddine,…nin babasının… olmadığının tespitine karar verilmiş, karar 03.11.2016 tarihinde kesinleşmiştir. Dolayısı ile mevcut nesep bağı ortadan kalkmıştır.
Evlilik haricinde doğan çocukla baba arasındaki soybağı hakim hükmüyle de kurulabilir. Bunu sağlayan dava ise babalık davasıdır. (TMK.nun 301. md). Bu dava, ana ve çocuk tarafından babaya, baba ölmüş ise mirasçılarına karşı açılır.
Soybağına ilişkin hükümler 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 282. maddesi ve devamında düzenlenmiş olduğundan, 4787 sayılı Aile Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yargılama Usullerine Dair Kanunun 4. maddesine göre, görevli mahkeme, aile mahkemesidir.
Aile mahkemesi kurulmayan yerlerde Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulunca belirlenen asliye hukuk mahkemelerinde davanın aile mahkemesi sıfatı ile görülüp karara bağlanması gerekir. Bu açıklama karşısında, aile mahkemesi sıfatıyla bakılması gereken babalığın tesbiti ve nafaka istemine yönelik dava tefrik edilerek aile mahkemesi sıfatıyla bakılması gerekirken, bu hususa dikkat edilmeden asliye hukuk mahkemesi olarak yargılamaya devam edilip yazılı şekilde hüküm tesisi doğru görülmemiştir.
Mahkemece babalığın tespiti ve nafaka istemi yönünden davaya aile mahkemesi sıfatıyla bakılmak üzere tefrik kararı verilerek manevi tazminat istemi yönünden işin esası incelenip oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi için hükmün bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, taraflarca HUMK’nun 440/I maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine, 23.03.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.