Yargıtay Kararı 8. Hukuk Dairesi 2017/15945 E. 2018/15852 K. 18.09.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 8. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2017/15945
KARAR NO : 2018/15852
KARAR TARİHİ : 18.09.2018

MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : İstihkak

Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş olup hükmün davalı alacaklı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü.
K A R A R
Davacı üçüncü kişi vekili, … İcra Müdürlüğünün 2007/1187 Esas sayılı dosyasında yapılan 22.10.2007 günlü hacze konu menkullerin davacıya ait olduğunu, hacizde hazır bulunan borlu şirket yetkilisi …’nun istihkak iddiasına itiraz etmediğini, İİK’nun 99. maddesinin uygulanması gerektiğini belirterek istihkak iddiasının kabulü ile haczin kaldırılmasına ve tazminata karar verilmesini istemiştir.
Davalı alacaklı vekili, davacı ve borçlu şirketin aynı iş kolunda ve aynı fabrika binası içerisinde faaliyet gösterdiğini, şirket yetkilileri arasında yakın akrabalık bağı bulunduğunu, borçluya ait iş yerinin borcun doğumundan sonra ve danışıklı olarak üçüncü kişiye devredildiğini belirterek davanın reddi ile tazminata karar verilmesi gerektiğini savunmuştur.
Mahkemece, tüm dosya kapsamı ve uyulan bozma ilamı uyarınca; … 2. Asliye Hukuk Mahkemesinde görülen menfi tespit davasında verilen ve kesinleşen hüküm ile dava konusu takibin ve haciz işleminin dayanaktan yoksun hale geldiği, bu haliyle davanın konusunun kalmadığı gerekçesi ile davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına, nispi karar ve ilam harcının ve nispi vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmiş; hüküm, davalı alacaklı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Yargıtay ilamında belirtilen bozma sebepleri çerçevesinde işlem yapılarak karar verilmiş, bozma ile kesinleşen hususların yeniden temyiz sebebi yapılmasına usul hükümleri elvermemiş bulunmasına ve temyiz edilen kararda yazılı gerekçelere göre davalı alacaklı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine,
2-Dava, üçüncü kişinin İİK’nun 96. vd. maddelerine dayalı istihkak iddiasına ilişkindir.
Yargılama harçları ile ilgili hatalar aleyhe bozma yasağının dışında kaldığı için re’sen ele alınıp incelenebilir.
Mahkemece, karar verilmesine yer olmadığına dair hüküm kurulduğuna göre peşin alınan harçtan maktu karar ve ilam harcının mahsubu ile fazla alınan harcın davacıya iadesi gerekir. Mahkemece bu kural gözardı edilerek yazılı biçimde nispi olarak hesaplanan karar ve ilam harcının davalıya yükletilmesi hatalı olmuştur.
Ne var ki yapılan bu yanlışlığın giderilmesi yargılamanın tekrarını gerektirir nitelikte görülmediğinden 6100 sayılı HMK’nin ek Geçici 3. maddesi yollaması ile 1086 sayılı HUMK’nun 438/7. maddesi uyarınca hükmün düzeltilerek onanması uygun görülmüştür.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı alacaklı vekilinin sair temyiz itirazlarının REDDİNE, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle kararın hüküm fıkrasının 2. bendindeki ”Harçlar Kanunu uyarıca alınması gereken 4.918,32 TL karar ve ilam harcından davacının yatırdığı 972,00 TL harcın mahsubu ile bakiye 3.946,32 TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,” ibaresinin çıkartılarak yerine “Peşin alınan harçtan, alınması gereken 31,40 TL maktu karar ve ilam harcının mahsubu ile fazla alınan 940,60 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacı tarafa iadesine” ibaresinin yazılmasına, kararın hüküm fıkrasının 3. bendindeki “Davacı tarafından yapılan 6,20 TL başvurma harcı, 972,00 TL peşin harç ve 8,00 TL tebligat gideri olmak üzere toplam 986,20 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine” ibaresinin çıkartılarak yerine “Davacı tarafından yapılan 6,20 TL başvurma harcı, 31,40 TL karar ve ilam harcı ve 8,00 TL tebligat gideri olmak üzere toplam 45,60 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine” ibaresinin yazılmasına, hükmün düzeltilen bu şekli ile ONANMASINA, taraflarca İİK’nin 366/3. maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine,
peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine, 18.09.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.