Yargıtay Kararı 8. Hukuk Dairesi 2017/15437 E. 2018/18834 K. 19.11.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 8. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2017/15437
KARAR NO : 2018/18834
KARAR TARİHİ : 19.11.2018

MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, görevsizlik karar verilmiş olup hükmün davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü.

KARAR

Davacı … dava dilekçesinde, davalı derneğin üst üste iki defa genel kurul toplantısını yapmadığından kendiliğinden sona erdiğinin tespitine karar verilmesini istemiş; mahkemece, görevsizlik kararı verilmiştir.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun görevin belirlenmesi ve niteliği başlıklı 1. maddesinde, mahkemelerin görevinin ancak kanunla düzenleneceği ve göreve ilişkin kuralların kamu düzeninden olduğu ve bu hususun mahkemelerce yargılamanın her aşamasında kendiliğinden dikkate alınması gerektiği; 2. maddesinde ise, şahıs varlığına ilişkin davalarda görevli mahkemenin aksine bir düzenleme bulunmadıkça asliye hukuk mahkemesi olduğu ve HMK’da ve diğer kanunlarda aksine düzenleme bulunmadıkça, asliye hukuk mahkemesinin diğer dava ve işler bakımından da görevli bulunduğu; 4. maddesinde de, sulh hukuk mahkemelerinin görevinin neler olduğu; 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 87/5. maddesinde ise, derneğin olağan genel kurul toplantısının iki defa üst üste yapılmaması halinde kendiliğinden sona ereceği ve her ilgilinin sulh hakiminden derneğin kendiliğinden sona erdiğinin tespitini isteyebileceği hükme bağlanmıştır.
Somut olayda; …’nca dava dilekçesiyle, üst üste iki defa genel kurul toplantısını yapmadığı ileri sürülerek Türk Medeni Kanunu’nun 87/5. maddesi uyarınca davalı derneğin kendiliğinden sona erdiğinin tespitine karar verilmesinin istendiği, mahkemece görevsizlik nedeniyle davanın usulden reddine karar verildiği anlaşılmaktadır. Dava şahıs varlığına ilişkin ise de, Türk Medeni Kanunu’nun 87/5. maddesinde ifadesini bulan derneğin kendiliğinden sona erdiğinin tespiti istemine yönelik olup, maddede açıkça davanın sulh hukuk mahkemesinin görev alanına girdiği belirtilmektedir. Mahkemece, tüm deliller toplanıp işin esasının incelenerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, asliye hukuk mahkemesinin görevli olduğundan bahisle görevsizlik kararı verilmesi doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK’un 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, HUMK’un 440/III-1, 2, 3 ve 4. bentleri gereğince ilama karşı karar düzeltme yolu kapalı bulunduğuna, 19.11.2018 gününde oy birliğiyle karar verildi.