Yargıtay Kararı 8. Hukuk Dairesi 2017/13697 E. 2019/4904 K. 13.05.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 8. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2017/13697
KARAR NO : 2019/4904
KARAR TARİHİ : 13.05.2019

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, görev yönünden davanın reddine karar verilmiş olup hükmün davacılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü.

KARAR

Davacılar vekili Aile Mahkemesine hitaben verdiği dava dilekçesinde, müvekkillerinin nüfus kayıtlarında müşterek çocuğu görünen Hamiyet Bircan’ın, gerçekte davacıların oğulları … ile gelinleri …’ın çocuğu olduğunu ileri sürerek, nüfus kayıtlarının gerçeğe uygun olarak düzeltilmesini istemiştir.
Dosyanın tevzi edildiği…Aile Mahkemesince 2015/908-942 sayılı, 21.12.2015 tarihli kararı ile nüfus kayıtlarının düzeltilmesi davası olduğundan bahisle davanın görev yönünden reddine karar verilmiş, karar temyiz edilmeksizin kesinleşmiş, dosya…1. Asliye Hukuk Mahkemesine tevzi edilmiş ve mahkemenin 2016/110 sayılı esasına kaydedilmiş, bu Mahkemece 11.02.2016 tarihli tensip tutanağının 6 nolu kararı ile davacı … yönünden davanın tefrikine karar verilmiştir. Tefrik edilen dosya Mahkemenin 2016/238 sayılı esasına kaydedilmiş ve Mahkemece davanın görev yönünden reddine karar verilmiş, bu son karar davacılar vekilince temyiz edilmiştir.
1.6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun görevin belirlenmesi ve niteliği başlıklı 1. maddesinde, mahkemelerin görevinin ancak kanunla düzenleneceği ve göreve ilişkin kuralların kamu düzeninden olduğu belirlendiğinden, bu husus mahkemelerce yargılamanın her aşamasında kendiliğinden gözetilmesi gerekir.
HMK uyarınca, olayları açıklamak taraflara hukuki niteleme hakime aittir.
Nüfus kaydının düzeltilmesi davası, Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 30.01.2008 tarihli ve 2008/2-36-47 sayılı içtihadında açıklandığı üzere, resmi sicilin belgelediği olgunun doğru olmadığı, baştan yanlış olarak kütüğe geçirilmesi nedeniyle, mevcut kaydın düzeltilmesi davasıdır. Böyle bir dava sonucunda, kaydının düzeltilmesi istenen kişinin, o tarihe kadar kayıtlı olduğu haneden çıkıp, başka bir haneye tescil edilecek olması da, davayı soybağı davası haline dönüştürmez.
Somut olayda dava; Hamiyet Bircan’ın … ve … çocuğu olarak gerçeğe aykırı beyana dayalı oluşturulan nüfus kaydının iptali ile gerçek annesinin …, gerçek babasının da … olduğunun tespiti ve buna uygun olarak nüfus kaydının düzeltilmesi istemine ilişkindir.
Dosyada bulunan … ve …’a ait nüfus kayıtlarının incelenmesinden, İpek ve Murat’ın evli oldukları, davacıların iddiasının kabulü halinde Hamiyet Bircan’ın anne ve babasının evlilik birliğine tescil edileceği, dolayısı ile anne ve baba arasındaki soybağının hakim hükmüyle değil, TMK’nin 282. maddesi gereği kurulacağı anlaşılmaktadır.
Yukarıda gösterilen açıklamalar dikkate alındığında; davacıların talebi bir bütün olarak gerçeğe aykırı beyanla baştan beri yanlış olarak oluşturulan sicilin düzeltilmesi niteliğinde olup, 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanunu’nun 36. maddesi kapsamına giren nüfus kaydının düzeltilmesi davasıdır. Nüfus kaydının düzeltilmesi davasında resmi sicilin belgelediği olgunun doğru olmaması, baştan yanlış olarak kütüğe geçirilmesi söz konusudur. 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanunu’nun 36. maddesinde düzenlenen nüfus kaydının düzeltilmesi davalarına asliye hukuk mahkemesinde bakılır.
Buna göre, her iki talep yönünden görevli mahkeme asliye hukuk mahkemesi olduğu halde; mahkemece, aile mahkemesinin görevli olduğundan bahisle, baba yönünden davanın tefrik edilerek bu mahkemeye gönderilmesine karar verilmesi,
2.Yukarıda mahkemesi ve esas/karar sayıları yazılı dava dosyasının temyiz incelemesi sırasında fiziki dosyada bulunan ıslak imzalı gerekçeli kararın tam gerekçe içerdiği ve hüküm fıkrasında “dava dilekçesinin görev yönünden reddi ile Mahkemenin görevsizliğine” karar verildiği halde, UYAP ortamında kayıtlı elektronik imzalı gerekçeli kararda hüküm fıkraları bulunmakla birlikte karar gerekçesinin bulunmadığı anlaşılmıştır. Her ne kadar dosya içerisinde bulunan gerekçeli kararda, “…gerekçeli kararın yazılma anında, UYAP sistemindeki arıza nedeni ile sisteme sehven gerekçeli kararın açıklama kısmının eksik geçtiği görülmekle, bu hususun akabinde bu şekilde düzeltilmesi cihetine gidilmiştir.” ifadelerine yer verilmiş ise de; HMK’nin 445. maddesi ile HMK’nin uygulanmasına ilişkin yönetmeliğin 56. maddesine göre elektronik ortamda saklanan UYAP kayıtları asıl olduğundan, Mahkemece görevsizlik kararının gerekçesiz olarak verilmesi,
Doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK’un 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, taraflarca HUMK’un 440/I maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, 13.05.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.