Yargıtay Kararı 8. Hukuk Dairesi 2017/13653 E. 2017/12771 K. 11.10.2017 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 8. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2017/13653
KARAR NO : 2017/12771
KARAR TARİHİ : 11.10.2017

MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : İtirazın Kaldırılması

Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş olup hükmün davalılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü.

K A R A R

Davacı alacaklı 15.01.2009 başlangıç tarihli yazılı kira akdine dayanarak 05.08.2014 tarihinde haciz ve tahliye talepli olarak başlattığı icra takibi ile aylık 2.096,00 TL’den 2014 yılı Şubat ayından Haziran ayına kadarki kira alacağı 10.480,00 TL’nin faiziyle tahsilini talep etmiş, ödeme emri davalı borçlulardan …’e 12.08.2014 tarihinde tebliğ edilmiş, diğer davalı borçlu şirket adına çıkarılan tebligat ise iade olunmuştur. Davalı borçlu kefil 18.08.2014 tarihli itiraz dilekçesinde, müvekkilinin sorumluluğunun 15.01.2012 tarihinde sona erdiğini, bu nedenle iş bu icra takibine konu kira bedelleri yönünden müvekkilinin herhangi bir borcu bulunmadığını, ayrıca dava konusu taşınmazın borçlu şirket aleyhine verilen tahliye kararı gereğince tahliye edildiğini ve anahtarların… 2.İcra Müdürlüğünün dosyasına 28.04.2014 tarihinde teslim edildiğini, bildirerek borca ve ferilerine itiraz etmiştir. Davalı borçlu kiracı şirket 21.10.2014 tarihli itiraz dilekçesinde, dava konusu taşınmazın borçlu müvekkili aleyhine verilen tahliye kararı gereğince tahliye edildiğini ve anahtarlarının da… 2.İcra Müdürlüğünün 2013/2988 Esas sayılı dosyasına 28.04.2014 tarihinde teslim edildiğini, buna göre tahliye tarihi olan 28.04.2014 tarihinden itibaren tahakkuk eden 2014 yılı Nisan, Mayıs, Haziran ayları kira bedelleri bakımından müvekkili şirketin herhangi bir borcu bulunmadığını, bu nedenle takibe konu borcun 5.380,00 TL ana para ve 128,38 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 5.508,38 TL’sine itiraz ettiğini itiraz ettiğini bildirerek borca kısmi itirazda bulunmuştur. Ödeme emrine davalı borçlular tarafından itiraz edilmesi üzerine, davacı alacaklı icra mahkemesine başvurarak itirazın kaldırılması isteminde bulunmuştur.
Dava, kira alacağının tahsili için başlatılan takibe itirazın kaldırılması istemine ilişkindir.
1-Dosya kapsamına, toplanan delillere, hükmün dayandığı gerekçelere göre temyiz eden davalı kiracı şirketin temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Davalı borçlu kefilin temyiz itirazlarına gelince;
Taraflar arasında düzenlenmiş 15.01.2009 başlangıç tarihli ve bir yıl süreli kira sözleşmesini davalı … müteselsil kefil sıfatıyla imzalamıştır. Davacı alacaklı, davalı kiracı ve kefil aleyhine 05.08.2014 tarihinde başlatmış olduğu icra takibi ile 2014 yılı Şubat ayından Haziran ayına kadarki kira alacağını talep etmiştir. Sözleşme tarihine göre uygulanması gereken ve kefalette şekil şartını düzenleyen TBK.583.maddesi (BK.484.md) hükmüne göre kefillerin sorumlu olacağı azami miktar ile kefalet tarihi belirtilmedikçe kefalet geçerli olamaz. Müteselsil kefillerin sorumluluğu kira sözleşmesinde belirtilen süre için geçerlidir. Yenilenen dönemlerde de sorumlu tutulabilmesi için kefalet süresi ile kefil olunan miktarın açıkça kararlaştırılması gerekmektedir. Davacının dayandığı kira sözleşmesinde uzayan dönem için kefilin sorumlu olduğu süre ve kefalet miktarı açıkça kararlaştırılmadığına göre, yenilenen döneme ait kira parasından kefilin sorumlu tutulması doğru olmadığından kefil hakkındaki kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı kiracının temyiz itirazlarının reddine, (2) no’lu bentte açıklanan nedenlerle davalı kefilin temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı HMK.ya 6217 sayılı Kanunla eklenen Geçici 3. madde hükmü gözetilerek HUMK.nun 428 ve İİK.nun 366. maddesi uyarınca kararın BOZULMASINA, taraflarca İİK’nun 366/3. maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine,
peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine, 11/10/2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.