Yargıtay Kararı 8. Hukuk Dairesi 2017/13157 E. 2018/20341 K. 18.12.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 8. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2017/13157
KARAR NO : 2018/20341
KARAR TARİHİ : 18.12.2018

MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi

Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonucunda Mahkemece asıl davanın kabulüne ve karşı davanın kısmen kabulüne dair kararın her iki taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine Dairemizin 21.02.2017 tarihli ve 2016/21729 Esas, 2017/2297 Karar sayılı ilamı ile bozulmasına karar verilmişti. Davalı-karşı davacı … vekili tarafından süresinde kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla dosya incelendi gereği düşünüldü:

K A R A R

Davacı-karşı davalı … vekili, evlilik birliği içinde davalı-karşı davacı adına edinilen taşınmazlar ve araç yönünden fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 10.000,00 TL katılma alacağının davalı-karşı davacıdan tahsilini talep etmiş, karşı davanın reddini savunmuştur. Harcını yatırmak suretiyle sundukları 26.12.2012 tarihli dilekçe ile talep miktarını 441.415,89 TL’ye yükseltmiştir.
Davalı-karşı davacı … vekili karşı dava dilekçesinde, davacı-karşı davalı adına edinilen taşınmazlar ve araç yönünden fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 10.000,00 TL katılma alacağının davacı-karşı davalıdan tahsilini talep etmiş, asıl davanın reddini savunmuştur. Harcını yatırmak suretiyle sundukları 31.10.2011 tarihli dilekçe ile talep miktarını 100.000,00 TL’ye arttırmıştır.
Mahkemece, asıl dava yönünden davanın kabulüne, toplam 441.415,89 TL alacağın davalı-karşı davacıdan tahsiline; karşı dava yönünden de davanın kısmen kabulüne, toplam 98.475,00 TL alacağın davacı-karşı davalıdan tahsiline, fazlaya ilişkin isteğin reddine karar verilmiş, davacı-karşı davalı vekili ve davalı-karşı davacı vekili tarafından yapılan temyiz itirazları, Dairenin 21.02.2017 tarihli ve 2016/21729 Esas, 2017/2297 Karar sayılı ilamıyla kısmen kabul edilerek, davacı-karşı davalı … lehine karşı davaya konu 969 ada 68 parsel sayılı taşınmaz yönünden, davalı-karşı davacı … lehine ise asıl davaya konu 3634 ada 10 parsel sayılı 1 nolu mesken yönünden hükmün bozulmasına, taraf vekillerinin sair temyiz itirazlarının reddine karar verilmiştir. Davalı-karşı davacı … vekili tarafından karar düzeltme isteğinde bulunulmuştur.
1.Dosya kapsamına, dava evrakı ile yargılama tutanakları içeriğine, Yargıtay ilamında açıklanan gerektirici nedenlere ve HUMK’un 440.maddesinde yazılı hallerden hiçbirisine uymayan davalı-karşı davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan karar düzeltme istekleri yerinde görülmemiştir.
2. Davalı-karşı davacı vekilinin diğer karar düzeltme isteklerine gelince;
Karşı davaya konu edilen 969 ada 68 parsele kayıtlı taşınmaz, …… olarak eşler arasında edinilmiş mallara katılma rejiminin geçerli olduğu 02.04.2009 tarihinde karşı davalı erkek adına tapuda tescil edilmiş olup, aksi ispat edilemediğinden ……nın edinilmiş mal olarak kabulü gerekir. Karşı davacının …… yönünden katılma alacağı hakkı bulunduğu kuşkusuzdur. İhtilaf, …… üzerine inşa edilen işyerleri ve sığınağın evlilik birliği içinde yapılıp yapılmadığı noktasında toplanmaktadır. Teknik bilirkişi raporunda ……nın değeri 91.676,00 TL, yapıların değeri 190.450,00 TL olarak belirlenmiştir.
Mahkemece, bu taşınmaz yönünden hüküm tesis edilirken, karşı davacı lehine sadece ……nın üzerindeki yapıların değeri olan 190.450,00 TL’nin yarısı 95.235,00 TL alacağa hükmedildiği anlaşılmaktadır. Dairenin bozma ilamında, karşı davalının temyiz itirazının kabulüyle yapıların inşa tarihinin araştırılması yönünde bozma sevk edilmiş ise de …… yönünden de katılma alacağı verilmesi gerektiğine işaret edilerek karşı davacı lehine bu yönden de hükmün bozulması gerekirken, bu hususun gözden kaçırıldığı anlaşıldığından; bu yöne ilişkin karar düzeltme talebi yerinde görülmüştür.
SONUÇ: Davalı-karşı davacı … vekilinin karar düzeltme isteklerinin yukarıda 2. bentte gösterilen sebeplerle kabulü ile Dairenin 21.02.2017 tarihli ve 2016/21729 Esas, 2017/2297 Karar sayılı bozma ilamının 2 nolu bendinin kaldırılarak, yerine “2-Her iki taraf vekillerinin 969 ada 68 parsele yönelik temyiz itirazlarına gelince; dava konusu taşınmazın ……sı eşler arasında edinilmiş mallara katılma rejiminin geçerli olduğu 02.04.2009 tarihinde edinilmiş olup, karşı davacının …… değeri olan 91.676,00 TL artık değer üzerinde katılma alacağı hakkı bulunmaktadır. Mahkemece bu husus gözetilmeksizin …… yönünden hüküm kurulmaması hatalı olmuştur. Bununla birlikte, tasfiyeye konu taşınmazın satın alındıktan sonra …… üzerine iki dükkan ve sığınak inşa edildiği sabit olup, dosya kapsamından karşı davalının …… üzerindeki yapının tasfiye tarihinden (boşanma dava tarihi) sonra yapıldığı iddiasının yöntemince ve gereği gibi araştırılmadığı anlaşılmaktadır. Mahkemece yapılacak iş, karşı davacı lehine …… yönünden katılma alacağı hesaplanmak, taşınmaz üzerinde satın alındıktan sonra inşa edilen iki dükkan ve sığınak yönünden ise tasfiye tarihinden (boşanma dava tarihi) önce yapımına başlanıp başlanmadığı, başlanmış ise yapıların tasfiye tarihindeki durumunun araştırılarak sonucuna göre karar vermek olmalıdır” ibaresinin eklenmesi suretiyle yerel mahkemenin hükmünün bu yönden de yukarıda (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle 6100 sayılı HMK’nin Geçici 3.maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK’nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, davalı-karşı davacı vekilinin sair karar düzeltme isteklerinin (1) nolu bentte yazılı nedenlerle reddine, peşin harcın istek halinde karar düzeltme isteyene iadesine, 18/12/2018 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.