YARGITAY KARARI
DAİRE : 8. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2017/12883
KARAR NO : 2019/4739
KARAR TARİHİ : 08.05.2019
MAHKEMESİ : … Bölge Adliye Mahkemesi
Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda … 2. İcra Hukuk Mahkemesi hükmüne karşı, davacı alacaklı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulması sonunda … Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiş, bu kez davacı alacaklı vekilinin Bölge Adliye Mahkemesi kararını temyizi üzerine Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü.
KARAR
Alacaklı vekili; haciz mahallinde borçlunun kiracı olduğunu, borçlu ile üçüncü kişinin faaliyet alanlarının aynı olduğunu, danışıklı işlemler yapıldığını, İİK’nin 97. maddesi uygulanması gerekirken, İİK’nin 99. maddesinin uygulanmasının usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek, istihkak iddiasının reddi ile İİK’nin 99. maddesine göre haciz yapılmasına ilişkin İcra Müdürlüğü işleminin iptalini talep etmiştir.
Davalı üçüncü kişi vekili, haczin ödeme emri tebliğ edilen adreste yapılmadığını, haciz esnasında borçlunun hazır bulunmadığını, haciz sırasında borçluya ait herhangi bir belge ya da yazının bulunmadığını,davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur.
Mahkemece, davacı vekilinin 17/06/2016 tarihli ıslah dilekçesi ile davanın memur muamelesini şikayet olarak ıslah edilmesini talep ettiğinden sadece haczin İİK’nin 99.maddesine göre usul ve yasaya aykırı yapılıp yapılmadığı yönünden inceleme yapıldığı, haciz işlemi sırasında borçlunun veya temsilcisinin haciz mahallinde hazır bulunmadığı, adresin de borçluya ödeme emri tebliğ edilen adres olmadığı, haciz mahallinde borçluya ait herhangi bir evrak bulunmadığı gerekçesi ile şikayetin reddine karar verilmiş, alacaklı vekilince İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf yoluna başvurulmuştur.
… Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesinin 23.1.2017 tarihli ve 2016/197 Esas, 2017/125 Karar sayılı kararı ile; ıslah başvurusunun, istihkak davasından vazgeçme ve şikayet başvurusu yönüyle davaya devam edilmesi talebi niteliğinde olduğu, İİK’nin 96-99. maddelerinin icra müdürlüğünce yanlış uygulandığına dair başvurunun İİK’nin 16. maddesi uyarınca şikayet niteliğinde olduğu ve işlemin öğrenilmesinden itibaren 7 gün içerisinde şikayet yoluna başvurulabileceği, haciz sırasında hazır bulunan alacaklı vekilinin, 17.03.2016 haciz tarihinde İİK’nin 99. maddesinin uygulanması işleminden haberdar olduğu, ancak 7 günlük süreden sonra 25.04.2016 tarihinde şikayet yoluna başvurduğu, bu nedenle İlk Derece Mahkemesince istemin süreden reddine karar verilmesi gerekirken, işin esası incelenerek istemin esastan reddine karar verilmesi yerinde değilse de, sonuçta istem reddedildiğinden, istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.İstinaf kararı alacaklı vekili tarafından bu kez temyiz edilmiştir.
6100 sayılı HMK’nin 353/b maddesinde “2) Yargılamada eksiklik bulunmamakla beraber, kanunun olaya uygulanmasında hata edilip de yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç duyulmadığı takdirde veya kararın gerekçesinde hata edilmiş ise düzelterek yeniden esas hakkında duruşma yapılmadan karar verilir” düzenlemesine yer verilmiştir.
Somut olayda, … Bölge Adliye Mahkemesince yukarıda yazılı olduğu şekilde kararın gerekçesi değiştirilmiş olduğundan yeniden esas hakkında karar verilmesi gerekirken kararın sonuç itibari ile doğru olduğunun kabulü ile istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır.
Ne var ki; alacaklının haczin İİK’nin 97. maddesi gereğince yapılması gerektiğine yönelik şikayeti, kamu düzeniyle ilgili olup süresiz şikayet niteliğinde olduğundan, alacaklı vekilinin İİK’nin 97-99. maddelerinin uygulanmasına ilişkin şikayeti ile ilgili olarak talebin süresinde yapıldığının kabulü ile haczin ödeme emrinin tebliğ edilen adreste yapılmasına, haciz mahallinde borçlunun hazır olmamasına, haciz sırasında borçlu adına belge bulunmamasına, İlk Derece Mahkemesinin gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre anılan gerekçelerle istinaf talebinin esastan reddine karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi doğru değil ise de; karar sonucu itibari ile doğru olduğundan … Bölge Adliye Mahkemesi kararının gerekçesi düzeltilmek suretiyle HMK’nin 370/4.maddesi gereğince ONANMASINA, dosyanın İlk Derece Mahkemesine, karardan bir suretin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine 8.5.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.