Yargıtay Kararı 8. Hukuk Dairesi 2017/10849 E. 2019/4600 K. 06.05.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 8. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2017/10849
KARAR NO : 2019/4600
KARAR TARİHİ : 06.05.2019

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş olup hükmün davacı … tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü.

KARAR

Davacılar dava dilekçesinde, nüfus kayıtlarında kardeşleri görünmesine karşın …’yı tanımadıklarını, bu isimde bir kardeşlerinin olmadığını ileri sürerek nüfus kayıtlarının düzeltilmesini istemişler, Mahkemece davanın reddine dair verilen karar davacı … tarafından temyiz edilmiştir.
HMK uyarınca, olayları açıklamak taraflara hukuki niteleme hakime aittir.
Baba ile çocuk arasında soybağı kurulmasının yollarından biri TMK’nin 295 ve devamı maddelerinde düzenlenen tanımadır. TMK’nin 295. maddesine göre tanıma; babanın, nüfus memuruna veya mahkemeye yazılı başvurusu ya da resmi senette veya vasiyetnamesinde yapacağı beyanla soybağının kurulmasıdır. Kurulan bu soybağının açılacak iptal davası ile kaldırılması mümkündür. TMK’nin 297. maddesinde tanıyanın iptal davası açma hakkı düzenlenmiştir. İlgili madde ile tanıyanın tanıma beyanındaki irade sakatlıklarına dayanarak açacağı iptal davası ile tanımayı geçersiz hale getirmesine olanak tanınmıştır. TMK’nin mad. 297/f.l hükmüne göre tanıyanın; yanılma, aldatma veya korkutma sebebiyle açacağı tanımanın iptali istemli davayı anaya ve çocuğa karşı açılmalıdır ve ana ve çocuk arasında zorunlu dava arkadaşlığı bulunmaktadır. Tanımaya karşı dava açabilecek diğer hak sahipleri ise TMK’nin 298. maddesinde düzenlenmiştir. TMK’nin 298. maddeye göre ana, çocuk ve çocuğun ölümü halinde altsoyu, cumhuriyet savcısı, Hazine ve diğer ilgililer tanıyan, tanıyan ölmüş ise mirasçılarına karşı tanımanın iptalini dava edebilirler. Yine diğer davalarda olduğu gibi bu tanımanın iptali davasında da hak düşürücü süre bulunmaktadır. TMK’nin 300. maddesinde göre tanıyanın dava hakkı, iptal sebebinin öğrenildiği veya korkunun etkisinin ortadan kalktığı tarihten başlayarak bir yıl ve her halde tanımanın üzerinden beş yıl geçmekle düşecek, ilgililerin dava hakkı, davacının tanımayı ve tanıyanın çocuğun babası olamayacağını öğrendiği tarihten başlayarak bir yıl ve her halde tanımanın üzerinden beş yıl geçmekle düşeceği, çocuğun dava hakkı ise ergin olmasından başlayarak bir yıl geçmekle, bu süreler geçtiği halde gecikmeyi haklı kılan sebep varsa, sebebin ortadan kalkmasından başlayarak bir ay içinde dava açılabilecektir.
Dosya içerisindeki bilgi ve belgelerin incelenmesinden; nüfus kaydının silinmesi istenen …’nın annesi … Karabulut ile babası … arasında evlilik bağı bulunmadığı, … …’nin Akçaabat Noterliğince düzenlenen 06.09.2002 tarih ve 7905 sayılı tanıma senedi ile nüfusa kaydedildiği anlaşıldığına göre, dava 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 297 ve devamı maddelerinde düzenlenen çocuk aleyhine açılan tanımanın iptali davasıdır. Bu tür davalarda görevli mahkeme, 4787 sayılı Aile Mahkemelerinin Kuruluş Görev ve Yargılama Usullerine Dair Kanun’un 4. maddesi uyarınca aile mahkemesidir.
Buna göre, Mahkemece Aile mahkemesinde görülmek üzere görevsizlik kararı verilmesi gerekirken, davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün 6100 sayılı HMK’nin Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK’un 428. maddesi uyarınca
BOZULMASINA, taraflarca HUMK’un 440/I maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine, 06.05.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.