Yargıtay Kararı 8. Hukuk Dairesi 2017/10842 E. 2020/3815 K. 23.06.2020 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 8. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2017/10842
KARAR NO : 2020/3815
KARAR TARİHİ : 23.06.2020

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Tapu İptali Ve Tescil

Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş olup, hükmün davalı Hazine vekili tarafından duruşmasız, davalılar vekili tarafından duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine duruşma istemi değerden reddedilmiş olmakla, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü.

KARAR

Davacı vekili, 60 nolu parseli davacının 1988 yılında haricen satın aldığını, kayıt maliki Fatma’nın 1977 yılında vefat ettiğini, taşınmazı 25 yılı aşkın süredir malik sıfatıyla kullandığını açıklayarak tapu kaydının iptali ile davacı adına tescilini talep etmiştir.
Davalılar ve dahili davalılar vekili, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, davanın kabulüne 101 ada 60 parsel sayılı (eski 206 parsel) taşınmazın tapusunun iptali ile davacı adına kayıt ve tesciline karar verilmiştir. Hüküm, süresi içerisinde davalılar ve dahili davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1. Dosya muhtevasına, dava evrakı ile yargılama tutanakları münderecatına ve mevcut deliller Mahkemece takdir edilerek karar verildiğine, gerekçeli karar başlığında davada taraf olmayan “…” ile yargılama devam ederken vefat eden “…”ün davalı olarak gösterilmesi mahallinde düzeltilebilecek maddi hata niteliğinde bulunduğuna göre davalılar ve dahili davalılar vekilinin aşağıdaki bent kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2. Davalılar ve dahili davalılar vekilinin diğer temyiz itirazlarına gelince;
Dava, TMK’nin 713/2. maddesinde yazılı “ölüm” hukuki nedenine dayalı tapu iptali ve tescil davasıdır. TMK’nin 713/2. maddesindeki yollama nedeniyle bu tür davaların aynı maddenin diğer fıkralarında yazılı koşullara tabi olması gerektiği sonucuna ulaşılır. Aynı maddenin 3. fıkrasındaki “tescil davası” sözcüğünün 1. ve 2. fıkraya göre açılacak davaları kapsadığının kabulü gerekir. (Yargıtay HGK’nin 17.02.2010 tarihli ve 2010/8-58 Esas, 2010/78 Karar, M.R.Karahasan – 1. Özmen, Zilyetlik-Tescil-Tapu İptali Davaları, 1983-Sh; 1451). Buna göre, gerek yasal hasım durumunda bulunan Hazine ve diğer kamu tüzel kişileri ve gerekse iptal ve tescil isteği nedeniyle davada taraf durumunu almış bulunan kayıt malikinin mirasçıları olan davalılar harç, avukatlık ücreti ve diğer yargılama giderlerinden sorumlu tutulamazlar. Eksik harcın davacıdan alınmasına, yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına ve davacı yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına karar verilmesi gereklidir. Somut olayda Mahkemece; bu husus gözden kaçırılarak harç, yargılama giderleri ve avukatlık ücretinin davalılar ve dahili davalılardan müştereken ve müteselsilen alınmasına karar verilmesi doğru olmamıştır. Ne var ki bu hususlar yeniden yargılamayı gerektirmediğinden hükmün düzeltilerek onamasına karar vermek gerekmiştir
SONUÇ: Yukarıda (2) nolu bentte gösterilen sebeple davalılar ve dahili davalılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile gerekçeli kararın 2, 3. ve 4. fıkralarının hüküm fıkrasından çıkartılmasına, yerlerine ” 2- Davacı tarafından yapılan 120,00 TL tamamlama harcı, 195,40 TL keşif harcı, 772,37 TL posta, bilirkişi ve tebligat masrafı olmak üzere toplam 1.087,77 TL yargılama giderinin davacıdan tahsili ile Hazine’ye gelir kaydına”, “3-Karar tarihi itibariyle alınması gerekli 713,56 TL peşin ilam harcından peşin olarak alınan 120,00 TL peşin ilam harcının mahsubu ile bakiye 593,56 TL bakiye karar ilam harcının davacıdan tahsili ile Hazine’ye gelir kaydına”, “4-Davanın niteliği gereği davacı lehine avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına” ifadelerinin eklenmesine, HMK’nin 370/2. (HUMK’un 438/7) maddesi uyarınca hükmün düzeltilmiş bu haliyle ONANMASINA, davalılar ve dahili davalılar vekilinin sair temyiz itirazlarının (1.) bentte açıklanan nedenlerle reddine, HUMK’un 440/III-1, 2, 3 ve 4. bentleri gereğince ilama karşı karar düzeltme yolu kapalı bulunduğuna, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz eden davalılara iadesine, 23.06.2020 tarihinde oy birliği ile karar verildi.