Yargıtay Kararı 8. Hukuk Dairesi 2017/10579 E. 2017/4869 K. 03.04.2017 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 8. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2017/10579
KARAR NO : 2017/4869
KARAR TARİHİ : 03.04.2017

MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş olup hükmün davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü.

KARAR

Davacı üçüncü kişi vekili, müvekkili şirkete ait olan menkullerin 22/09/2011 tarihinde haczedildiğini, borçlularla ilgisinin bulunmadığını, ispat yükünün alacaklı da olduğunu iddia ederek davanın kabulü ile haczin kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir.
Davalı alacaklı vekili, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece iddia, savunma, toplanan delillere göre; dava dilekçesinde belirtilen 22/09/2011 tarihli haciz tutanağının, … İcra Dairesinden sorulduğu,verilen cevapta … 4.İcra Dairesi’nin 2009/627 Talimat sayılı dosyasına ilişkin 10/11/2009 tarihine ait haciz tutanağı mevcut olduğunun fakat davacı vekilinin dilekçesinde belirttiği 22/09/2011 tarihli haciz tutanağının mevcut olmadığının bildirildiği, 10/11/2009 tarihli haciz ile ilgili olarak ise, Mahkemece verilen ret kararının Yargıtay incelemesinden geçerek kesinleştiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı 3. kişi vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava 3.kişinin, İİK’nun 96 ve devamı maddelerine dayalı istihkak iddiasına ilişkindir.
Dairemizce tesis edilen birden fazla geri çevirme kararı neticesinde davacının dava dilekçesinde bahsettiği ve davanın konusunu teşkil eden … 4. İcra Dairesi’nin 2009/627 Talimat sayılı dosyası dava dosyası içerisine alınmış ve yapılan incelemede anılan talimat dosyası içinde davacının dava konusu yaptığı 22.09.2011 tarihli toplam 17 sayfa olan haciz tutanağının mevcut olduğu tespit edilmiştir. Bu nedenle yerel mahkemece tarafların iddia ve savunmaları ve dosyada bulunan tüm deliller dikkate alınarak, dava konusu haciz tutanağı incelenmek suretiyle davaya konu menkullerle ilgili bir karar verilmesi gerekmekte olup, yazılı gerekçe ile davanın reddine karar verilmesi doğru olmamış, davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
2- Bozma sebep ve şekline göre, davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı 3. kişi vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün İİK’nun 366. ve HUMK’nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı 3. kişi vekilinin sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine gerek bulunmadığına, taraflarca İİK’nun 366/3. maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine, 03.04.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.